Gül’ün Serenadı

397

Yıldız ışığını hilalinden alır sevdiğim

Uysal bir kasırga, ılık bir ayaz

Sadakta bir ok, aklı başında bir mecnun

Varlığının gölgesinde her şey olabilirim

Sen bana yalnızca bir damla ver

Ben kuru çölleri okyanuslara çevireyim

Sana doğan güneş gönlümü aydınlatır

İçtiğin kahve dudaklarımda tatlanır

Ses sen, gece sen, damlalar sen

Son nefesime kadar bana gülüm desen

Toprağında hayat bulur yeşerir yapraklarım

Ela gözlerinde gonca olur çiçek açarım

Bak seni bana üfledin yok oldu varlığım

Geriye yalnızca iki beden bir can kaldı

Artık sözcükler çok ağır, çok kalabalık

Zaten gerek yok ki tüm o harflere, hecelere

Hal dili, can dili lazım bize

Bilirsin sevdiğim

Samimisi olmadığını söylemez dilim

Hissetmediğini yazmaz kalemim

Yirmi iki yıla yirmi iki bin kez söylüyorum

Bir tarafta sen bir tarafta dünya kurulur