George Bernard Shaw

84

 

O, ” dünyada bir dini seçmek gerekse, bu din hiç kuşkusuz İslâm olacaktır” demiştir.

Bu çok özel insan, 19. ve 20. yüzyıllar arasında yaşamış. 20.07.1856 yılında Dublin,  İrlanda’da doğmuş. 02.11.1950 tarihinde Hertfordshire, İngiltere’de 94 yaşına vefat etmiştir.

Shaw’ın önemi günümüzde de  renkli eserleri ve söylemleriyle devam etmektedir. Bernard Shaw eserleriyle hem Nobel (1925) hem de Oscar (1938) ödülleriyle onurlandırılan tek kişidir.

Shaw vejeteryandır. “Hayvanlar benim en iyi, en sadık ve en güvenilir dostlarımdır. İnsan dostlarını yer mi?” diyerek, ömrünün sonuna kadar bu tutumunu devam ettirmiştir.

Bernard Shaw’ın bir başka özelliği de  örnek bir yeşilaycı olmasıdır. 94 yıllık ömründe, ne tütün ne de alkollü içki kullanmamıştır. Ayrıca, gençlik yaşlarında başlayan doğa sevgisi, ölümüne dek devam etmiştir.

Kadın haklarının en hızlı ve güçlü savunucusu olarak, yaşamı boyunca, gerekli her platformda yer almıştır.

Bernard Shaw, okul yaşantısını  hiç sevmemiştir.  Bir türlü ısınamadığı eğitim ve öğretim sistemi nedeniyle, 15 yaşında okulu terk etmiştir. Disiplinli eğitim kişiliğine uymamıştır.

Evindeki yetersiz gelir nedeniyle, babası ve annesinin arası açıktı. Bir süre sonra ayrılırlar. Annesi Londra’ya göçer ve yerleşir.

Bir süre babasının yanında kalan Shaw, daha sonra Londra’ya annesinin yanına gider. Bütün günleri Londra’daki müzelerde geçirir.

Londra günlerinde pek çok konuda, geçmişten günümüze bilgilerini artırma fırsatı bulur. Entellektüel açıdan önemli bir altyapıya kavuşur.

Shaw müzik, san’at ve tiyatro eleştirmenliği yaparak ismini duyurmaya başlar. Shaw’ın etkili, akıcı ve renkli uslübuyla yazıları öne çıkar.

Shaw bir süre iktisat ilmine merak sarar. Konuyla ilgili çok kitap okur ve bilinçlenir. Sosyalizm’i en iyi savunan konuşmacılardan biri olur. Ancak devam etmez.

Asıl yapmak istediği, tiyatro oyunları yazmaktı. Bu konuda başarılı eserler verdi.  John Bull’s Other Island (1904)  adlı komik eseri, Court Théatre’da  sahnelenir. Kral VII. Edward oyunu izler. Bazı sahneler o kadar komikti ki, Kral çoşkulu ve hareketli gülüşüyle oturduğu koltuğu kırar. Olay yayılınca, Shaw’ın şöhreti artar.

Artık tiyatro eserleri peş peşe gelir. Yazdığı oyun metinlerinin sayısı altmışa yaklaşır. Oyunlarında ahlakî, politik ve maddi konular, nükteli hicivlerle süslenerek yer alır. Ayrıca mitolojik efsaneler, tarihi olayları da eserlerine konu eder.

Jeanne d’Arc eseri, Shaw’a 1925 yılında edebiyat dalında Nobel ödülünü kazandırır.

Mitolojik bir konuyu işleyerek yazdığı, Pygmalion* ise 1938 yılında Oscar ödülüyle onurlandırılır.

Shaw 1932-1933 yıllarında dünya turuna çıkar. Doğu’ya yaptığı seyahatinde  Bombay (Hindistan)’da The Light gazetesine verdiği röportajında;

“Hz. Muhammed’e ve dinine büyük saygı duyuyorum. Söyledikleriyle geride kalan asırlara ve değişen yaşam koşullarına rağmen, her dönemde bizi aydınlatan yegâne dinin elçisidir.”

Shaw, “…ortaçağın kiliselerinin temsilcileri, hem cehalet hem de taassub yüzünden İslamiyeti karalamışlar  ve Hz. Muhammed’i, Hz. İsa aleyhtarı Anti-Christ, iblis diye tanımlamışlardır” demiştir.

Yine Shaw röportajın devamında; “…Oysa ben, bu büyük ve harikulâde insanın yaşamını dikkatle inceledim. Hz. Muhammed, Hz. İsa’nın kesinlikle aleyhtarı değildir.  O, Bütün insanların kurtarıcısıdır.

Dinimizi rahiplere bırakırsak, çok geçmeden dinsiz kalırız” ifadelerini kullanmıştır.

Shaw savaşlara karşıydı. II. Dünya Savaşı için Hitler ne kadar suçluysa, Churchill de, Stalin de ve diğer liderler de o kadar suçludurlar demiştir.

Savaş karşıtı söylemleri bazı kesimleri rahatsız etmiştir. Karşılıklı ithamlar bir hayli devam etmiştir. Ancak ilişkileri hiç kesilmeden sürmüştür.

Bernard Shaw’la ilgili pek çok sözler ve anektodlar günümüzde hâlâ anlatılıp söylenmektir.

Shaw bir oyununun galası için, Churchill’e davetiye gönderir. Şu notu da ilave eder; “davetiye iki kişiliktir. Bir dostunuzla (tabii hâlâ dostunuz kaldıysa) gelebilirsiniz”.

Churchill hemen yanıtlar; “Üzgünüm galaya gelemiyorum. Ama ikinci gün suareye geleceğim (tabii, oyununuz hâlâ sahnelenebilirse).”

Shaw’ın unutulmaz sözleri çok yaygındır.

Akıllı adam aklını kullanır. Daha akıllı adam ise herkesin aklını kullanır.

Yirmi yaşında kalbi olan herkes solcudur. Kırkında ise aklı olmayan.

Yeteneksiz kişilerin ünlü olacağı tek yer, savaşta kahramanca can vermektir.

Yapabilenin yapıtları, yapamayanların eleştirileri vardır.

Shaw 1950 yılında, çok sevdiği ağaçlarından birini budarken düşmüş ve ağır yaralanmıştır. İyileşememiş ve 94 yaşında hayata veda etmiştir.