Gençlik ve Spor Bakanlığı Bölgesel Gençlik Çalıştayı ve Kocaeli Aydınlar Ocağı

88

 

Yazıma başlamadan önce bu kadar geciktiğim için kendilerine mahcup olduğum Başkanımız Ruhittin Sönmez ve babam Mustafa Toka’dan özür dileme gereği duyuyorum..

Özrün yanında kendilerine Bölgesel Gençlik Çalıştayı’nda Kocaeli Aydınlar Ocağını temsil etme fırsatı sundukları için Kocaeli Aydınlar Ocağı Başkanı Sn. Ruhittin Sönmez Bey’e teşekkür ediyorum.

Çalıştay 21-22 Ocak tarihlerinde Emex Otelde ve Kocaeli haricinde Düzce, Karabük, Zonguldak, Sakarya, Bartın ve Bolu illerinden gelen 150 civarında delegenin katılımı ile gerçekleşti. İki gün süren çalıştayda gençliğin alt yapısı, sosyal hayatta gençlik, sağlık spor ve gençlik, etik ve insanı değerler ile demokrasi ve katılım bilinci konuları tartışıldı.

Çalıştaydan önce katkı sağlamak için yaptığım tema seçimi  “Sosyal Hayatta Gençlik” başlığı idi. Bu konudaki alt başlıklar ise Sosyal İçerme, Dünya Gençliği ile Ortak Çalışma ve Gönüllülük idi. Üniversite hayatımda bu üç alt başlığa yönelik  çalışmalar yaptığımdan dolayı, bana bir şeyler katmasının yanında benimde katacağım bir şeyler olduğuna inandığım konular olduğu için bu temayı tercih etmiştim.

21 Ocak Cumartesi günü çalıştay Bakan Yardımcısı Doç.Dr Yusuf Tekin, Büyükşehir Belediye Başkanımız İbrahim Karaosmanoğlu , İzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan başta olmak üzere yoğun protokol katılımıyla ve yapılan açılış konuşmalarıyla başladı..

Açılışın ardından çalışma grupları kendilerine tahsis edilen salonlara ayrıldı. Daha önce böyle bir çalıştay 80 li yıllarda yapılmış, fakat katılımcıları gençler değilmiş. Gençler yerine bürokratik kademelerden katılım olmuş katılmış ve yine kararları onlar almış. Bu tür bir çalıştaydan  sonra böyle sivil bir çalıştay yapılması ve kendi komitemden gördüğüm kadarıyla polisi, öğretmeni, öğrencisi, sporcusu, memuruyla geniş yelpazede katılım olması gerçekten amacına yönelik bir oluşum olduğunu gösteriyor diye düşünüyorum.

İki gün boyunca katılımcıların fikirlerinden oluşan raporlar tartışmaya sunuldu ve demokratik bir ortamda sonuçlara ulaşıldı.  İlk gün dezavantajlı (fiziksel-zihinsel engelliler, ekonomik ve sosyal dezavantajları olan gençler) gençler, gençlerin suça eğilimi, suça karışmış gençler, gençlik sivil toplum kuruluşları konularında görüşler belirtildi.

Bu konuların hepsinde bahsedilen asıl temanın “Aile” olması benim gibi kimseyi şaşırtmadı. Her noktada ailenin önemine tekrar dikkat çekildi. Suça karışmış gençlerin tekrar sosyal hayata adaptasyonu için gerekli desteklerin verilmesi ve eğitimlerin yapılması gerektiği konuşuldu ve karar tutanağına geçirildi. İlk gün bu başlıklarda uzlaşmayla sonuçlanan konularla tamamlandı

İkinci gün ise uluslararası arenada gençliğimizin rekabet gücü, uluslar arası organizasyonlar, uluslararası programlar ve gönüllülük konuları işlendi. Bu başlıklarda üniversite öğrencisi olarak söyleyecek çok sözüm vardı tabii ki. Uluslararası arenada gençliğimizin rekabet gücünü artırmak için neler yapmamız gerektiği en çok üstünde durduğumuz konu oldu. Bu konuda öncelikle yabancı dilin önemine vurgu yaptım. Üniversiteden biri olarak bu konuda üniversitede yapılan çalışmaların büyük oranla yetersiz olduğunu belirttim ve öğrencilerde bu sebeple bir özgüven eksikliği oluştuğundan bahsettim. Üniversitelerde uluslararası projeler için ayrı bir komite kurulmasını gerektiği şeklindeki teklifimin nihai karar bildirgesinde geçtiğini görmem beni ayrıca memnun etti. Uluslararası öğrenci programlarının da okullarımızda yeterince uygulanmadığı ve bu konuda çalışmalar yapılması gerektiğinden bahsettim. Bu tartışmalarla beraber kapanış oturumlarına gelmiş olduk.

Yarım saatlik aranın ardından kapanış oturumları için herkes tek bir salonda toplandı. Çalışma gruplarının 5 moderatörü aynı oturumda kendi guruplarında yapılan çalışmalardan bahsetti ve çıkan kararları okudu. Daha sonra Bakan Yardımcısı Yusuf Tekin’in de söylediği gibi herkes çalıştayı çok verimli ve faydalı buldu..

Bakan Yardımcısının konuşmasının ardından sertifika dağıtımıyla çalıştay sonlanmış oldu. Benim için böyle bir organizasyonda bulunmak güzel bir tecrübe ve faydalı bir çalışma oldu. Kocaeli Aydınlar Ocağı’nı temsil etmekten de özellikle gurur duydum.

Bundan sonraki etap Mayıs’ta Ankara’da. İnşallah orada da Ocağımızı temsil etme imkânım olacak. Umarım Kocaeli’de gördüğüm gibi amacına hizmet eden bir çalışma olur ve gençliğin sorunlarının çözümü için el feneri gibi yol gösterir.