Cumhuriyetimizin 100. Yılına hızlı bir hazırlık yapılıyor. Bu mutluluğu bakalım kim yapacak, kimler yaşayacak? Yıldız Teknik Üniversitesi’nin ev sahipliğinde üçüncüsü gerçekleşen Genç Türkiye Zirvesi “Girişimci Genç Güçlü Türkiye” programı bu atılımın işaret fişeği oldu. Çünkü amaç büyük ve boyutu evrenselliğe uzanan bir etkinlik, bir eylem.
Davetiye programında önemli, duyarlı ve gerekli temalara vurgu yapılmış. Buna göre; çağımızda insan kaynaklarının niteliği, küresel rekabetinde de odak noktası. Türkiye genç ve dinamik nüfusunu, kalkınmada itici bir güce dönüştürerek, önündeki “zihinsel eşik” insan kaynağının niteliğini artırıp, böyle bir misyonu başlatacak.
Girişimcilik ekosistemi kurduğunda da misyonunu başararak; Türkiye teknoloji, refah ve medeniyet üreten bir ülke olarak ortaya çıkacaktır. Bunun için de ideali belli bir vizyon oluşturulması, bu hedeflere oluşacak stratejiler belirlenmesi ve politikalar uygulanması gerekmektedir. Bu rüya ise Türkiye’nin uluslararası alanda daha çok etkin, saygın bir aktör ve bölgesinde lider ülke olması girişimcilik mirasına sahip çıkan gençlerle gerçekleşecektir.Bunun yapılması elzemdir. Had safhada gereklidir.
İnsani Kalkınma Seviyesi
Gittikçe istikrarlaşan bölgemizde demokratik, hukuk devletini öne çıkarmış, insan haklarına saygılı, refah standardı yüksek, teknoloji üreten, dinamik ve eğitim seviyesi ilerde genç nüfusa sahip küresel bir aktör olarak Türkiye dünya ve bölge sorunlarının çözümünde uzlaştırıcı önemli güç olacak, bir sonraki nesillere önemli bir miraslar bırakacaktır.
Zaruret ise ekonomik büyüme düzeyi ile paralel giden bir insani kalkınma seviyesine ulaşmaktır. Yani insana yatırım yapmaktır, insan endeksli politikalar da üretmektir. Süper bir tespit. Bunun için Türkiye’deki genç nüfusun da toplumsal, ekonomik ve politik konulara müdahil olması, ciddi biçimde katkıda bulunmasının önü açılmalıdır.
Yıldız Teknik Üniversitesi de ülke sorunlarına bilimsel açıdan yaklaşmanın ve çözüm üretmeye çalışmanın kalkınmamıza katkıda bulunacağına inanarak Girişimcilik Politikaları ve Yeni Türkiye, 21. Yüzyıl Eğitim Stratejileri ve Üreten Türkiye, Yenilenebilir Enerji Kaynakları ve Yeşil Türkiye, Girişimcilik ve İnovasyon, Kadın Girişimci ve Mutlu Türkiye, Uluslararası Girişimcilik ve Büyük Türkiye gibi başlıklarla çok sayıda konusunda uzmanı iki gün İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde konuk etti. Türkiye’nin genç nüfusunu İstanbul’da ağzına kadar dolu modern salonda ağırladı.
Ali Kuşçu Kimin Aklına Geldi?
Salon çok güzel toplantının amacı doğrultusunda dizayn edilmişti. Hele salonun dikkat çeken her tarafında Türk dünyasının arif ve bilgin kişilerin deyişleriyle süslenmesi her türlü takdirin üstündeydi. Bundan sadece gençler değil, herkes istifade etti. İşte bu hatırlatmalardan bazıları:
“Engellerin Seni Durdurmasına İzin Verme-M.Kemal Atatürk. Fark Yaratmayı Arzula- Prof. Dr. Mehmet Öz. Tutkunu Kaybetme-Vecihi Hürkuş/Türk pilot ve mühendisi. Zorluklara Karşı Dik Dur-Tiyatro Sanatçısı Afife Jale. Tutkuyla Sevdiğin işi Yap-Müzik ve İşadamı Ahmet Ertegün. Kalıcı Çözümler Üret-Mimar Sinan. İmkansızı Hayal Et-Ali Kuşçu. Stratejik Düşün-Barbaros Hayrettin Paşa. Kendine İnan-Hazerfan Ahmet Çelebi. Pes Etme-Sabiha Gökçen.”
Etkinliğin sponsorları da çok güçlü. Siyasi İradenin de arka çıktığı etkinlik her şeyi ile mükemmel gidiyor.
En sonra Genç Türkiye Ödülleri verilecek.11 kategoride olan ödül oylamalarıyla ilgili olarak web sitesi üzerinden 17.823 kişi tarafından oylamalar gerçekleşti ve kazananlar belli oldu. Sahiplerine iletildi. Sınıflamada kadın girişimci, bilim, kültür, sanat, teknoloji, basın, spor, girişimci şirket ve kamu diplomasisi ödülleri biçiminde ayrılmıştı. Ödül töreninin zirve kapanış töreninde Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş da hazır bulunacak ve Bilim Ödülü Kategorisinin 17. 823 oyla birinci olan Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş’a bilim ödülünü verecekti.İnfoloji-Proje uzmanı Esra Çuhadar davet yazısında bunları hatırlatmayı da ihmal etmiyordu.
Türk’ü Ansiklopedilerden Çıkarmak!
Ödül töreni için Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’ne girdiğimizde İstanbul’un unutulmaz belediye başkanı Lütfi Kırdar’ı minnetle andık. Tören Başladı. TRT Okul’un programcısı sunuyordu ödülleri. Salona “Türk Bayrağı nerede?” diye sordu. Yoktu. Biraz sonra beyaz perdeye yansıyan bir Türk Bayrağı gelince herkes alkışladı. Sunucu da sevindi. Gençlere iki örnek verdi önce. Birincisi Cizre’de plastiklerin çevrede erimesini sağlayan kimyasal madde buluşuyla öğrenci Miryem Bayram’ı, sonra da kırık bacağıyla İspanya’da koşarak birinci gelen kız atletimiz Yeliz’i. Herkes içten alkışladı. Bu örneklerin çoğalmasını diledi.
Sonra sunucu ödül alanları sahneye çağırdı teker teker. Notlar alıyorum yazılı bir belge verilmediği için. Big Chefs-Gamze Hatice Cizreli, Bursa’da bir Osmanlı köyü restorasyonu ile Şemsettin Hacıoğlu da Kültürel Zenginlikleri yaşatma ödülü aldı. Enerji verimliliği ödülünü Erzurum’dan iki kişi aldı. Bu çalışmaya Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi Kalkınma Ajansı vi Erzurum Atatürk Üniversitesi katkı vermiş. Yenilikçi Teknolji’de gençler Vestel’i seçmişlerdi. Girişimci Şirket ise B Fit oldu. Girişimciyi Destekleme Kurumu olarak KOSGEB ipi göğüsledi. TRT Okul’daki 12 genç insan da ödüllerden nasiplendi yaptıkları programlarıyla. Burada sunucu da lokomotif olarak başı çekiyor.Genç Türkiye Özel Ödülü Aktif Yaşam Derneği’ne verildi.Yatırım Platformu Ödülü Arya Kadın Yatırım Platformu’nun oldu. Özgür Sanatçı Ödülü Hülya Koçyiğit’e geldi. Sanatçı siyah ceket ve pantolonuyla çok şıktı. Gençlere ve kendini genç bulanlara hitap etti. Bir Özel Ödül de Gagoz’a verildi. 56 yaşındaki blucinli delikanlı “Hülya Hanımın dediği gibi kendimi genç buluyorum.”dedi ve devam etti ödülünü alırken ” 12 yıldan beri hiç bir ödülü kabul etmedim. Bu defa ayrıcalıklı oldu. Bunu kabul ettim. Teşekkür ederim. Yazar Çetin Altan’ın bir tespiti var. Der ki; “Ansiklopedilerden Türk ve İslam kelimesini çıkarın ansiklopediler hiç bir şey kaybetmez. Gençler sizler öyle olmayın, bir şeyler icat edin. Bir buluş gerçekleştirin!” Son tespitine eyvallah. Ancak Türk ve İslam Dünyası isimlerini ansiklopedilerden çıkarınca matematikte Pi sayısı unutulur, İbni Sina’nın yıllarca Tıp Fakültelerinde okutulan eseri inkar edilir, Sinan’ın projeleri görmezden gelinmez mi? Bu öneri bir nevi kör ve topal ilim ve ansiklopedisi olmaz mı? Çetin Altan bir başka yazısında fakru zaruret içinde kalan perişan vaziyetteki Mehmet Akif Ersoy’un oğlu Emin Bey’e cüzdanını uzattığını da yazıyor, Türkiye’nin kalkınmasının köylerimize piyona girince gerçekleşeceğini de! Vay çoğu kişinin köse, bu 56’lık gencin simsiyah sakalı.
Sustukça Sıra Sana Gelecek
Ev sahibi Yıldız Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. İsmail Yüksel o sırada en önde Hülya Koçyiğit ve Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Haznedar ile birlikte töreni izliyordu. Hiç ama hiç gıkı çıkmadı. Üzüldüm. Allahtan programın sunucusu buna cevap verdi “Salondaki afişlerdeki deyişler, yazılar bu iddianın tersini söylüyor. İşte Ali Kuşcu, İşte Mimar Sinan!” diyerek gerilimi geçiştirdi.
Bilim Ödülü verilmedi. Merak ettim. Sordum, soruşturdum. Meğer Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş’a İnfoloji Etkinlik Yöneticisi Doğan Can Ergün imzasıyla gönderilen yazıda “Zirve Yürütme Kurulu’nun almış olduğu karar doğrultusunda ülkemiz gündeminde yaşanan olumsuz ve kınanması gereken olaylardan ötürü gerek Şehit Savcımız Mehmet Selim Kiraz’ın vefatı olsun, gerek Türk Gençlik ve Spor Camiasına yapılmış alçakça saldırılar olsun Zirve’mizin duruşunu ortaya koymak adına az önce Genç Türkiye Ödül Programını İPTAL ETME KARARI aldık.”
Ben oradayım, yanımda başta Avukat Zeki Hacıibrahimoğlu gibi arkadaşlarım var. Salonda dolu üstelik. Herkes ödülünü aldı. Yaşadığımıza mı, gördüklerimize mi, yazıya veyahut davete mi inanalım? Siz olsaydınız hangisine inanırdınız?!. Üniversite veya organizasyonu üslenen şirket yalan söyler mi? Eski Yargıtay Başkanı ve halen Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Sami Selçuk ile geçenlerde Bahçeşehir Üniversitesi’nde sohbet ettik.Yalan konusunda bir örnek verdi:
-Thomas batının ünlü fikir adamlarından biridir. Bu hiperaktif genç Papaz okulunda eğitim görürken herkes kendisiyle alay eder. Çünkü çok çalışır, analiz eder, yorumlar yapar. Ancak arkadaşları gibi Rahip de Thomas ile alay edenlerin başında gelir. Bir gün sınıfta “dışarda eşek havada uçuyor” der Rahip efendi. Bütün sınıf güler, kahkaha atar. Rahip de öyle. Ancak Thomas dışarı çıkar ve bir müddet sonra içeri girer. Rahip niçin dışarıya çıktığı sorar. Genç Thomas cevap verir: “Gökyüzünde uçan eşeği görmek için dışarı çıktım Sayın Peder. Çünkü rahipler yalan söylemez.” Diyerek yerine oturur!.
Yalçıntaş’ı Yeniden Parlatmayın Emri mi?! Temennisi mi?!
Bu defada böyle bir olay yaşadım ben. Bir arkadaşım Yıldız Üniversitesi Rektör Danışmanı Muhammet Atila Sevim’i aradı. “Ödül töreni hani iptal edilecekti? ” diye sordu. Cevabı ilginç “Yapıldı da 20-30 kadar kişi vardı. Hepsi bu!” İyi ki ben ve arkadaşlarım oradaydık. Ne olduğunu gördük. İyi mi?! Zirve Öncüsü olan Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek , Doğan Can Ergün imzasıyla bir ileti gönderiyor ” Zirve sonrasında Hocamız, Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş hocamızı makamında ziyaret ederek ödülünü takdim etmeyi planlamaktadır.” 82 yaşındaki Hocaların Hocası Nevzat Yalçıntaş’ın bir makamı yok bu gün için. O hala Türk Dünyası ve insanı için Kazan’a, Akmescit’e, Bakü’ye, Almatı’ya, Astana’ya, Aşgabat’a, Düşanbe’ye, Taşkent’e, Bişkek ve Lefkoşe’ye koşturup duruyor. Nerede bir Türk var, Prof. Dr. Yalçıntaş orada. Hollanda, Rusya ve Pakistan’dan uluslararası ödül almış bir aksakal akademisyen Yalçıntaş. Bilim Ödülü’nü Genç Türkiye Zirvesi’nde 17.823 kişi Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş’a vermekle bir hakkı teslim etmişler, ödül törenini iptal ettirdiklerini iddiasını(!) açıklayanlar ise öyle değil. Thomas’ın hatırlattığı gibi “Rahipler hiç yalan söyler mi?”demenin tam vakti galiba. Üniversite ve etkinlik yöneticileri peki yalan söyler mi?