Gebze Sığırlık Yörüklerine nasıl bir mandıra-oba köyü kuralım?

80

Gebze ilçemizin Denizli Göleti’nin hemen kuzeyinde, dağda konar- göçer hayatını sürdüren yörüklerimizin yaşadığı bilgisi ilgililerle ve kamuoyu ile paylaşıldığında herkes şaşırmıştı. Bu hemşehrilerimiz hala bölgelerinde ataları gibi hayvancılıkla uğraşmaktadırlar. Osmanlının kuruluş dönemlerinde, Sultan Orhan zamanında bölgeye yerleştirilen ve özellikle ordunun hayvansal gıdalarını teminine yönelik burada yaşayan bu aileler, yetmişli yıllarda bile 80-100 hane iken giderek azalarak 22 hane kalmışlar.2014 yılında orman işletmeleri ile olan sorunlarını çözmek için Kent Konseyi olarak devreye girmiş, o günün Valisi Sn. Ercan Topaca ve Büyükşehir Belediye Başkanımız Sn. İbrahim Karaosmanoğlu’nun ilgileri sayesinde bu insanlarımıza hayatlarını yine hayvancılıkla fakat daha iyi şartlarda,burada kurulacak, doğal doku ile uyumlu bir mandırada sürdürmeleri için hane başı 3 dönüm arsa tahsisi sağlanıp tapuları verilmişti.

Sığırlık’ta yapılacak bu yerleşim yerinin hem insanlarımızın ihtiyacını karşılaması hem de doğal dokuya uyumlu ve Yörük kültürünü de günümüze taşıyan özellikte olması herkesin temel arzusudur. Bu bir kooperatif çatısı altında gerçekleştirebileceği için, dernek başkanı Cemil Karateke bu yönde çalışmaktadır. Mandıra ile birlikte kültür ve turizm amaçlı bir alanında bu bölgeye kazandırılabileceği düşüncesi, o günlerde Başbakan yardımcımız olan Sn. Fikri Işık bey ile paylaşılmış, bu konunun şehrimiz için bir zenginlik olacağı kanaati ile kendilerinin de desteği alınmıştır. Gebze Sığırlık Yörük Obası adı verilen bu düşünceyi gerçekleştirebilmek için örnek alınabilecek yerler araştırılmış ve Manisa’daki Obasya adı verilen yeri görmenin faydalı olacağı kararlaştırılmıştır.

Obasya, Manisa Yunt dağları eteklerinde yaşayan Yörük/Türkmenlerinin değerlerini günümüze taşımak amaçlı kurulmuş örnek alınabilecek bir yer. Avrupa Birliği projesi ve yerel kalkınma ajansından destek alarak hayata geçirilmiş bir çalışma. Bu bilgiyi Sn. İbrahim Karaosmanoğlu ve Doğu Marmara Kalkınma ajansı Genel Sekreteri Sn.Mustafa Çöpoğlu ile paylaşıp desteklerini talep etmiştik. Sağ olsunlar gereken ilgi ile büyükşehirden ilgili bir uzman(Fatih Durmuş), Sn. Çöpoğlu bizzat kendisi ve iki uzmanı(Kerim Ekren, Nazlı Kerçek), Kent Konseyi genel sekreterimiz Sn. Gültekin Görüm’ün iştiraki ile İsmail Kahraman, Mehmet Özer, Cemil Karateke ve yönetiminden Ahmet Altıntaş ile 11.10 2010 tarihinde görüp incelemek ve fikir almak üzere oraya gittik.

Manisa Yunt dağı eteklerinde yapılmış olan bu tesis, bölgenin taş evleri örnek alınarak yapılmış taş evler ve özel yapılmış turizme uygun çadır evler şeklinde uygulanmıştı. Çadır modelli toplantı salonunda bu projede önderlik yapan Sn. Altan Türe bey heyetimize bir sunum ile bilgiler verdi. Bizim sorularımıza cevap ile önemli tavsiyelerde bulunurken bu çalışmamız sebebi ile bizleri takdir ve tebrik de etmiştir. Değerlendirmemiz de, yaptığımız çalışmanın önemini ve yapılabilirliğine inancımız daha da artmış olarak dönüşe geçtik.

Balıkesirli Yörüklerin misafirperverliği: Gidişte sabah kahvaltısı için Mehmet Özer beyin organizasyonu ile Balıkesir Yörükleri Federasyon başkanı Sinan beyin mekânına uğradık. Tarihi objelerle ve resimlerle donatılmış güzel ve temiz bir yerde kahvaltımızı yaparken çalışmamız hakkında bilgi verdik. Gayretimizi takdirle karşılarken bir iş adamı olarak kendisinin de benzeri bir çalışma yaptığını öğrenmek bizi de mutlu etti. Dönüşte de yine Balıkesir’e uğrayıp, bizim Yörüklerin bir dostu, bu alanda çalışmalara destek veren, Belediye Başkan Danışmanı olan Sn. Nail Akkeçi bey tarafından ağırlandık. Yörük kültüründe misafire ne yiyip içeceği sorulmadan gerekli hizmet ve ikramın yapılacağı âdetinden bahisle bizi meşhur bir et lokantasında ağırladı. Tok olmamıza rağmen oranın meşhur et yemekleri, höşmerimi ve peşinden gelen çay ikramı her birimizin yorgunluğunu gidermesi yanında bu sıcak ilgi moralimizi de artırmıştı.

Kent Konseyi olarak bir mağduriyet ve sorunu çözmek amaçlı müdahil olduğumuz bir olayın bugün bir Yörük mandırası kurulması aşamasına gelmesi ve beraberinde Yörük kültürünün muhafazası, yaşatılması, geliştirilmesi amaçlı bir kültür ve turizm çalışmasına da öncü olması mutluluk kaynağımızdır. Konuya sahip çıkan ve destek veren tüm ilgili şahıslara, bu çalışma tamamlandığında, burada yaşayanlar ile burayı gezip görmek üzere geleler hayır ve şükranla anacaklardır.