Gebze Sığırlık Yörük Obası ve Mandırası

90

Kent konseylerinin kuruluş amacı şehir halkının ortaya çıkan muhtelif sorunlarını, şehirdeki sivil toplum kuruluşları paydaşında ve kendi alt komisyonlarının çalışmaları sonucundaki çözüm önerileri ile ilgililerin dikkatini çekip bilgilenmelerini sağlayarak düzeltilmelere katkı sağlamaktır. İleri demokrasilerde olan ve yönetişim denilen bu tarzda, seçilmiş idareciler yönettikleri halk ile daha yoğun bir iletişim içine girmekte, böylece memnuniyet oranı daha yüksek bir idareciliğin ortaya çıkması hedeflenmektedir.

Bu girişi yapma sebebim 2013 yılında Kocaeli Kent Konseyi Başkanlığım döneminde, Gebze Gazetesinin sahibi Sn. İsmail Kahraman tarafından verilen bir bilgi, önemli ve ilgilenmemizi gerektiren özellikte idi. Konu, Gebze’nin Denizli Gölet’inin 10 kilometre kuzey doğusunda orman içindeki sığırlık merasında yaşayan ve hala hayvancılık yaparak geçimlerini sağlayan Yörük vatandaşlarımızla ilgili idi. Osmanlı Devletimizin kuruluş yıllarında, Sultan Orhan zamanında gelip buralara yerleştirilen Türk unsurların torunları olan ve 22 aileye kadar azalmış olan bu vatandaşlarımız, Yörük yaşantısını devam ettirmekte ve buradaki otlaklarda hayvancılık yaparak geçimlerini sürdürmekte idiler.1950’lerde çok daha kalabalık olan bu Yörük aileler, sanayileşme ve şehirleşme süreci sonucu,  çoğu çevre köy ve ilçelere yerleşerek hayvancılığı bırakmışlar, kalan bu 22 aile ise hala geleneklerini devam ettirmekteydiler. Aldığımız bilgilere göre bu aileler, ayrıca ülkemizde çok azalmış olan ve orta Asya’dan ilk getirilen, halen koruma altına alınmış olan boz ırk sığırlarını da burada yetiştirmekte idiler. 1980’li yıllarda havadan yapılan kadastro çalışmaları esnasında, yüzyıllardır bu insanların yaşadıkları bu alanlar, haberleri dışında orman olarak yazılmış olduğu için, bölgedeki orman işletme görevlileri,  yaşadıkları ve hayvanlarını yetiştirdikleri alanlarını terk etmeleri yönünde muhtelif cezai uygulamalar yapmakta idiler. Verilen para cezaları, hatta hapis cezaları burada yaşayan hemşerilerimiz için ciddi bir haksızlık ve mutlaka düzeltilmesi gereken bir soruna dönüşmüştü.

Kocaeli Kent Konseyi olarak bilgi kaynağımız Sn. İsmail Kahraman’ın yardımları ile önce bu gurupların temsilciliğini yapan, Kocaeli Yörükler Derneği Başkanlığını yapmış olan, halen Oğuz Boyları Konfederasyonu Başkanı Sn. Mehmet Özer Beyle irtibata geçilmiş ve buradaki insanlardan Sn. Cemil Karateke’nin de içinde olduğu bir heyetle önce Büyükşehir Belediye Başkanımız konu hakkında bilgilendirildi. Sn. İbrahim Karaosmanoğlu konuya gereken ilgiyi göstermiş ve çocukluğunda bu Yörüklerin samanlı dağlarındaki yaylalara deve, at, eşek ve kağnılarla, Yuvacıktan ilginç görüntülerle geçtikleri bilgisini paylaşarak onların Sığırlık meralarında varlıklarını sürdürdükleri bilgisini ise hayretle karşılamıştı. Sonra Kocaeli Valisi Sn. Ercan Topaca’yı bizzat arayarak konuyu aktarmış, bize randevu almış,  konu hakkında öncelikli olarak ilgilenilmesini sağlamıştır. Bu ziyaretler sonrası ilgili birimlere verilen talimatlar sayesinde buradaki vatandaşlarımız, günlük hayatlarındaki yasak ve cezalardan kurtulmuşlar ve rahat bir nefes almışlardır. Vali ve Büyükşehir Belediye Başkanımız kısa bir süre sonra bu insanların yaşadıkları alanı görmeye gelmişler,  köy ve ilçelere göçmüş olan yörük vatandaşlarımızın da oluşturduğu kalabalık bir gurup ile bu merada akşam yemeği yemişlerdi. Bu ziyaret, o güne kadar devletin yalnız orman memuru ve jandarmasını tanımış olan bu insanlara derin bir mutluluk yaşatmıştı. Bu ilgi ve başkanlığını Cemil Karateke’nin yaptığı Gebze Yörükler Derneği’nin çalışmaları sayesinde 2017 sonbaharında 80 dönüm arazi tahsisi sonuçlanmıştır.22 dönümlük bir parçanın hukuki bir itiraz sebebi ile tapusunun alınması tamamlanamamış  olup 58 dönümün tapuları burada yaşayan 22 aileye verilmiş bulunmaktadır.

Şimdi uygun ve yerinde bir yapılaşma kademesindeyiz. Bu yapılaşmanın Yörük kültürünün korunduğu, geliştirildiği ve yaşandığı bir yerleşim yeri şeklinde yapılması düşünülmektedir. Doğal doku ile bütünleşmiş, bu kültüre uygun ve birbiri ile uyumlu yapılar Gebze Sığırlık Yörükleri kadar şehrimiz ve ülkemiz için de örnek bir yerleşim yeri çıkmasını sağlayacaktır. Gebze Sığırlık Mandırası adını alacak olan bu yerin istenilen özellikte olması için, Sn. İbrahim Karaosmanoğlu gereken teknik çalışmaların yapılması hususunda ilgililere talimatını vermiş ve çalışmalar sürdürülmektedir. Tapu sahibi olmuş aileler ise bir kooperatif kurarak maksada uygun bir mandırayı verilen planlar ışığında yapacaklardır.

Ayrıca buranın Yörük otantik kültürünü gösteren, tanıtan ve geliştiren, Gebze Sığırlık Merası Yörük Obası adı ile sürdürülecek bir çalışmamız da vardır. Konu hakkında bilgilendirdiğimiz Başbakan Yardımcımız Sn. Fikri Işık Beyin ilgisi ve desteği ile mandıranın hemen bitişiğine böyle bir zenginliğin kazandırılması düşünülmektedir. Bu sayede Sığırlık Merası Mandırası ile birlikte ortaya çıkacak olan Gebze Yörük Obası, örnek bir turistik mekân olarak şehrimize kazandırılacaktır.  Bu iki yer yapılıp ortaya çıktığında,  otantik kültürün ve doğal hayatın içinde yaşayan bu insanlar bilinip-tanınacaklar ve istenildiğinde benzeri birkaç günü yaşama imkânı bulacaklardır. Otantik kültürler ve doğal zenginlikler önemli birer turizm etkenidirler. İşte şehrimizin Gebze bölgesindeki bu sığırlık meraları ve burada yaşayan Yörük kardeşlerimiz bizlere böyle bir imkânı sağlayacaklardır. Otantik kültürümüzü yaşatan ve insanların görmesini sağlayacak olan böyle bir mekân, Kocaeli’mizin turizm potansiyeline de ayrı bir zenginlik ve değer katacaktır.

Kocaeli Kent Konseyi’nin ilgisine ve yerel derneklerin çalışmalarına destek vererek Gebze Sığırlık Merasındaki insanlarımızın sorunlarını çözüp onların mandıra yerleşik düzenine geçmesini ve Yörük Obası düşüncesini hayata geçirilmesine imkân sağlayacak tüm emeği geçenlere takdir ve teşekkürlerimizi sunarım.

Dününü unutmayan, bugününü ise yarınları da bilerek yaşayan insanların daha çok olduğu bir toplum olmamız dilek ve temennisi ile…