“Karadeniz’de
320 milyar m3 doğalgaz rezervi keşfedildi” müjdesiyle coşkulu bir
sevince kapılanlar olduğu kadar, sevinemeyenler de var.
Sevinmek
duygusal bir tepki. Sevinememek kısmen duygusal, kısmen mantıksal bir
refleks. Tepkilerimizin doğru olması için doğru ve sağlam bilgiye ihtiyacımız
olduğu açık. Uzmanlardan öğrendiklerimi özetle anlatmam belki faydalı olur.
1- Açıklanan
Rezerv Kesin mi?
Bu
bölgede doğalgaz rezervi olduğu konusunda herkes hemfikir. Bizim Trakya’da halen
işlettiğimiz, Romanya’nın Karadeniz’de 8 yıl önce bulduğu ve henüz çıkartamadığı
(750 milyar m3’lük) rezervler bunu doğruluyor.
Ancak henüz
sondaj devam ediyor. Açıklama çok erken yapıldı.
Sondajın
bitmesi, gerekli testlerin ve diğer teknik araştırmaların sonuçlanması ve birkaç
kuyu daha açılmasından sonra rezerv kesinleşebilecek. Daha sonra “ticari gaz
keşfi ilanı” yapılması gerekiyor. Henüz bu aşamadan uzağız.
Açıklanan
gaz rezervinin doğrulanması ve o bölgede söz konusu kuyu dışında başka kaynak olup olmadığı
konusunda emin olduktan sonra “üretim platformu kurulması” ve “sahile
gaz hattı çekilmesi” gündeme gelebilecek. Teknik bilgi kısıtlı olduğu için
rakam vermek zor olsa da, üretime başlama maliyeti için telaffuz edilen
rakamlar ortalama 5 milyar dolar civarında.
****
2- Rezervin
Toplam Değeri Ne Kadar?
320
milyar m3 rezervin doğrulandığını varsayalım. Enerji Bakanı Türkiye’nin İran’dan,
Rusya’dan
aldığı doğalgazın bin metreküp fiyatının (190 dolar) da üstünde bir
fiyatı baz alarak,
rezervin değerinin 65 milyar dolar olduğunu açıkladı.
Ancak
halen oldukça pahalı bir fiyattan gaz alıyoruz. Dünya serbest piyasasında
fiyatlar 120 dolar mertebesinde. Piyasa değerleriyle rezervin toplam
değeri 38 milyar dolar civarında oluyor.
Bunun
hepsi kasamıza girmeyecek. Çünkü bu rezervin tamamının çıkarılması teknik
olarak mümkün değil. 1000 m3 gazı çıkarmak için harcayacağımız yatırım
ve üretim maliyeti ise 40 dolar civarında.
Rezervi
Türkiye kendi imkanları ile çıkarabilirse kazancımız 25 milyar dolar
civarında olabilir. Ancak yatırım ve işletme giderlerine harcanacak finansın
temini için ödenecek maliyetin de bundan düşülmesi gerekiyor.
****
3- Üretim 2023’e Yetişebilir mi?
Gazı çıkarmak için konan hedef 2023 yılı. Dünyada
bu tür projelerin gerçekleşmesi ortalama 7-8 yılda mümkün olabiliyor.
2023’de ilk gazın çıkarılıp piyasaya sürülmesi gerçekleşirse dünya rekoru
kırılmış olacak.
“Üretim, hemen yılda 50 milyar metreküp olamaz. Yılda 10
milyar metreküp bile çıksa önemlidir.”
Yılda 10 milyar m3 çıkarılırsa Türkiye’nin yıllık kazancı 800
milyon dolar, bilemediniz 1 milyar dolar, olabilir.
“Üretimde rezervin hepsi çıkmıyor. Bu yüzden ‘6-7 yıllık ihtiyacı karşılayacak’ ifadesi doğru
değil.”
“Karadeniz derin, jeolojik ve iklim koşulları Akdeniz’e göre daha zordur. Karadeniz’de
üretilen gazın birim maliyeti daha yüksek olur. Bu yüzden çıkarılacak
gazın ihracı pek mümkün değil. Doğalgazdaki ithalata bağımlılığımızı yüzde
99’dan yüzde 50’lere çekebilirsek başarı olur.”
****
4- Keşif Yerli ve Milli İmkânlarla mı Yapıldı?
Enerji konusundaki en yetkin uzmanlardan Petrol Mühendisi Necdet
Pamir, bizim “dışarıdan satın aldığımız araştırma ve sondaj gemilerimiz
Fatih, Yavuz ve Barbaros’ta yabancılar araştırma yapıyor “dedi. Keşfi yapan
Fatih gemisinde de hizmet alımı ile yabancı şirket uzmanlarının keşfi
gerçekleştirdiğini söyledi. Tabii ki yabancıların yanında Türk uzmanlar da
görev yapmakta.
TÜRKİYE PETROLLERİ ANONİM ORTAKLIĞI (TPAO) bünyesinde
halen yeterli miktarda uzman olmaması sebebiyle hizmet alımına ihtiyaç duymuş
olmalı. 1954’de kurulan bu seçkin kurumumuz nasıl oldu da hala yeterli
uzman görevlendiremiyor?
****
5- Yerli ve Milli Enerji Politikası Bu mu?
Petrol Mühendisleri Odası Enerji Politikaları Çalışma Grubu
Başkanı Necdet Pamir’in anlattığı AKP dönemi uygulamaları, “yerli ve
milli enerji politikaları” konusundaki resmî iddiaları sorgulamamızı
gerektiriyor:
* TPAO’nun bütün
kaliteli, tecrübeli personeli son yıllarda baskı ve teşviklerle emekli edildi.
*
TPAO’nun sondaj ve kuyu tamamlama
grupları tasfiye edilip, bölüm kapatıldı.
* TPAO ve BOTAŞ özelleştirmeye hazırlık olması için Varlık
Fonu’na devredildi. Özelleştirilmeleri için görüşmeler sürdürülüyor. (Enerji
gibi en stratejik bir alanda, hem de Karadeniz ve Doğu Akdeniz’deki arama-
işletme ruhsatlarının sahibi kurumun özelleştirilmesinin düşünülmesi dahi feci
bir şey.)
*
Petrol Kanunundaki petrol ve gaz
arama ve işletmeye dair tüm yetkileri TPAO’ya veren hüküm kaldırıldı.
Bu yapılanlar yerli ve milli bir enerji politikası izlendiği
iddialarını boşa çıkarmaktadır.
****
6- Cahil İnanır, Aydın Önce Sorgular
Ekonomi ve Maliye Bakanı damat Berat Albayrak, 31 Mayıs
2018’de Kocaeli’de Fatih Sondaj Gemisi için düzenlenen törende, “Cumhurbaşkanımız Ay’a 4 şeritli yol yapacağım dese
inanacak seçmenimiz var” demişti.
Gerçekten AKP seçmeni içinde bu şekilde kesin inançlı bir
kesimin olduğunu biliyoruz. Bu kesimin Fatih gemisiyle keşfedilen gaz
rezervi üzerinden, kendisine anlatılanlara sorgulamadan inanmış olması bizim
için sürpriz değil.
Oysaki vatandaşlarımız içinde sorgulayan, anlatılanların arka
planını araştıran, anlatılmayanları da öğrenmeye çalışanlar da var. Bunlar anlatılanlara
inanmıyor ya da tereddütle karşılıyor.
Çünkü ya yukarıda anlattığımız bilgilerden bazılarını
öğrenmişlerdi ya da bundan önce en az on defa “gaz rezervi bulundu”
haberleriyle aldatılmış olduklarını unutmamışlardı. Daha geçen sene “20
trilyon m3 gaz rezervi bulduk” müjdesi verilmiş ve haber “fos
çıkmıştı.”
Gariptir ki kesin inançlılar, sorgulayanlara “niye
sevinmiyorsunuz?” diyerek “vatan hainliği” gibi ağır suçlamalarda
bulunuyor.
Ne kadar sevinmemiz gerektiğini öğrenmek için, bu yazdıklarımı
veya uzman görüşlerini okumak zahmetine katlansalar bu kadar kesin inançlı
olmazlardı.