Galip Erdem / Adınmış Bir Ruh Hayatı, Mücâdelesi ve Eserleri

31

Galip Erdem, nev’i şahsına münhasır bir insandı. Yazarlık hayatında 9 gazetede, 1961-1966 yılları arasındaki 5 sene içerisinde ise 5 ayrı gazetede köşe yazıları yazdı. Bunların birinden kendi isteği ile ayrıldı, diğerlerinden, kendisinin belirttiği üzere ‘kovuldu.’ Çünkü prensip sâhibi idi. Her gazetedeki ilk yazısının ilk cümlesi hep aynı idi: ‘Bu gazetede belki inandıklarımın hepsini yazamayacağım. Fakat inanmadıklarımı asla yazmayacağım’ kelimeleriyle özetlediği, aslâ vazgeçemeyeceği prensibi idi. Onu, gazetesinde yazmak için rica-minnet / yalvar-yakar dâvet edenler, içerisine konulduğu kabın şeklini alabilen yazarlara patronluk etmeye alışmıştı. Galip Erdem, eğilmez bükülmez bir şahsiyet âbidesiydi.

Eseri hazırlayan Ahmet Şâhin, 13,5 X 21 santim ölçülerindeki 569 sayfadan oluşan eserinde Galip Erdem âbidesini şöyle özetliyor:

Gösterişsiz bir adamdı. Hâl ehliydi, diğerkâmdı. Kendisi için değil, ilkeleri ve dâvâsı için yaşadı. Hayatının özeti belki de bu idi. Kimseye karşı sözünü esirgemeyen bir kalem ve fikir cengâveriydi. 12 Eylül döneminde devlet memurluğu görevinde bulunmasına rağmen büyük bir cesâretle ileri atılarak darbe konseyinin başkan ve üyelerine hitâben ‘Adım Galip Erdem. Hâlen Başbakanlık müşaviriyim’ cümlesiyle başlayan hacimli bir rapor yazıp gönderdi. Raporda ‘İçeri attığınız ülkücülerin eğitimlerine, yetişmelerine elimden geldiğince yardımcı oldum. Onlar hakkında en sağlıklı bilgiyi benden alabilirsiniz’ diyerek kendisini işâret etmekten imtina etmedi.

12 Eylül 1980 darbesinin mazlum ve mağdurları ülkücü gençlerin eş ve çocuklarına, yardıma muhtaç anne ve babalarına, güç ve imkânlarının fevkinde destek oldu. Durumu biraz düzgünce olan tanıdıklarından, onlar için yardım topladı. Yardımcı olması mümkünken ilgisiz davrananlarla bütün ilişkilerini kesti. Topladığı paraları ceketinin sağ iç cebinde bulunduruyor, vereceği kimselerin evine giderken, sol iç cebinde kendisine ait para yoksa soğuk kış gecelerinde bile evlerine yürüyerek gidiyordu. Onun ülkücü gençler ve aileleri için yaptığı fedâkârlıklar destanlara konu olacak asaletlidir. Gözleri yaşartacak kadar hüzün doludur. O kendisini Türk Milliyetçiliği kavramına ve ülkücü gençlerin kurtuluşuna adamış, kendisini unutmuştu.

Tanıyanları tarafından ‘Kendisini unutan adam’ olarak etiketlendi.  

Galip Erdem  / Adanmış Bir Ruh’ isimli eseri hazırlayan Ahmet Şahin, ‘Ön Söz’ başlıklı yazısının ilk cümleleri, okuyucuyu sayfalara hapsediyor: 

 11 Eylül sabahı telefonum çaldı. Arayan hemşehrim, kardeşim Hakan Alparslan’dı. Hâl-hatır sormanın ardından hiç vakit kaybetmeden rüyâsından bahsetmek istediğini söyledi. O süre zarfına kadar kıymetli kardeşim Ali Gezginci ve kıymetli hocam Oğuzhan Saygılı’nın hâricinde kimsenin Galip Erdem konusunda çalıştığımdan haberi yoktu. Hakan Alparslan gördüğü rüyâyı heyecanlı bir biçimde anlatmaya başladı. İlk cümlesinden itibâren tüylerim diken diken oldu. Rüyânın konusu günlerdir düşündüğüm, üzerinde çalıştığım, neler yapabilirim diye gayret ettiğim kendini unutan adam Galip Erdem’di. Anlatmaya başladıktan sonra soğuk soğuk terlediğimi, yutkunamadığımı fark ettim. Bu hisleri yaşarken kalbimin bir köşesinde ferahlık filizleniyordu. Tatlı bir ferahlıktı bu…

Hakan Alparslan’ın rüyâsı şöyle idi:

‘Mezarlıktayız… Mezarlık amma masmavi denize nazır, açık, güneşli bir hava. Üzerlerinde çeşitli çiçekler açmış mezarlar… Mezarlık biraz kalabalık ancak tanıdık kimseyi göremedim. Yalnızca mezarların üzerindeki isimler çok tanıdık. Târihî şahsiyetlerden şâirlere birçok ismi orada gördüm. Sen, Oğuzhan Hoca ve ben kendi aramızda konuşuyoruz. Mezarlık ziyaretlerinde aldığımız o mânevî havadan bahsediyoruz. Bir anda zayıf, sakallı, kareli gömleği olan bir adamın bize doğru yürüdüğünü gördüm. İyice yaklaştıktan sonra Galip Erdem olduğunu anladım. Sâdece bize bakıp yanımıza doğru yürüyordu. Sohbet halkasının içerisine dâhil olmasıyla birlikte onu tazim ettik. Aldırmadan, bizlere birkaç soru sordu. ‘Siz dâvâya hizmet ediyor musunuz? Çalışıyor musunuz? Çalışın, aman ha! Çalışın!’ dedi. Daha sonra bir anda uyandım. Ruhuna bir Fatiha okuyup, yaşadıklarımı anlamaya çalıştım. Şimdi de seni aradım.’

Ben duyduklarıma inanamazken bir yandan şükürler olsun diyordum. Hayatımın belki de en önemli anlarından birini yaşıyordum. Gayretin, emeğin, vefanın boşa gitmeyeceğini biliyordum. Alparslan, rüyasını anlattıktan sonra kendisine böyle bir çalışma içerisinde olduğumdan bahsettim. Duygulandık… Gözlerim doldu. Şükürler olsun. Ahsen-i takvim üzere olanların selâmına eriştik.

Ahmet Şâhin’in çalışması dört bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde Galip Erdem’i anlatan makaleler yer alıyor.  Bâzılarının başlıkları ve yazarları:

*Bir Ülkücünün Portresi – Galip Erdim: Abdulkadir İlgen.  

*Galip Erdem’de Milliyetçilik Düşüncesi: İkbal Vurucu

*Galip Erdendin Şahsiyeti Üzerine: Safa Aydın. 

*Galip Erdendin Turancılığı: Ömür Kızıl.

*Ekmeksizlere Acı, Yuvasızları Koru, Öksüzleri Güldür…Türk Milliyetçiliğinin Gazi-Dervişi  Galip Erdem: Mehmet Bilal Yamak.

*Galip Erdem’in Düşünce Dünyâsında Sosyalizmin Konumu ve Sosyalizme Dair Tartışmalar: Enes Bahadır Kızak  . 

*Nevzat Kösoğlu’nun Gözünden Galip Erdem: Elif Tuğçe Kurt. 

*Türk Milliyetçiliği Paydasında Galip Erdem ve Peyami Safa: Hakkı Suat Yılmazer.

*Galip Erdem’in Şiirlerine Bir İzdüşüm Denemesi: İrahim Daş.  

*Galip Erdem ve Türk Yurdu (1959-1960): Veli Kürşad Öztürk.

*Galip Erdem ve Devlet Gazetesi: Sena Baykal.

*Töre’de Galip Erdem: Tayfun Haykır.

*Bozkurt Dergisinde Galip Erdem: Ahmet Şahin.

379-469. sayfalarda yer alan 2. Bölümde; Kızı Bilge Erdem, Osman Oktay, Nuri Gürgür, Osman Çakır, İskender Öksüz, Şerafettin Yılmaz, Orhan Arslan, Türkân Hacaloğlu, Şevket Bülent Yahnici, Cezmi Bayram, Arslan Küçükyıldız, Mâhir Durakoğlu, Suphi Saatçi ve Çiğdem Coşkun   ; Galip Erdem ile alâkalı hâtıralarını anlatıyor.

Üçüncü Bölümde Galip Erdem’in telif ettiği; Ülkücünün Çilesi, Sosyalizm ve Milliyetçilik Üzerine Mektuplar, Bir Müdafinin Gözünden Suçlayanların Suçları, Türk Kimdir? Türklük Nedir? Suçlamalar 1 – 2 isimli kitaplar hakkında bilgi veriliyor.  

Galip Erdem’in telif ettiği kitaplarla alakalı tanıtım yazıları:

*Mektuplar; Millî Eğitim ve Kültür Yayınları 1984: Murat Cennetoğlu.   

*Galip Erdem hakkında Nevzat Kösoğlu’nın yazdığı kitap: Ötüken Neşriyat 2016: Kadir Kaan Güler.      

*Galip Abi: Osman Oktay: Ankara, Net Kitaplık, Yayıncılık Dördüncü Baskı 2029: Oğuzhan Saygılı.

*Ülkücülük Nedir? Ülkücü Kimdir? Galip Erdem: Türk Ocakları Ankara Şubesi 2007. Semânur Ulutürk.

*Galip Erdem Albümü: Yücel Hacaloğlu.  Türk Ocakları Genel Merkez Yayını. Ankara 1998. Ümit Çalışkan. 

*Ağabey Galip Erdem Hâtırâsına… Derleyen ve Hazırlayan: Uğur Gönülalan. Ankara 2003. SOGEV: Selçuklu Sosyal Güvenlik Eğitim ve Dayanışma Vakfı.

523. sayfada başlayan Ahmet Şâhin ile Zeliha Yaşar’ın hazırladığı ‘Galip Erdem Bibliyografyası Üzerine Bir Deneme başlıklı yazı 556. Sayfada sona eriyor.

Bu bölümdeki bilgilerin özeti:

YAYIN ORGANININ ADISENEGALİP ERDEM – MÜSTEARMAKALE SAYISI
Türk Yurdu Mecmuâsı1959-1961Mehmet Galip Erdem*7
Son Havadis Gazetesi1961 yılıGalip Erdem22
Düşünen Adam Dergisi1961 yılıGalip Erdem10
Tercüman Gaztesi1961 yılıGalip Erdem34
Yeni İstanbul Gazetesi1962-1963Galip Erdem497
Zafer Gazetesi1965Galip Erdem111
Bâbıâli’de Sabah1965-1966Galip Erdem149
Bizim Anadolu Gazetesi1969Galip Erdem113
Ayşe Dergisi1969Galip Erdem3
Bozkurt Dergisi1972-1973Elif Bilge-Galip Erdem21
Ortadoğu Gazetesi1974Galip Erdem5
Hergün Gazetesi1978Bilge Erdem120
Yeni Sözcü Gazetesi1980Bilge Erdem19
Yurda ve Dünyâya Bakış Gazetesi1980-1981Murat Bilge3
Millî Eğitim ve Kültür Dergisi1982-1983Galip Erdem5
Doğuş Edebiyat Dergisi1982Galip Erdem1
Bizim Ocak Dergisi1983Galip Erdem1
17 Adet Yayın Organı24 YılBeş ayrı isim1121

*Mehmet Galip Erdem: Galip Erdem’in nüfus kaydında ‘Mehmet’ ismi yoktur. Türk Yurdu Mecmuası’nda yazı yazmaya başladığında Ömer Öztürkmen (1929-2010), Babıalî yazarlarında çift isim gelenektir. Yazılarını bu isimle yayınlayalım tavsiyesinde bulundu. 

Eserin 559-569 numaralı son 11 sayfasında, ‘Albüm’ başlığı altında 21 adet fotoğraf bulunuyor.

Fotoğraflardaki şahıslar: Galip Erdem; Galip Erdem ve çocuklar; Galip Erdem ve kızı Bilge; Galip Erdem ve çocuklar; Galip Erdem asteğmen rütbesiyle ve askerlik arkadaşlarıyla; Galip Erdem bir düğünde; Galip Erdem Kerküklü gençlerle; Galip Erdem seçim gezisinde; Galip Erdem, Sadi Somuncuoğlu, Nedim Ünal, Celal Er, Abdurrahman Kızılay, Nevzat Kösoğlu ve bir grup arkadaşları ile iftar yemeğinde; MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Dâvâsı’nın hazırlığının yapıldığı meşhur avukatlık bürosunda; Ayvaz Gökdemir, Galip Erdem, Şerâfettin Yılmaz, Yücel Hacaloğlu, Orhan Arslan ve Rûhi Özbilgiç ile; Galip Erdem ve Baymirza Hayit; Galip Erdem ve Ömer Öztürkmen, İskener Öksüz, Emine Işınsı ve Galip Erdem; Nedim Ünal, Galip Erdem, Osman Meriç Coşkun ve Mâhir Dukaroğlu; Alparslan Türkeş, Necdet Sançar ve Galip Erdem; Alparslan Türkeş ve Galip Erdem; Nedim Ünal, Nevzat Kösoğlu, Galip Erdem; Hâlide Nusret Zorlutuna ve Galip Erdem.

Ülkücü’ kavramının, ‘târihin derinliklerinde kalmış bir masal’ olduğunu zannedenleri, uyanışa dirilmeye dâvet eden bir eser…

Milletin nev-i beşer, vatanın rûy-i zemin’ olmadığına inanan ve fakat pasifize edilmiş yeni nesil gençlerin mutlaka okumaları gereken bir eser… Okuyunuz, okutunuz! 

ÖTÜKEN NEŞRİYAT A. Ş. 

İstiklal Caddesi, Ankara Han Nu: 63/3 Beyoğlu 34433 İstanbul Telefon: 0.212- 251 03 50

Belgegeçer: 0.212-251 00 12 e-Posta: otuken@otuken.com.tr  www.otuken.com.tr 

AHMET ŞAHİN: 1998 yılında Osmaniye’nin Bahçe ilçesinde doğdu, ilk ve ortaöğrenimini Gaziantep’te tamamladı. 2016 yılında Necip Fâzıl Kısakürek Anadolu Lisesi’nden, 2021 yılında ise Gaziantep* Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Târih Bölümü’nden mezun oldu. Aynı târihte Gaziantep Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türkiye Cumhuriyeti Ana Bilim Dalı’nda başladığı yüksek lisansını devam ettirmektedir. Türk Yurdu, Çelebi, Töre, Bozkır, Millî Mecmua, Millî Devlet, Edebice, Tarihî Kritik adlı gazete ve dergilerde çeşitli makaleleri yayımlandı. Kuruluşundan beri Çelebi Dergisi’nin genel yayın yönetmenliği görevini yürütmektedir. Yayımlanmış Eserleri: *Unutulmaya Yüz Tutmuş Ağır Adımlı Bir Yürüyüş: Mehter Dergisi (1964- 1965), Post Yayınları (İstanbul, 2022) *Geleneksel Türk Masalları (İlayda Yıldırım ile birlikte), Drama Yayınevi, (Kahramanmaraş, 2022) *Milliyetçi Fikrin Sesi: Türkçü Dergiler, C. I (Emin Yarımoğlu ile birlikte), Bozkurt Yayınları, (İstanbul, 2022) *Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Devlet Arşivi Belgeleri Işığında Ayıntab-II: İskân ve Göç, (Özgür Kazcı ile birlikte), GKAM Yayınları, (Gaziantep, 2023) *Cebel-i Bereket Vilâyeti (Değerlendirme, Transkripsiyon, Tıpkıbasım, Sözlük), Okur Kitaplığı Yayınları, (İstanbul, 2023)

DERKENAR:

ÜLKÜCÜ’NÜN ÇİLESİ

GALİP ERDEM

Gün olur, ülküsüz insanlara gıpta ile bakasınız gelir. Rahat yaşarlar. Tıpkı Şâirin söylediği gibi: ‘Akl-i şuur’ları vardır, güzel severler. ‘Bâde’ içerler ve nihâyet göçüp giderler.

Ülkücülerin hayatı bambaşkadır. Sözlüklerinde rahatlık kelimesinin yeri yoktur. Dâimi bir mücâdele içinde ömür tüketirler. Hemen herkesle, her şeyle zaman zaman çatıştıkları görülür. Arkadaşları ile, âileleri ile, hatta sevdikleri ile… Belli bir ülkünün esaslarından ziyâde politikanın değişen icaplarına uymayı tercih eden kudret sâhipleri ile de sık sık ihtilafa düşerler. Çok defa, başları belâya girer; gene de sinmezler. Bu halleri ‘kalabalık’ olanlara göre, uslanmamaktır; kendilerine göre de, yılmamak.

Ülkücü dünyâ nimetlerinden yana nasipsizdir. Gözü yoktur ki, nasibi olsun. Bir lokma, bir hırka o’na yeter. Paraya karşı o kadar müstağnidir ki, halkın hayretine sebep olur. Herkesin istediğini istemez, ne istediğini de herkes anlayamaz. Kendi zevkleri dışında zevk tanımayanların gözünde ‘zevksiz’ bir adamdır! Küçümserler onu, hayatı anlamamakla, üç günlük dünyânın hakkını vermemekle itham ederler. Böyle davranışlara hiç önem vermez. Elverir ki, inandığına dokunulmasın!

Kalabalığın nazarında o, zavallı bir hayalperesttir. Olmayacak fikirlerin rüyasına dalmış öylece uyumakta, başkalarını da uyumaya teşvik etmekte…

Bir gün fikirlerinin gerçeklestiği görülse bile, O’na hiç kimse ‘aferin’ demez. Üstelik ‘böyle olacağı zâten belli idi’ buyurulur.

Ülkücünün, ülküsü ile münâsebeti, hakîki bir aşkla sevenle sevgilinin münâsebetine benzer. Hep verir, hiç almaz. Sevgili nazlıdır, sitemi eksik etmez, incinmeğe de hiç gelemez. Diğer sâhalarda umûmiyetle dikkatsiz hareket eden Ülkücü, sevgili bahis konusu oldu mu baştanbaşa haysiyet kesilir. Şahsına fenalık yapanlara pek aldırmaz ama ülküsüne yan gözle bakanlara tahammülü yoktur. Sadâkati için karşılık beklemez, mükâfat istemez, bir garip kişidir… Ülküsüne hizmet edenlere son derece hürmetkârdır. Gerçek âşıklar gibidir; kıskanmaz. Sevgilisinin sevildikçe güzelleşeceğini bilir. Sevmenin gururu yegâne süsüdür.

Ülkücünün en çok dinlediği ‘nasihat’ tır. ‘Yapma’ derler, ‘hayatını hebâ etme’ derler, ‘gününü gün et’ derler. O kadar çok şey söylerler ki, hiç bitmez. O hepsini dinler, ama hiçbirini tutmaz, gene bildiği gibi yaşar.

Ülkücülerin en amansız düşmanları ‘eyyamperest’lerdir. Menfaatlerine tapan bu adamlar, daha çok kazanmalarına, daha rahat yaşamalarına mâni olacak sanırlar da, ülkücüleri ezmeğe çalışırlar! Ne garip tecellidir ki, ülkücünün gayretlerinden en çok faydalananlar da ‘eyyamperest’lerdir.

Gün gelir, ecel hükmünü icra eder, ülkücü dünyâsını değiştirir. ‘Kalabalık’ o’na acır, daha iyi yaşamış olmasını temenni eder. Halbuki o, inançları uğrunda yaşamanın hazzını tadamadıkları için ömrü boyunca ‘kalabalık’a acımıştır.

Önceki İçerikŞaşılacak Şeyler!
Sonraki İçerikTek Millet, tek Devlet, tek ceket!
Avatar photo
28 Kasım 1938 tarihinde Bafra’da doğdu. İlk ve ortaokulu doğduğu şehirde bitirdikten sonra Ankara Ticaret Lisesi ve Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nde okudu. İş hayatına Ankara’da muhasebeci olarak başladı. Ankara ve Karabük’te; muhasebeci, mali müşavir ve profesyonel yönetici olarak devam etti. İstanbul’da, demir ticareti ile meşgul oldu. SSCB’nin dağılmasından sonra Türk Cumhuriyetlerinde sanayi yatırımları gerçekleştirmek üzere çok ortaklı şirket kurdu. Şirketin murahhas azası olarak Azerbaycan’da ve Kırım’da tesis kurup çalıştırdı. 2000 yılında işlerini tasfiye etti. İş hayatı ile birlikte yazı hayatı da devam etti. İlk yazısı 1954 yılında Bafra’da yayımlanmakta olan Bafra Haber Gazetesi’nde başmakale olarak yer aldı. Sonraki yıllarda İlhan Egemen Darendelioğlu’nun Toprak Dergisi’nde, Son Havadis ve Tercüman gazetelerinde yazıları yayımlandı. Türk Ocakları Genel Merkezinin yayımladığı Türk Yurdu dergisinde yazdı. İslâm, Kadın ve Aile, Yörünge, Ufuk, Emelimiz Kırım, Papatya, Tarih ve Düşünce, Yeni Düşünce, Yeni Hafta, Sağduyu, Orkun, Kalgay, Bahçesaray, Türk Dünyâsı Târih ve Kültür, Antalya’da yayımlanan Nevzuhur, Kayseri’de yayımlanan Erciyes ve Yeniden Diriliş, Tokat’ta yayımlanan Kümbet, Kahramanmaraş’ta yayımlanan Alkış dergilerinde, Dünyâ ve Kırım’da yayımlanan Kırım Sadâsı gibi gazetelerde de imzasına rastlanmaktadır. Akra FM radyosunda haftanın olayları üzerine yorumları oldu. 1990 – 2000 yılları arasında (haftada bir gün) Zaman Gazetesi’nde köşe yazıları yazdı. Hâlen; Önce Vatan Gazetesi’nde, yazmaktadır. Oğuz Çetinoğlu; Türk Ocağı, Aydınlar Ocağı, ESKADER / Edebiyat, Sanat ve Kültür Araştırmacıları Derneği ve İLESAM / Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sâhipleri Meslek Birliği Üyesidir. Yayımlanmış Kitapları: 1- Kültür Zenginliklerimiz: (2006) 2- Dört ciltte 4.000 sayfalık Kronolojik Tarih Ansiklopedisi: (2008 ve 2012), 3- Tarih Sözlüğü: (2009), 4- Okyanusa Açılan Kapılar / Tefekkür Mayası Röportajlar: (2009). 5- Altaylardan Hira’ya Türk-İslâm Dostluğu: (2012 ve 2013), 6- Bilenlerin Dilinden Irak Türkleri: (2012), 7- Türkler Nasıl ve Niçin Müslüman Oldu: (2013), 8- Türkmennâme / Irak Türkleri Hakkında Bilmek İstediğiniz Her Şey: (2013). 9- Türklerin Muhteşem Tarihi: (Nisan 2014 ve Nisan 2015) 10- 115 Soruda Türk İslâm-Âlimi Mâtüridî (Röportaj): 2015) 11- Cihad – Gazi – Şehid: Kasım 2015. 12-Yavuz Bülent Bâkiler Kitabı (2016 Mehmet Şâdi Polat ile birlikte) 13-Her Yönüyle Kâzım Karabekir (2017 Mehmet Şadi Polat ile birlikte) 14-Dil ve Edebiyat Dergisi / İlk 100 Sayı Bibliygorafyası (2017 Mehmet Şâdi Polat ile birlikte) 15-Büyük Türk İslâm Âlimi Serahsî (2018), 16-Âyetler ve Hadisler Rehberliğinde Kutadgu Bilig’den Seçmeler (2018), 17-Edib Ahmet Yüknekî ve Atebetü’l-Hakayık (2018), 18- Büyük Türk İslâm Âlimi Mâtürîdî (2019), 19-Kâşgarlı Mahmud ve Dîvânu Lugati’t-Türk (2019). 20-Duâ / Huzura Açılan Kapılar. (2019) 10-Yesevi Yayıncılık, 12-Yakın Plan Yayınları, 13-Boğaziçi Yayınları, 14-Dil ve Edebiyat Dergisi, diğer kitaplar Bilgeoğuz Yayınları tarafından yayımlanmıştır.