Ne olmuşsa olmuş da, milli gömlekler çıkmış,
Çıkınca milli gömlek, her şeyde mubah olmuş.
Onlar oldu padişah, her şey onların olmuş,
Saraylar, köşkler, yatlar, bal, börek onlarınmış.
Şimdi sorsan onlara, nerde İslam devleti?
Ondanda hiçbir ses yok, hani şeriat hani?
Ata’nın büstlerini kırıp da devirenler ,
Cami çıkışlarında nara atıp duranlar ,
Mescid-i Aksa üzgün, kırdınız mı zilleti,
Filistin de mazlumu gidip kurtarmadınız.
Burda bağırmak kolay, gösteri falan filan ,
Bıraksana kardeşim onlar eskide kaldı.
Dokunma dünyamıza, bizi dünyalık sardı,
Yiyoruz, içiyoruz, ezipte geçiyoruz.
Allah bizi de gördü, iktidar nasip oldu,
Kutularla yeşiller bak kaderimiz oldu.
Didiştirmeyin bizi, keyfimize değmeyin,
Zaten biz ne diyorsak, odur hep doğru olan.
Üstümüze gelmeyin, ihaleme değmeyin,
Bizler soyup soydukça ve de Türk’e sövdükçe,
Asgari ücretliler ve de kıt akıllılar ,
Bize hep inandıkça, oylarını verdikçe,
Değmeyin bu Hasana, gözlerini açsana?
Nağme yazdım Hasana, ha Hasan’a ha sana !
Ayağa kalk be adam, sağa sola baksana,
Onlar bolluk içinde, sense goy goy peşinde,
Sırtına çıkanları bir depikte atsana.
Bozkurt olup çık yola, Kürşat olup bak hele,
Ömer’in adaleti nerede söylesene?
Kandırılan ey millet, sömürülen ey millet,
Gözlerini açsana, silkinipte kalksana,
Ülkemi bölenleri, başından def etsene!