Gazetemizin dünkü manşeti “evlenen evlenene” başlığı ile çıktı. Üç ay önce de “boşanan boşanan” başlığı ille çıkmıştık. Bu iki başlık kutsal aile yuvamızın ne durumda olduğunu gösteriyor. Aile yuvası hızla çatlıyor, çocuklar perişan, aile dramları yaşanıyor.
Evlilik kutsal bir kuruluş. Evlilik üzerine bir çok atasözümüz yer almakta. Evliliğin temeli sevgi, saygı, yardımlaşma, birlik ve bütünlük içerisinde aileyi geleceğe taşımaktır. Eşler birbiri için fedakarlıkta bulunma sözü verirler. Cicim ayları geçtikten sonra fırtınalar kopmakta, birbirini severek evlenenler birkaç içerisinde boşanıp gitmekte.
Geçtiğimiz gün bir yerde 30 yaşlarında iki erkek arkadaş birbirleriyle konuşuyorlar. Konuşmaya istemeden kulak misafiri oldum. Arkadaşına eşiyle ilgili o kadar enteresan şeyler anlatıyor ki hayattan nasıl bıktığını, hayatın nasıl çekilmez olduğunu, evlilik hayatının adeta hapishane hayatı olduğundan dem vuruyordu.
Buna benzer daha bir çok olaylar yaşanıyor. Sanal alemde başlanan arkadaşlıklarla kurulan yuvalar yine sanal alemde yıkılıp yok oluyor. Bu konuda gazetemiz ısrarla yayınlar yapıyor ve zaman zaman yaptığımız yayınları sizlerle paylaşıyoruz.
Şimdi gelin dilerseniz daha önce evlenme ve boşanmayla ilgili neler yazmışız hep birlikte okuyalım:
Çocuklar mağdur oluyor
Gebze’de yaşanan boşanmaların sayısı acı gerçeği yine gözler önüne serdi. Geçtiğimiz yıl 2040 kişi Gebze’de eşinden boşandı. En çok mağdur olan her zaman ki gibi yine çocuklar olurken, boşanmaların büyük bir kısmını şiddetli geçimsizlik oluşturuyor. Gebze’de Çocuk Esirgeme Kurumu gibi önemli bir kurumun olmayışı da çocukların geleceğini olumsuz yönde etkiliyor.
Boşanma grafiği yükseliyor
Boşanma grafiğinin her yıl giderek artması düşündürücü. Geçtiğimiz yıl Kocaeli’de 2450 kişi boşanırken, 2011’de 1431 olan boşanmaların 2 bini geçmesi aile kurumunu zedeliyor. Boşanma davalarının büyük bir kısmı 3 ay içinde karara bağlanırken boşanmalar genelde 10 yıldan fazla evli kalan aileler arasında yaşanıyor. Toplumsal çöküşün önüne geçilebilmesi için aile kurumuna önem verilmeli. (2010)
Boşanma ve Kutsal Aile
Dini ve milli kültürümüzde evlilik ve nikah kutsaldır. Aile yuvası kurmak, çoluk çocuğa karışmak, dünyanın en güzel olgusudur. Geçmişte baba ve analar çocuklarını mürüvvetini görmek için daha çocuk yaşta evlatlarını evlendirmek isterlerdi. Zamanla bu değişti, yaşlar ilerlemeye, evlilikler modern hayata uymaya başladı. Görücü usulü ile evliliklerin yerini flörtle evlilikler aldı. Babalar ve analar artık çocuklarının isteğine boyun eğerek, sevdikleriyle evlendirmeye başladılar. Önceden ikinci gelin gelene kadar birinci gelin evde kayınpeder ve kaynanası ile kalıp, tecrübe kazanıyorlardı. Gelinin aynı evde kalması hatta aynı binada oturması bile “Şiddetli geçimsizlik ve boşanma” nedeni sayılabiliyor. Nereden nereye.
Henüz aile sorumluluğunu bilmeyen gençler cicim ayları geçtikten sonra kavga etmeye, hatta boşanmaya kadar gidiyorlar. Bugün yapılan araştırmalarda en çok boşanma evliliklerin ilk 5 yılında gerçekleşiyor. Bu kutsal aile yuvasını yıkan ve boşanmaya giden yolun başlangıcı olan geçimsizliklere dur demek gerekiyor. Boşanma ve kutsal aile yuvasına kimse değinmedi. Boşanmalarda en çok mağdur olanlar kadınlar oluyor. Üstelik çocuklar annelerinde kalıyor ve kadınların dramı katlanarak büyüyor.