Evini Devri Âlem kameralarına açtı

69

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu Kocaeli siyasetinde önemli bir isim. Milli Görüş geleneğinden gelen Türkiye’nin ilk milli Görüşçü belediye başkanlarından birisi olarak daha 30’lu yaşlarında 80’li yıllarda Yuvacık’ta Refah Partisinden belediye başkanı seçilen bir isim.

Beyefendi kişiliği, herkesle diyalog kuran bir yapısı, alçakgönüllülüğü, eleştirilere hoşgörü ile yaklaşan ve en önemlisi iyi niyetinden hiçbir zaman vazgeçmeyen ender bir siyasetçi. Milli Görüşçü partiler kapandı. Hükümetler yıkıldı, hükümetler kuruldu, Karaosmanoğlu siyasette başarıdan başarıya koştu. Milli Görüşçü partilerde il başkanlıkları yaptı. Ak Parti’nin kurucular kurulu üyesi oldu. İl başkanlığı yaptı ve Sefa Sirmen’in karşısında Büyükşehir Belediye Başkanlığına seçildi.

İkinci dönem Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan ve Kocaeli siyaset tarihine adını Kocaeli bölgesinin ilk Büyükşehir Belediye Başkanı olarak yazdıran İbrahim Karaosmanoğlu, birçok siyasetçide ender görülen dostluk ve arkadaşlığa büyük önem veren ve vefadan hiçbir zaman vazgeçmeyen birisi. 

Farklı özelliklere sahip Karaosmanoğlu’nu Kocaeli bölgesi merak ediyordur, İbrahim Karaosmanoğlu kim? Atası Rize’nin Güneysu ilçesinden nasıl Yuvacık’a gelip yerleştiler? Karaosmanoğlu çocukluk ve gençlik yıllarını nasıl geçirdi? Karaosmanoğlu eğitimini nasıl tamamladı? Karaosmanoğlu kaç yaşında evlendi? Karaosmanoğlu’nun eşi Behiye Karaosmanoğlu eşi için ne diyor? Karaosmanoğlu nasıl bir baba? Bir dede olarak Karaosmanoğlu neler hissediyor? Ev reisi olan Karaosmanoğlu evinde nasıl bir insan? Bu sorulara birçok sorular ilave etmek mümkün.

Karaosmanoğlu, her hangi bir insan değil. Kocaeli bölgesinde 1 milyon 600 bin kişinin başkanı, 12 ilçe ve 400’e yakın köye belediye hizmeti götüren bir insan. Bu sorulara birçok gazeteci cevap aramıştır. Biz bu sorulara sizler adına cevap aradık ve Başkan Karaosmanoğlu’nun evinde Belgesel yayıncılık ve Devr-i Âlem kameralarıyla Sayın Karaosmanoğlu ve eşi Behiye Hanımla belgesel çekimi yaparak tarihe not düşüp zamana noterlik yaptık.

Başkan Karaosmanoğlu’nu nasıl tanımıştım?

Tarihler 1980’li yılların sonlarıydı. Haziran ayının sıcak bir yaz günü Kocaeli Valiliğinde önemli hizmetler yapan merhum İhsan Dede Bey’den bir telefon daveti almıştım. Merhum valimiz benim hayatımda önemli yeri olan bir isimdi. Yuvacık baraj inşaatının inceleme gezisi için Kocaelili gazetecilerle Yuvacık’a gideceğini bizim de bu geziye katılmamızı istiyordu. Yuvacık barajının inşaatı yapımı yılan hikâyesine dönmüş, Vali Bey bu barajın yapılması için özel çaba sarf ediyordu.

Baraj inşaatını gezdikten sonra Yuvacık Belediye Başkanının misafiri oluyoruz. Yuvacık’ta bir kır restoranında genç, siyah sakallı Yuvacık Belediye Başkanı, Vali Bey ve geziye katılan gazetecilerin tek tek elini sıkıyor, hoş geldin diyordu. İbrahim Karaosmanoğlu ile o zaman tanışmıştık. Bizleri karşılayan o belediye Başkanı Bugünkü Kocaeli Büyükşehir belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’ydu. İşte İbrahim Karaosmanoğlu ile çeyrek asır önce ilk tanışmamış böyle başlamıştı.

İbrahim Karaosmanoğlu’nun evine misafir olduk.

Çeyrek asır önce bizleri Yuvacık’ta bir restoranda ağırlayan belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu Ak Parti Kurucular Kurulu üyesi olarak 2 Eylül Cuma günü Yuvacık’ta meyve ve meşe ağaçları içerisinde iki katlı mütevazı evinde bizleri Büyükşehir Belediye Başkanı olarak karşılıyor, el sıkışıp, bayramlaşırken 25 yıl önceki İbrahim Karaosmanoğlu’nu hatırlıyordum.  Buraya özel bir misafir olarak davet edilmiştik. Gazetecilik yapmak etik olmazdı. Kendisinden izin isteyip, gazetecilik ve belgeselcilikte yapmak istiyoruz. İzin verir misiniz? dedik. İzin alarak başkanın ev halini belgeselleştirmek istedik. Ve ilk soruyu kendisine sorduk

Sayın başkan atalarınız ne zaman Rize’den buralara geldi?

Başkan, geçmişi yeniden yaşıyor gibi tane tane konuşmaya başladı.
Dedem, hafız Muharrem Karaosmanoğlu kurtuluş Savaşı’ndan 10 yıl önce Rize’nin Güneysu ilçesi Selamet köyünden ailesi ile birlikte Yuvacık Bölgesinde Servetiye köyüne yerleşmişti. Rize Güneysu’da toprağın az olması fakirlik ve geçim sıkıntısı yaşatıyordu. Servetiye’ye bu şekilde yerleşen Muharrem hafız, Kurtuluş Savaşı’nda Servetiye Cephesi’nin oluşturulup İngiliz ve Yunanlılara karşı mücadele eden bir Kuvva-i milliye Kahramanıydı. Servetiye cephesi savunulmasaydı Yunanlılar Bilecik ve Afyon civarındaki güçlerle birleşerek çok büyük bir kuvvet olacaktı. Dedem ve diğer Kuvva-i Milliye kahramanları Yunanlıların buralara geçmesini önlediler. Bir çok şehit verildi. Servetiye cephesi bugün yeteri kadar bilinmiyor. Servetiye cephesine bir kahramanlık anıtı yapıldı. Zaman zaman Servetiye şehitleri anılıyor.

Başkan bey ile evin bahçesinde gezimizi sürdürürken kaç doğumlu olduğunu ve nerede dünyaya geldiğini soruyoruz.

Başkan şu bilgileri veriyor bize: Bulunduğumuz bu evin arsası 1952 yılında babam tarafından satın alınmıştı. 1952 yılında da bu arsa satın alındıktan sonra ben dünyaya geldim. Bu evi daha yeni yaptık. Servetiye köyünde dünyaya gelmiş, çocukluk yıllarım ve eğitim hayatım Servetiye köyünde geçti. Çocukluk ve gençlik yıllarımızda hem çalıştık, hem de eğitimimizi yaptık. O yıllar güzel yıllardı.

 Başkan ne zaman evlendi?

Belediye başkanı Karaosmanoğlu’nun bahçesi adeta bir park gibi. Birçok meyve ağacı, sebzeler, mısır tarlası ve meşe ağaçları… Bu ağaçların altında hem geziyor, hem gezimize devam ediyoruz. Sayın başkana özel bir soru soruyoruz. Ne zaman evlendiniz? Nasıl bir ev reisisiniz? Diye soruyoruz
Başkan tebessüm ederek yüzüme bakıyor ve tarihe geçecek şu sözleri söylüyor: Bu sorulara ben cevap veremem. Ben Kocaeli Büyükşehir başkanı olarak Kocaeli’yi idare ediyorum. Bu evin idarecisi var. Beni idare eden bir isim var. İsterseniz bu soruyu beni idare eden hanımefendiye sorun” diyerek misafirlere bahçedeki fırında güveç yemeği yapan eşi Behiye hanımı göstererek ona sormamızı istiyor. Behiye hanımın yanına gidiyoruz.

Karaosmanoğlu nasıl bir eş?  

Behiye Hanım bizzat kendisi misafirler için yemekler hazırlıyor. Bahçedeki fırında güveçler yapılıyor. İş telaşesi içerisinde Behiye Hanıma Sayın Karaosmanoğlu ile ne zaman ve nasıl evlendiklerini ve Karaosmanoğlu’nun nasıl bir eş olduğunu soruyoruz. Behiye Hanım tam bir Anadolu kadını. Başında yazması, mahcup ve utangaç bir eda ile Anadolu anasına yakışan bir asaletle: “Ben 16, İbrahim Bey 17 yaşındaydı. Üstelik İbrahim Bey eğitimine devam ediyordu. Evlendiğimiz tarihlerde. Görücü usulüyle evlenmiştik. İbrahim Bey hem okuyor, hem çalışıyor, hem de büyük fedakârlık yapıyordu. Baba ve ana olduk. Çocuklarımız dünyaya geldi. Onlara babalık ve analık yaparken İbrahim Bey millet ve memleket hizmetinden de geri kalmıyor, bir taraftan da siyaset yapıyordu. Evini ihmal etmeyen mükemmel bir insandı. Hiçbir sıkıntımız olmadı. Kendisinden Allah razı olsun” diyerek dua etmeyi de ihmal etmedi Behiye Hanım.

Behiye Hanım az ve öz konuşuyor, kısa cümlelerle meramını ifade ederken, her cümlesi üzerinde ciddi şekilde durulup yorum yapılması gerekiyor. Behiye hanıma bir başka soru yöneltiyoruz.

Başkan hanımı olara Kocaelili seçmenlere ve hanımefendilere vermek istediğini bir mesaj var mı?

Behiye yine az ve konuşuyor. “Öncelikle Kocaeli halkına Allah’tan sağlık ve sıhhat dilerim. Kocaeli gerçekten güzel bir kent. Kocaeli’nin kıymetini bilelim. Kaza bela ve afet olmaması için Allah’a dua edelim, Kocaeli’ye sahip çıkalım. Kocaeli’nin değerlerini koruyalım. Baba ve anne olarak evlatlarımıza sahip çıkıp, onları çok iyi yetiştirelim.

Behiye hanıma son soru olarak İbrahim Bey Büyükşehir belediye başkanı Devr-i Âlem kameralarına Başkan İbrahim Karaosmanoğlu için ne dersiniz? Diye soruyoruz.

Behiye Hanım, “Başkan İbrahim Karaosmanoğlu’ndan en önemli beklentimiz başarılı hizmetler yapmasıdır. İnsanlar hizmet yapmak için başkana oy verip seçtiler.” Diyor. Tam bu sırada Başkan söze giriyor, “Behiye hanımdan zaman zaman eleştiri de alıyorum. Gördüğü aksaklıkları net bir şekilde söyleyip neden bu hizmeti yapmıyorsun” diye söylüyor. 

Artık veda ediyoruz. İbrahim Karaosmanoğlu’nun evinde tarihe not düşüp zamana noterlik yaparak belgesel çekimlerimizin sonuna geldik. İbrahim Bey ile vedalaşırken torunun bahçede nasıl koştuğunu, torunun kucağına alarak koyun, kuzu ve tavuklarıyla nasıl meşgul olduğuna da şahitlik ettik. İbrahim Bey’e veda ederken elimizden tutup kendi diktiği erik ve armut ağacı ile bahçedeki üzüm asmasının yayına götürüyor. Bu ağaçların meyvelerinden dalından toplayarak yiyiyoruz. Sayın başkan bahçesinde yetiştirdikleri mısırlardan kendi elleriyle bizlere mısır közlüyor. Güzel bir günün ardından başkan ve ailesiyle  vedalaşarak ayrılıyoruz.