Esad Sonrası Suriye

27

Beşar Esad 13 yıllık bir direnişten sonra en güçlü olduğu zannedilen bir zamanda yıkıldı. Esad daha düne kadar, T.C. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görüşme taleplerine karşı, üstenci bir üslupla, “işgal etiğiniz yerlerimizden çıkın öyle görüşelim” diyordu.

Aynı Esad, henüz bir devlet bile olmayan, HTŞ kuvvetlerine 12 gün içinde hiç savaşmadan ülkenin en önemli şehirlerini teslim etti. Kendisi de ülke dışına kaçtı. (HTŞ, Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu/ SMO ile birlikte hareket ediyor.)

Aslında bütün gücünü Rusya ve İran’dan aldığı desteğe bağlı olduğu anlaşılan Esad Suriye’si öz kaynakları ve kendi insan gücüne dayanmayan totaliter yönetimler için ibret teşkil etmeli.

Mart 2003’te çöken Saddam’ın yönettiği Irak’ın ordusu gibi, Suriye Ordusu da savaşmadan çöktü. Kurtarılan / fethedilen şehirler normal savaşlarda şiddetli çatışmalar ve sonrasında yenen tarafın düzenli ordu birliklerinin işgali görüntülerine sahne olur. Oysaki Halep, Hama, Humus ve Şam’ın HTŞ güçleri eline geçişinde -düzenli birlikler değil- motosikletli, otomobilli, kamyonlu eli silahlı üniformasız insanların ve sivil kişilerin adı geçen şehirlere akın akın gidişlerini izledik.

Rusya’nın Ukrayna’da gücünü önemli ölçüde kaybettiği, İran’ın Suriye’de ve İsrail’le çatıştığı alanlarda güç kaybettiği için müdahale dahi edemediği, Esad’a bağlı rejim ordusundan komutanların çoğunun muhalefet kanadına geçtiği görüldü.

****

Türkiye’de sığınmacılara karşı kamuoyu oluşturmada öncü olan Prof. Dr. Ümit Özdağ, Zafer Partisi kurultayında yaptığı açıklamada Esad rejiminin sona ermesini yorumladı:

“Erdoğan şöyle söyledi: ‘Kazasız belasız bir Şam’a varsalar…’ Bunun bir savaş olmadığını bundan daha iyi kimse açıklayamazdı.

HTŞ’nin baskın saldırısı eğer AKP’nin bilgisi dışındaysa burnunuzun dibinde neyin olduğunu bilmiyorsunuz demektir. HTŞ Saldırısı bilginiz dahilindeyse Amerika ve İsrail ile ortak operasyon yapıyorsunuz demektir. Biliyoruz ki bu sizin bilginiz dahilinde oldu. Demek Netanyahu ile aranız o kadar bozuk değilmiş.

IŞİD’in oynadığı rolü, HTŞ’nin oynadığını görüyoruz. HTŞ, eski El-Kaide, bunu da inkâr etmiyorlar zaten. Şam rejimi düştü, şimdi Suriye’de yeni iktidar ve toprak paylaşımı savaşı başlayacak. Özetle PKK / YPG terör ordusu Suriye’de altın vuruşu yapmaya hazırlanıyor.”

****

Şu sıralarda Rusya’nın bir anlaşma sonucu mu yoksa güçsüz kaldığı için mi müdahale etmediğini bilmiyoruz. Ama “sıcak denizlere inme hayalini” tam da gerçekleştirmiş iken bundan kolay vazgeçeceğini düşünmek mantıklı değil.

Bu savaştan Suriye’den sonra en zararlı çıkanın İran olacağı kesinleşti gibi. Yıllardan beri yaptığı büyük fedakarlıklarla bölgede kazandığı gücü yakında sıfırlanacak görünüyor.

ABD’nin ise PKK/PYD devletini kurup, Türkiye’nin tanımasını ve desteğini sağlayıp bu garnizon devleti güçlendirmeden bu coğrafyadan çekilmesi beklenmiyor. İsrail ise bu projenin ortağı olarak gelişmelerden memnun.

**********************************

Suriyeli Sığınmacı ve Kaçakların Ülkelerine Dönüşü

Suriye’de Esad rejiminin sona ermesinin Türkiye’ye bir hareket alanı kazandırabileceği öngörülüyor.

Bu gelişmelerden sonra Dışişleri Bakanı Hakan Fidan “Ülkelerini terk etmek durumunda olan milyonlarca Suriyeli artık ülkelerine geri dönebilirler” dedi.

Aynı konuda Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ “Saray rejimi ülkemizin öyle bir jeopolitik tuzağa düşmesine yol açmıştır ki Cumhuriyet tarihimizin ortaya yaşamsal kriz çıkartacak kadar ağır bir hatası olmuştur. Önümüzdeki dönemde ülkemiz, Erdoğan’ın Suriye’de yaptıklarının bedelini ne yazık ki ödeyecektir. Ama artık ‘Esad gitmeden Suriyelileri gönderemeyiz’ bahanesi ortadan kalkmıştır.”

Suriye’de Esad rejiminin çökmesinden sonrası için muhtemel gelişmeleri öngörmek çok önemli.

Taha Akyol’un isabetle belirttiği gibi, “Şimdi iki tehlike var: Afganistan’da Rus işgali bittikten sonra birbirlerinin kanını emen mücahit örgütleri gibi muhalifler birbirine düşer mi? HTŞ Talibanlaşır mı? İkisi de yeni bir felaket olur?”

“HTŞ’nin Talibanlaşması iç savaşı bu defa farklı bir zeminde, muhalifler arasında veya din-laiklik geriliminde yeniden körükleyebilir ve Türkiye’nin on yıllık göçmen faturasını kabartabilir. Yeni bir felaket olur.”

Bu durumda “hele bir neler olacak görelim, tam bir istikrar olsun, gerekirse ondan sonra Suriyeli sığınmacıları gönderelim” diye düşünmemiz doğru olmaz, kanaatindeyim.

Mademki “Türkiye’ye sığınan Suriyeliler Esad rejiminden kaçtıkları için geldiler”, en kısa zamanda ülkelerine dönmeleri sağlanmalıdır. Bundan sonraki gelişmelerde kendi ülkelerinde karar verici olmaları daha doğrudur.

********************************

Öcalan Açılımı Ne Olacak?

Daha önce de yazdığım gibi, Türkiye’de yeni açılım süreci başlatma girişiminin Ortadoğu’daki gelişmelerle çok yakın bağı olduğu açıktır.

Erdoğan ve Bahçeli ikilisinin Öcalan Açılımını başlatması, Suriye’de başlayan yeni dönem hakkında önceden bilgileri olduğunu gösteriyor.

ABD’nin PKK/PYD devletini destekleme karşılığında Türkiye’ye veya Türkiye’yi yönetenlere bazı imkanlar sağlaması söz konusu olabilir.

Ne diyorlardı? “Bu proje sadece Türkiye’deki Kürt sorununun çözümüne yönelik değil. Projeye göre Ortadoğu Kürtleriyle büyük bir ittifak kurulacak.” “Proje 5 yıl içinde yapılacak. Türkiye halkı ve Kürtler projeye hazır olana kadar proje adım adım inşa edilecek…  (https://bit.ly/Rudaw-Semavi)

O halde büyük proje için Suriye’deki son gelişmeler bir fırsat olarak kullanılacaktır.

Çünkü ben HTŞ’nin de PKK/PYD’nin de patronunun aynı olduğunu, aynı merkezden yönetildiğini düşünüyorum.

Önceki İçerikDoç. Dr. Ömer Lütfi Taşcıoğlu’nun Tahlilleri ile Türkiye’ye Yönelik Dış ve İç Tehditler ve Alınacak Tedbirler
Sonraki İçerikKırk  Hadis’ten  Seçkiler
Avatar photo
Doğum 20.07.1956 BUCAK-BURDUR Eğitim Cumhuriyet İlk Okulu, Bucak Lisesi (Mezuniyet 1973) İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesi - Kimya Yüksek Mühendisliği (Mezuniyet 1978) İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi (Mezuniyet 1995) Çok sayıda şirket içi ve şirket dışı eğitim programlarına iştirak. (ISO 9000, Toplam Kalite Yönetimi, Verimlilik, İş İdaresi, Pazarlama, İstatistiksel Proses Kontrol, Kişisel Gelişim, Kişisel İmaj ve diğer konularda onlarca eğitim programı) 1978-1980 Akyazı/Sakarya Yonca Süt Fabrikası İşletme ve Laboratuar Şefi 1980-1995 Petkim A.Ş. Yarımca Kompleksi (İşletme Mühendisi, İşletme Şefi, Başmühendis.) 1995-2001 Satış Müdür Muavini 2001-2004 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdür Yrd. 2004 - 01.02.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdürü. 01.02.2007 - 30.09.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi İnsan Kaynakları Müdürü. 01.01.2008 - 30.10.2008 Yantaş Yavuzlar Plastik A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı. 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı Kauçuk Ürünleri Sanayii Özel İhtisas Komisyonu Başkanlığı yaptı. (2001) 03.03.2010- Serbest Avukat Medeni Hal :Evli ve İki Çocuklu Lisan : İngilizce (İntermedite level) Sosyal Faaliyetler :İstanbul Üniversitesi Korosu, Kubbealtı Musiki Cemiyeti ve halen Tüpraş Türk Sanat Müziği Grubunda korist. 250 mühendis üyesi bulunan Petkim Mühendisler Derneği'nde 4 yıl başkanlık yaptı. Kocaeli Aydınlar Ocağı'nda Başkan Yardımcısı, Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı. Halen Yönetim Kurulu Başkanı. 2001-2002 yıllarında Kocaeli TV' de, "Geniş Açı" adlı siyasi, sosyal, kültürel tartışmaların yapıldığı programın yapımcılığı ve sunuculuğunu yaptı. Halen Kocaeli Gazetesinde haftada bir köşe yazısı yayınlanmaktadır. Bu yazıların tamamı kocaeliaydinlarocagi.org.tr sitesinde yer almaktadır.