Enseyi Karartmayın…

156

Çetin Altan (1927- 2015) ömrünün son dönemlerinde yazdığı yazıların bir kısmını hep bu sözle bitirirdi: “Enseyi karartmayın.”

Çetin Altan, farklı dünya görüşlerine sahip olsak da, köşe yazılarını sıkça okuduğum usta bir yazardı. “Enseyi karartmayın” O’nun Türkçemize kazandırdığı, “umudunuzu yitirmeyin, henüz ümitler bitmedi” anlamına gelen bir deyim.

“Hayallerinizden, ümitlerinizden, mücadelenizden vazgeçmeyin. Amacınıza ulaşamazsanız da, bu amacı gelecek kuşaklara devretseniz de, kozmosla son hesaplaşmanızda, ‘daha iyi bir dünya için biz de fena mücadele etmedik’ diyebilirsiniz” diye yazardı.

Çetin Altan 88 yaşına kadar yazmıştı. 25 Haziran 2015 tarihinde Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan son yazısı, “Hayal ettiğim ülke bu değildi” başlığını taşıyordu:

“Artık anlaşılıyor ki ülkeme demokrasinin geldiğini göremeden ayrılacağım bu dünyadan.”

Bilemiyorum, bugünleri görseydi “yine enseyi karartmayın” der miydi?

***********

YILIN ESPRİSİ

2009 yılında Tayyip Erdoğan tarafından Çetin Altan’a “Kültür Sanat Büyük Ödülü” verilmişti.

Bu törende konuşan Erdoğan “Bugün mutlulukla ifade ediyorum ki, Türkiye artık Çetin Altan’ı 300 kez mahkeme kapılarına çağıran ve düşünceyi mahkum eden Türkiye değildir” demişti.

Aynı Erdoğan, 2018’i geride bırakırken, kimilerince “diktatör” olmakla, ülkede demokrasi yerine tek adamın sözünün geçtiği otokrat bir rejim kurmakla suçlanıyor. Muhalif olarak etkili yazılar yazan gazeteci ve yazarların çoğu ya hapiste, ya soruşturma açılmış veya işsiz kalmış durumda.

Fakat O kendi yönetimindeki Türkiye’yi “dünyanın en iyi demokrasilerinden biri” olarak tarif ediyor ve “Türkiye’nin demokrasi konusunda herhangi bir eksiği olmadığını” söylüyor.

Bu söz sosyal medyada “yılın esprisi” olarak değerlendiriliyor. Acaba neden?

************

BAĞIMSIZ YARGI VE BAĞIMSIZ MEDYA OLMAZSA

Bağımsız bir yargıdan ve bağımsız bir medyadan bahsetmenin mümkün olmadığı bir ülkedeyiz.

Medyanın yüzde 90’ının Erdoğan iktidarının kontrolünde olduğu bir Türkiye’de yaşıyoruz. 24 Haziran 2018 seçimleri öncesi merkez medyanın amiral gemisi Doğan Medya Grubu iktidarın baskılarına dayanamayarak yandaş Demirören’e satıldı.

31 Mart 2019’da yapılacak mahalli seçimler öncesi muhalefet yapabilen birkaç gazeteden en büyüğü Sözcü Gazetesi, Halk TV ve Fox TV‘nin susturulması için düğmeye basıldı.

Sözcü Gazetesi sahibi ve yazarları hakkında Fetöcü suçlaması ile soruşturma açıldı. Emin Çölaşan‘ın bile fetöcülükle suçlanması da “yılın esprisi” olsa gerektir.

Objektif haber izlemek isteyenlerin rağbet ettiği Fox Haber‘e cezalar verildi. Sunucu Fatih Portakal bizzat Cumhurbaşkanı tarafından tehdit edildi ve hedef gösterildi.

Halk TV’nin etkili programı “Halk Arenası” da cezalardan nasibini aldı. Sanatçılar Metin Akpınar ve Müjdat Gezen hakkında soruşturma açıldı.

Bu gelişmelerden şöyle bir algı oluşuyor:

Anlaşılan muhalif ses duymak istemiyorlar. “Bunlara bile dokunan herkese dokunabilir” korkusu yayılsın isteniyor. Böylece korkunun yarattığı otosansür ile dikensiz gül bahçesi veya “eleştirisiz demokrasi modeli” yaratılıyor.

Böylece ülkemizdeki “eksiksiz demokrasiyi” görmek istemeyenlerin bile ikna edileceği (!) bir sistem,  bir medya oluşturulmak isteniyor.

“Gel de bu ortamda enseyi karartma” diyebilirsiniz.

******************

YENİ YILA GÜVENLE UMUTLA GİRİN

Yarın ahirette sorguya alındığımda, daha iyi bir Türkiye ve daha iyi bir dünya için mücadele ettim, ben elimden geleni yaptım” diyebilecek durumdaysanız hala umut vardır.

Bugün kıymeti bilinmese de, bir kısım vatanseverin her türlü riski göze alarak “daha iyi bir Türkiye” için çabaladığını görüyorsanız ve bunlara destek vermekten korkmuyorsanız çoban ateşleri yanıyor demektir.

Mustafa Kemal Atatürk’ün “Toros Dağları’na bakınız, eğer orada bir tek yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla bizi yenemez” sözünü hatırlayınız.

Kurtuluş Savaşı verdiğimiz yıllar kadar kötü durumda değiliz. O günleri aşabildiysek, daha iyi bir Türkiye için bugün çok daha etkili şeyler yapabiliriz.

Bazen bir şey değişir, her şey değişir.

Bu değişimin nasıl ve ne zaman olacağını önceden kestiremeyiz.

Ortak aklın işlediği, kurumların çalıştığı ve kuralların herkes için geçerli olduğu bir Türkiye’ye doğru değişim gerçekleşebilir.

Bu değişimi demokratik kurallar içinde biz yapmalıyız.

Kolay mı? Değil.

Ama sefer bizden, zafer Allah’tan.

Eğer Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türkiye’yi bağımsız, hür, demokrat, müreffeh ve güçlü bir şekilde gelecek nesillere bırakmak iradesiyle hareket eden vatansever aydınlarınız varsa korkmayınız.

Her yeniyıl yeni bir umut demektir. Çoban ateşlerini çoğaltmaya bakınız.

İlk hedef mahalli seçimlerde değişimi sağlamak olmalı.

Yeni yıla, güvenle, umutla girin. Enseyi karartmayın.

Ruhittin Sönmez

31 Aralık 2018

 

 

 

Önceki İçerikİslam Hukuku Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Beşer ile İslamiyet’te çok sorulan, merak edilen konuları konuştuk:
Sonraki İçerikKandıra-Kandıralı
Ruhittin sönmez
Ruhittin Sönmez 1956 Bucak/ Burdur doğumludur. 1980’den itibaren Kocaeli’de yaşamaktadır. EĞİTİM: İlkokul, orta okul ve lise eğitimlerini Bucak’ta yaptı. 1973’te İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesi - Kimya Yüksek Mühendisliğinden ve 1995 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu. İŞ HAYATI: 1978-1980 Akyazı/Sakarya Yonca Süt Fabrikası İşletme ve Laboratuvar Şefi 1980-1995 Petkim A.Ş. Yarımca Kompleksi (İşletme Mühendisi, İşletme Şefi, Başmühendis.) 1995-2001 Satış Müdür Muavini 2001’de 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı Kauçuk Ürünleri Sanayii Özel İhtisas Komisyonu Başkanlığı yaptı. 2001-2004 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdür Yrd. 2004 - 01.02.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdürü. 01.02.2007 - 30.09.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi İnsan Kaynakları Müdürü. 01.01.2008 - 30.10.2008 Yantaş Yavuzlar Plastik A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı. 03.03.2010’den itibaren Serbest Avukat 2018’den itibaren Arabulucu Sosyal Faaliyetler: Yaklaşık 16 yıl Türk Sanat Müziği korolarında korist olarak çalıştı. (İstanbul Üniversitesi Korosu, Kubbealtı Musiki Cemiyeti ve Tüpraş Türk Sanat Müziği Grubu) 250 Mühendis üyesi bulunan Petkim Mühendisler Derneği'nde 4 yıl başkanlık yaptı. Kocaeli Aydınlar Ocağı'nda Başkan Yardımcısı, Yönetim Kurulu Üyesi ve 7 yıl Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yaptı. 2001-2002 yıllarında Kocaeli TV' de "Geniş Açı" adlı siyasi, sosyal, kültürel tartışmaların yapıldığı programın yapımcılığı ve sunuculuğunu yaptı. Ocak 2023’ten itibaren aynı programı noktaTV’de devam ettirmektedir. Halen Kocaeli Gazetesinde haftada 2 gün köşe yazısı yayınlanmaktadır. Bu yazıların tamamı kocaeliaydinlarocagi.org.tr sitesinde yer almaktadır.