Eğitim ve Öğretimde Asıl Amaç

86

Asla unutulmamalıdır ki, çocuklarımızın tahsilleri ne olursa olsun, her şeyden önce onları şu değerlerle donatmak aslî ve millî görevimiz olmalı:

Mustafa Kemal’in  de işaret ettiği gibi  -öncelikle-  Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti’ni, ilelebet muhafaza  ve müdafaa etmek / savunmak.

Aynı vatanı paylaşmak.

Aynı millete mensupluk ve aynı devlete sâhiplik şuuru.

Aynı dine bağlılığın oluşturduğu kardeşlik anlayışı.

Aynı marşı benimseme.

Aynı Ay-Yıldızlı Bayrak altında yaşama sevinci.

Aynı İstiklâl Marşı’ndan duygulanış.

Müşterek mukaddesata âidiyet ruhu.

Vatan, Millet ve Devlet sevgisi.

Doğru ve gerçek Din bilgisi.

Aynı dostluk ve düşmanlıklarda ortak hissiyat oluşturmak.

Tek Vatan, Tek Devlet, Tek Bayrak ve Tek Coğrafya dâvası gütmek.

Kısaca:

İslâm-Türk Şâiri Mehmet Âkif’ten inanç rûhu.

Vatan Şâiri Namık Kemal’den vatan aşkı.

Dünya Cenneti İstanbul’un sevdalısı Yahya Kemal’den tarih şuuru.

Süleyman Çelebî’den  “Adı Güzel Kendi Güzel Muhammed.”  Sevgisi.

Allah âşığı, Peygamber vurgunu, insanlık hâdimi Mevlânâ’dan, insanı sevme san’atı.

Erzurum’lu İ. Hakkı’nın; en güzel Türkçe akîde / inanç çerçevesi olan Tefviz-name’sini benimsemek ve özümsemek.

Evet, bütün bunlar her öğrenciyi ilgilendirir.

Herkesin bu temel mes’elelere bakışta tereddütleri olmamalı.

Aksi takdirde millet mefhumu oluşmaz.

Doğuştaki değil ama, oluştaki birlik rûhu doğmaz.

Vatan savunmasında yer alınmaz.

Müşterek düşmana karşı bir ve beraber olma düşüncesi ortaya çıkmaz.

Daha doğrusu milletin tasa ve kıvançta bir olması imkânı kalmaz.

Çünkü insan ne sadece maddeden, ne de sırf mânâdan ibaret.

Aklını fen, kalbini inanç tatmin eder.

Velhasıl:

Çocuklarımızı iyi bir lisan, doğru bir tarih, sağlam bir inanç sahibi kılmak, en başta gelen görevlerimiz olmalı.

 

 

134- 135

Önceki İçerikİkram Kültürümüz Nasıl Olmalı
Sonraki İçerikAllah’ın Rahmeti Herşeyi Kuşatmıştır
Avatar photo
1944 yılında İstanbul'da doğdu. 1955'de Ordu ili, Mesudiye kazasının Çardaklı köyü ilkokulunu bitirdi. 1965'de Bakırköy Lisesi, 1972'de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünden mezun oldu. 1974-75 Burdur'da Topçu Asteğmeni olarak vatani vazifesini yaptı. 22 Eylül 1975'de Diyarbakır'ın Ergani ilçesindeki Dicle Öğretmen Lisesi Tarih öğretmenliğine tayin olundu. 15 Mart 1977, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde Osmanlıca Okutmanlığına başladı. 23 Ekim 1989 tarihinden beri, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde Yakınçağ Anabilim Dalı'nda Öğretim Görevlisi olarak bulundu. 1999'da emekli oldu. Üniversite talebeliğinden itibaren; "Bugün", "Babıalide Sabah", "Tercüman", "Zaman", "Türkiye", "Ortadoğu", "Yeni Asya", "İkinisan", "Ordu Mesudiye" ve "Ayrıntılı Haber" gazetelerinde ve "Türkçesi", "Yeni İstiklal", "İslami Edebiyat", "Zafer", "Sızıntı", "Erciyes", "Milli Kültür", "İlkadım" ve "Sur" adlı dergilerde yazıları çıktı. Halen de yazmaya devam etmektedir. Ahmed Cevdet Paşa'nın Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefası'nı sadeleştirmiş ve 1981'de basılmıştır. Metin Muhsin müstear ismiyle, gençler için yazdığı "Irmakların Dili" adlı eseri 1984'te yayınlanmıştır. Ayrıca Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nce hazırlattırılan "Van Kütüğü" için, "Van Kronolojisini" hazırlamıştır. 1993'te; Doğu ile ilgili olarak yazıp neşrettiği makaleleri "Doğu Gerçeği" adlı kitabda bir araya getirilerek yayınlandı. Bu arada, bazı eserleri baskıya hazırlamıştır. Bir kısmı yayınlanmış "hikaye" dalında kaleme aldığı edebi yazıları da vardır. 2009 yılında GESİAD tarafından "Gebze'de Yılın İletişimcisi " ödülü kendisine verilmiştir.