Evde insan yaşar.
Her evin de penceresi var.
Pencere evin gözü gibidir.
Pencere göz demek.
İyi ama pencere görmez derseniz:
Evet pencere görmez!
Pencereden bakan insan görür.
Çünkü pencere ev için değil, evdeki insan içindir.
X
İnsan bedeni de evdir.
Ruhun evi.
İnsandaki gözler bu evin penceresi sayılır.
Ama biliyoruz ki pencere görmez. Yani göz de görmez.
Ya kim görür derseniz:
Nasıl ki evin penceresinden bakıp gören insansa; insan bedeninin iki gözünden de bakıp gören ruhtur.
Demek ki ruh; göz penceresinden bakar ve görür.
X
Diyeceksiniz ki, kör olanlar göremiyor!
Kör olanlar görmüyor değil! Kendisinden bakması gereken pencere kapalı veya örtülü olduğu için göremiyorlar.
Nitekim nice körler ameliyattan sonra görür olmuştur. Zira ameliyatla göz perdesi açılmış; ruhun önündeki perde kaldırılmıştır.
Yoksa, ruh için körlük söz konusu değil. Çünkü bedendeki ruh ancak göz penceresinden bakıp görebilir.
X
Zaten “Göz, bir hasse (duyu organı)dır ki, ruh bu âlemi o pencere ile seyreder.” (SÖZLER, Yeni Asya Neşriyat, s: 50) Evet göz, ruhun dışa açılan penceresidir.
Yeter ki, göz penceresi herhangi bir sebeple kapanmış olmasın.
3586