Dönülmez akşamın ufkundayız vakit çok geç. Ülkem bir sınır otobanı, hadi sen de geç. Yemen’de, Katar’da insanlık del geç. Irak’ta, Doğu Türkistan’da, Filistin’de ve Keşmir’de; tamahkârlığın, hasetliğin ve ihanetin gülşeninde zulüm var durma, geç.
Komşularımızla ilişkilerimiz, eğitim, siyaset, ahlak ve fazilet 4+4+4; gör de geç. Dilde, dinde, coğrafyada, tarihte ve aşkta sınır tanımayız; bil de geç.
Hayat kadınına âşık olup da eşine dostuna rest çeken toy bir delikanlının kendini aşkına ve aşkını hayat kadınına ispatlama çabasıdır bizim dış politikamız; sev de geç.
Müteahhitlerin, işadamlarının ve parayı en iyi kullananların vekil seçildiği ülkemde 20 milyon açlık sınırında suskun, yorgun ve çaresiz; sus da geç.
1.8 milyon öğrencinin katıldığı YGS sınavında Fen’de 1 milyon 200 bin kişi; Matematik’te 870 bin kişi; Sosyal Bilgiler’de 254 bin kişi ve tüm alanların hepsinde 54 bin kişi sıfır çekmiş; şaş da geç.
Daha dün AB’ye, ABD’ye ve İsrail’e racon kesenlerin bugün zalimin yanında dininden, mazlumun tepesinde merhametinden, elinden, belinden ve dilinden nasıl emin olduklarını bil de geç.
Yetim hakkını, mal biriktirmeyi, zekâtı, komşusu açken tok yatmayı ve sevdiklerimizden infakı, yalanı, gıybeti ve iftirayı kulak arkası; ihale kovalamayı, lüks arabalar ve lüks otellerde zevkü safayı, güzel kadınları, yeşil paraları ve küreselleşen dünyayı ve ılık suda haşlanmış İslam’ı göz önü belleyenlerin Kur’anî mesajdan ve Peygamberî ahlaktan nasıl dem vurduklarını anla da geç.
Televizyon kanallarında peygamber kıssalarını sulu gözlerle fon müziği eşliğinde pazarlayanların, program başına anlaştıkları fiyatları, her ramazan ayını iple çeken iftar ve sahur bülbüllerinin Allah rızası gayretlerini ve kanallar arası reyting yarışına artılarını tart da geç.
Dinini, dilini, derdini, irfanını ve izanını, milletinin bütün menfaatlerini ve bütün şecaatlerini, yeryüzünün tüm dertlerini ve Yaradan’ın bütün emirlerini başörtüsüyle sarıp sarmalarken Irak’ta katledilen 1,5 milyon masumu, ırzına geçilen binlerce kadının namusunu ve zalimin taşeronluğunu stratejik menfaatlerle ambalajlayan vicdan vurgununu duy da geç.
İşgal altındadır ruhum; Karunların zimmetindedir dinim; Nemrut ateşlerinden korkanların ve Hakk’ı canlarına, mallarına ve şahsi menfaatlerine satanların sermayesidir Kelime-i Tevhidim.
Dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç. Bil de, bul da, sor da, sus da, anla da, şaş da, duy da, tart da, sev de geç; durma, sen de geç…