Müslümanlar arasındaki dünyevileşmenin başlangıcı Sıffın savaşına dayanır.
Sıffın savaşı İslam dünyasında ilk ciddi kırılma noktasıdır.
İslam’da Müslümanlar arasında sınıf farkı olmaz.
Kast sistemi,
Parya yâda ikinci sınıf ayrımı yoktur.
Cahiliye döneminde ötekileştirilen,
Yönetimde hiçbir söz sahibi olmayan insanlar,
Gerek asrısaadet, gerekse Hülafai Raşidin dönemlerinde,
Sisteme yani yönetime dâhil edilmişlerdi.
Bu durum cahiliye döneminde imtiyazlı konumda olan MÜSLÜMANLARIN hoşuna gitmiyordu.
Bu durumun en bariz örneği,
Hz. Ömer (ra) zamanında meydana gelen şu hadisedir.
Hacda tavaf esnasında MÜSLÜMAN bir köle farkında olmadan Cebel isimli bir kabile reisinin cübbesine arkadan basar.
Cebel geri dönünce eteğine basanın bir köle olduğunu görür ve O’na bir tokat atar.
Köle Hz. Ömer’e durumu şikâyet eder.
Hz. Ömer onları çağırarak muhakeme eder.
Cebeli (kabile reisini) suçlu bulur.
Kısas emreder.
Cebel Hz. Ömer’e hitaben
Sen ne diyorsun?
O’ bir köle,
Ben ise kabile reisiyim.
Eğer kısasta ısrar edersen dinden çıkarım diyor.
Hz. Ömer kısastan vazgeçmeyince Cebel firar ediyor,
Bu sadece vakalardan bir vaka,
Sıffın savaşında Hz. Ali (ra)’nin etrafında toplanan insanların ise,
Birçoğu İslam ile beraber sisteme dâhil edilen (insan yerine konulan) her türlü entrikadan uzak herkesi kendi gibi bilen tertemiz Müslümanlardı.
Cebel zihniyetinin hâkim olduğu kesim ise daha ziyade Hz. Muaviye’nin etrafında toparlanmışlardı.
Sıffın savaşı;
Hicreti yaşamış.
Bedir Uhut ve Hendek savaşlarını görmüş Müslüman anlayışıyla,
Mekke’nin fethinden sonra,
Allahu âlem beklide çaresizlikten Müslüman olmuş insanların dünyaya bakış açılarındaki farktır.
Yâda geçmişe ait hesaplaşmanın bir sonucudur.
En doğrusunu Allah bilir.
Hz. Muaviye Şam valiliğine atandığında Bizanssın atadığı Şam valisini danışman olarak almıştı.
Bu danışman her türlü Bizans oyununu biliyor ve Muaviye’ye taktik veriyordu.
Hz. Muaviye de bir deha idi.
O’nun şu sözü dikkat çekicidir.
Sözün geçtiği yerde söz,
Sözün geçmediği yerde para,
Paranın geçmediği yerde tehdit,
Tehdidin geçmediği yerde kılıç,
Mühim olan sonuçtur.
Birde Hz. Aliye bakalım.
Savaşın kızıştığı bir ortamda bir vatandaş gelerek,
Ya Ali bana tevhidi anlat diyor.
Hz. Ali durup ona tevhidi anlatmaya başlıyor.
‘Bir insanın hidayetine vesile olmak dünya ve içindekilerden daha hayırlıdır’
Buyuruyor ya peygamberimiz,
Ve bu büyük ihtimalle karşı tarafın adamı,
Bizans oyunlarından birisi,
Hz. Ali’ye taraftarlar şöyle diyor,
Ya Ali şimdi bunun sırası mı?
Devam edecek