Öncelikle, Ramazan-ı Şerif’in
Âlem-i İslam’a, tüm insanlığa huzur, barış ve adalet getirmesini temenni ediyorum.
“Rabbimiz sen bize dünyada ve ahirette iyilik ver.
Bizi Cehennem ateşinden koru.”
Geçen haftaki İbrahim Ethem Efendi’nin buyurduklarına maddeler halinde devam edersek ;
7 – Ölüm haktır diyorsunuz, gereğini yapmıyorsunuz.
Çevrenizden, eşinizden, dostunuzdan gidenleri görüyorsunuz.
Fakat ibret alıp ölüme hazırlık yapmıyorsunuz.
Ölüm hiç size gelmeyecekmiş gibi davranıyorsunuz.
Ölene üzülmek, sahibine taziyede bulunmak elbette insani bir durumdur.
Ama akıllı insanlara düşen bunların yanında ona da hazırlık yapmaktır.
24 saatin ne kadarını Ahiret ne kadarını da dünya için kullanıyorsunuz .
Hz Ali (r.a.) nin meşhur bir sözü vardır :
“İnsanoğlu gaflet uykusundadır, ölünce uyanır ama iş işten geçmiş olur.
Asıl olan ölmeden uyanmaktır.”
Cenab-ı Hak cümlemize ölmeden gaflet uykusundan uyanmayı nasip etsin!
8 – Başkalarının ayıplarıyla meşgul oluyor, kendi hatalarınızı görmüyorsunuz.
Mevlana (k.s.) başkalarının ayıplarını görme hususunda gece karanlığı gibi, iyiliklerini görme hususunda da güneş ışığı gibi olunuz buyuruyor.
Birde başkalarının ayıplarını değil de kendi kusurlarımızı görüp düzeltmeye (herkes kendi kusurunu düzeltmeye çalışsa) hem kırgınlıklar ve küskünlükler olmayacak hem de hatalarımızdan kurtulmuş olacağız.
İnsanların başkalarının kusurlarını düzeltmeye çalışmaları, aralarındaki ayrılıkların daha da derinleşmesine sebep oluyor. Kırgınlık ve küskünlüklerin artmasından başka bir işe de yaramıyor maalesef…
Bu durum aslında zaman ve emek israfı demektir.
9 – Allah’ın verdiği rızıkları yiyor, şükretmiyorsunuz.!
Şükür, çatlayana kadar yedikten sonra, Elhamdülillah Yarabbi sen olmayanlara da ver demek değildir.
Şükür olanların olmayanlara vermesidir. O’nun mekânında yaşıyor, O’nun mekânında günah işliyorsunuz. Allah’ın nimetleri sayılamayacak kadar çoktur. Nimeti verene, iyilik yapana teşekkür gereklidir. Bizler gibi medeni insanlara nankörlük yakışmaz.
Günahta işleyecekseniz! Allah’ın arzını terk ediniz. O’nun nimetlerini yemeyiniz.
Ondan sonra istediğiniz kadar günah işleyiniz. İnsanlık iyiliğe teşekkür etmekle başlar.
İyiliğe teşekkür etmeyenler Allah’a da şükretmezler . İnsanoğlu bir nefeste Allah’a iki şükür borçludur.
Nefes alamazsa patlar ölür, aldığı nefesi veremezse çatlar ölür.
10 – Cenazeyi defnediyor ibret almıyorsunuz.!
Definden sonra yine günleriniz gaflet ve delalet içerisinde geçiyor.
Günahlarla yaşamayı alışkanlık haline getiriyorsunuz.
Peygamberimiz(sav) şöyle buyuruyor:
“Nice insanlar vardır ki kazanmak için kir pas içerisinde kalırlar, rahat yuvalarından mahrum olurlar.
Fakat bu insanların yedikleri haram.
İçtikleri haram.
Vücutları haram ile beslenir.
Sonra ellerini kaldırarak
Ya Rab Ya Rab!
Diye dua ederler”
Ya Rab Ya Rab demekle dualar kabul olmaz ki !
İbrahim Ethem Hazretleri böyle buyuruyor.
Bilemiyorum yeterince açıklayıcı oldu mu?
Şu anki dua anlayışımız ,
Bektaşi’nin abdestsiz namaz kılmasından farklı değildir.
Kabul olabilir dualar yapabilmek dileğiyle…