Dört Kare Bir Karakter – 1

82

Anneler babalar dikkat!

Çocuktur anlamaz deyip geçmeyin.

O anda anlamaz ama kaydeder ve arşivler.

Sonra arşivlediklerini servis eder.

Sonra dersiniz kime çekti bu çocuk

Buraya dönmek üzere bir nokta koyalım.

Üniversite yıllarımızda çocukların kişilik (karakter) lerinin oluşumunda okul öncesi dönemin öneminden bahsedilirdi.

Yani sıfır altı yaş gurubunun öneminden,

İnsanların karakterleri bu dönemde şekillenir denirdi.

Bu dönemin önemine çok vurgu yapılırdı.

Doğrusu o zamanlar bende çocuktur anlamaz diye düşünüyordum.

Sonra yanıldığımın farkına vardım.

Olayı kavramak sadece dinlemekle olmuyor.

Birazda üzerinde kafa yormak gerekiyor.

Elbette ki anlatanında olaya hâkim olması ve güncelleştirebilmesi de çok önemli.

Anlattığınız meseleyi günümüze indirip yaşantımızla örnekleştiremezseniz havada kalır.

Yerini bulmaz.

Amacına ulaşmaz.

Genellikle anne- babalar okul öncesi dönemde çocukların algılarını ve hafızalarını pek önemsemezler.

Aman çocuktur ne anlayacak, biraz sonra unutur deyip geçiştirirler.

Oysa bu dönem çocukların kişiliklerinin temellerinin atıldığı dönemdir

Çocukların hafızalarının en temiz ve çekim gücünün en yüksek olduğu dönemdir

Gördüğünü kaydeder ve arşivler.

Siz unutulur silinir zannedersiniz.

Fakat ne unutulur ne de silinir

İlk kareyi çekelim.

Bu dönemde anne baba çocuk için her şeydir

Çünkü çocuk dış dünyayı tanımıyor

O’ nun dünyası anne babası

Evet, birinci kare

Bir gün anne baba ve üç beş yaşlarındaki çocukları evde otururlarken

Evin telefonu çalar.

Baba hanımına; bak beni sorarlarsa yok de

Hanım telefonu kaldırır beyinin evde olmadığını söyler.

Çocuk babam yalan söyledi annemi de yalanına alet etti der

Babanın borç ödemek gibi bir niyeti yok

Telefonun kim ya da kimlerden geleceğini tahmin ediyor.

Evet, ilk kare çekilmiştir.

Çocuk ilk virüsü kapmıştır

Daha sonra bu sahne zaman zaman ya da sıkça tekrarlanır.

Merak edip sebebini babasına sorsa da

Baba senin aklın kesmez.

Sen böyle şeylere karışma diye çocuğu azarlar

Artık çocuğun gözünde babası bir yalancıdır.

Dikkat bu fotoğraf ya da videolar arşivleniyor.

Şimdi ikinci kareyi çekelim.

Çocuk televizyonda reklamı yapılan yada başkasında gördüğü bir şeyden etkilenir

Ona sahip olmak ister

Babası akşam eve gelince

Babacığım şu oyuncağı bana alır mısın der.

Babası da yok dese ağlayacağını bildiğinden

Başından savması için olur yavrucuğum alırım der.

Çocuk sevinir ve heyecanlanır

O zaman yarın akşam eve gelirken getir.

Sakın unutma

Baba olur olur unutmam sen merak etme der

Çocuk büyük bir heyecan ve sabırsızlıkla yarın akşam olmasını ve babasının istediği oyuncakla eve dönmesini bekler.

Babası eve gelince babacığım getirdin mi benim istediğim oyuncağı diye sorar

Baba unuttuğunu söyler

Çocuk biraz hüzünlü bir sesle olsun yarın getirirsin der

Tamam, yarın getiririm der.

Ama içinden de bu gün unutmadı ama yarına kadar unutur der

Çocuk büyük bir heyecanla yarın akşam olmasını bekler

Akşamleyin yine koşarak babasının yanına gelir.

Aynı soruyu sorar

Baba tüh tüh yine unuttum der.

Çocuk babasının kendisine yalan söylemeyeceğini düşündüğü için inanır.

Son bir ümitle olsun üzülme baba yarın getirirsin der

Baba yine olur cevabını varır

İçinden de yarına kadar unutur der

Üçüncü akşam da istediğinin alınmadığını gören çocuk.

Babasının kendisini aldattığını anlar.

Baba çocuğuna hem yalan söyledi, hem de kandırmış oldu

Ve çocuğun zihninde şöyle bir düşünce oluşur

Babam sadece yalancı değil aynı zamanda sahtekârmış da

Babasının yalancılığı perçinleşmiş, sahtekârlığı ortaya çıkmış oldu

Çocuk böylece ikinci kareyi çekmiş oldu.

Tabii ki bunlar tek bir örnekle sınırlı kalmaz

Yani çocuk ikinci virüsü de kaptı

Anneler babalar çocuktur unutur diye düşünür ya

Çocuk unutmaz

Unutur gibi görünür

Dosya arşivdedir.

                                                                  Devam edecek