Anneler babalar dikkat!
Çocuktur anlamaz deyip geçmeyin.
O anda anlamaz ama kaydeder ve arşivler.
Sonra arşivlediklerini servis eder.
Sonra dersiniz kime çekti bu çocuk
Buraya dönmek üzere bir nokta koyalım.
Üniversite yıllarımızda çocukların kişilik (karakter) lerinin oluşumunda okul öncesi dönemin öneminden bahsedilirdi.
Yani sıfır altı yaş gurubunun öneminden,
İnsanların karakterleri bu dönemde şekillenir denirdi.
Bu dönemin önemine çok vurgu yapılırdı.
Doğrusu o zamanlar bende çocuktur anlamaz diye düşünüyordum.
Sonra yanıldığımın farkına vardım.
Olayı kavramak sadece dinlemekle olmuyor.
Birazda üzerinde kafa yormak gerekiyor.
Elbette ki anlatanında olaya hâkim olması ve güncelleştirebilmesi de çok önemli.
Anlattığınız meseleyi günümüze indirip yaşantımızla örnekleştiremezseniz havada kalır.
Yerini bulmaz.
Amacına ulaşmaz.
Genellikle anne- babalar okul öncesi dönemde çocukların algılarını ve hafızalarını pek önemsemezler.
Aman çocuktur ne anlayacak, biraz sonra unutur deyip geçiştirirler.
Oysa bu dönem çocukların kişiliklerinin temellerinin atıldığı dönemdir
Çocukların hafızalarının en temiz ve çekim gücünün en yüksek olduğu dönemdir
Gördüğünü kaydeder ve arşivler.
Siz unutulur silinir zannedersiniz.
Fakat ne unutulur ne de silinir
İlk kareyi çekelim.
Bu dönemde anne baba çocuk için her şeydir
Çünkü çocuk dış dünyayı tanımıyor
O’ nun dünyası anne babası
Evet, birinci kare
Bir gün anne baba ve üç beş yaşlarındaki çocukları evde otururlarken
Evin telefonu çalar.
Baba hanımına; bak beni sorarlarsa yok de
Hanım telefonu kaldırır beyinin evde olmadığını söyler.
Çocuk babam yalan söyledi annemi de yalanına alet etti der
Babanın borç ödemek gibi bir niyeti yok
Telefonun kim ya da kimlerden geleceğini tahmin ediyor.
Evet, ilk kare çekilmiştir.
Çocuk ilk virüsü kapmıştır
Daha sonra bu sahne zaman zaman ya da sıkça tekrarlanır.
Merak edip sebebini babasına sorsa da
Baba senin aklın kesmez.
Sen böyle şeylere karışma diye çocuğu azarlar
Artık çocuğun gözünde babası bir yalancıdır.
Dikkat bu fotoğraf ya da videolar arşivleniyor.
Şimdi ikinci kareyi çekelim.
Çocuk televizyonda reklamı yapılan yada başkasında gördüğü bir şeyden etkilenir
Ona sahip olmak ister
Babası akşam eve gelince
Babacığım şu oyuncağı bana alır mısın der.
Babası da yok dese ağlayacağını bildiğinden
Başından savması için olur yavrucuğum alırım der.
Çocuk sevinir ve heyecanlanır
O zaman yarın akşam eve gelirken getir.
Sakın unutma
Baba olur olur unutmam sen merak etme der
Çocuk büyük bir heyecan ve sabırsızlıkla yarın akşam olmasını ve babasının istediği oyuncakla eve dönmesini bekler.
Babası eve gelince babacığım getirdin mi benim istediğim oyuncağı diye sorar
Baba unuttuğunu söyler
Çocuk biraz hüzünlü bir sesle olsun yarın getirirsin der
Tamam, yarın getiririm der.
Ama içinden de bu gün unutmadı ama yarına kadar unutur der
Çocuk büyük bir heyecanla yarın akşam olmasını bekler
Akşamleyin yine koşarak babasının yanına gelir.
Aynı soruyu sorar
Baba tüh tüh yine unuttum der.
Çocuk babasının kendisine yalan söylemeyeceğini düşündüğü için inanır.
Son bir ümitle olsun üzülme baba yarın getirirsin der
Baba yine olur cevabını varır
İçinden de yarına kadar unutur der
Üçüncü akşam da istediğinin alınmadığını gören çocuk.
Babasının kendisini aldattığını anlar.
Baba çocuğuna hem yalan söyledi, hem de kandırmış oldu
Ve çocuğun zihninde şöyle bir düşünce oluşur
Babam sadece yalancı değil aynı zamanda sahtekârmış da
Babasının yalancılığı perçinleşmiş, sahtekârlığı ortaya çıkmış oldu
Çocuk böylece ikinci kareyi çekmiş oldu.
Tabii ki bunlar tek bir örnekle sınırlı kalmaz
Yani çocuk ikinci virüsü de kaptı
Anneler babalar çocuktur unutur diye düşünür ya
Çocuk unutmaz
Unutur gibi görünür
Dosya arşivdedir.
Devam edecek