8.5 C
Kocaeli
Salı, Aralık 23, 2025
Ana SayfaGüncelDönme Dolap

Dönme Dolap

Hiç lunaparka gidip dönme dolaba bindiğiniz oldu mu?

Bir çocuksu heves, heyecan, macera, hâkimiyettir dönme dolaba binmek. Önce dakikalarca bakar, dönenleri seyreder, sonra bir aşk ve şevkle siz de göklere yükselip tepeden bakma, çevreyi kontrol etme sevdasıyla kendinizi dönme dolabın içinde bulursunuz.

Bindiğinizde artık ayaklarınız yerden kesilmiş, kanatsız kartal olmuşsunuzdur. Yaşayacağınız adrenalin sizin olsun, ancak iradeniz elinizden alınmıştır, kaderin çizdiği yolculuğunuz başlamıştır. Biraz kaygı, biraz heyecan, biraz bilinmezlik duygusal gıdanız olacaktır. Gördükleriniz, duyduklarınız, bedeninizde hissettikleriniz sizi farklı iklime taşıyacaktır.

Dünya sahnesini hatırlatır, dönme dolap macerası bana hep. Dünya döngüsünün prototipidir o. Bilinen bir gerçeği var dönme dolabın: Başladığın noktaya, yani başa geri dönmek. Biz buna sıfır noktası diyoruz. Dönme dolap macerasında yaşananlar Ziya Paşa’yı hatırlatır bana: “Asude olam dersen eğer gelme cihane / Meydane düşen kurtulamaz seng-i kazadan” der bir terkib-i bendinde Ziya Paşa.

Dönme dolap eğlencesi bir seyir ve seyahat sürecidir, ömür adlı dünya hayatımız gibi. Emaneten aldığın duyguyu, ruhu aynı yerde bırakmak; onun yapısı, kurgusu gereğidir. Kısa seyahatte yavaş yavaş yükselir, biraz duraksar, aniden hızlanır, bazen git gel yaparız. Birden yükseldiğimiz gibi hızla indiğimiz de olur bulunduğumuz noktadan. İklimin soğuğunu da sıcağını da hissederiz, belki üşürüz, belki yanarız. Rüzgârın ıslığını dinler, bulutların resmini çizeriz yükseklerde. İçimizdeki korku canavarı canlanır, bağırmak isteriz. Kimse duymaz bizi, duysa da yapacakları bir şey yoktur. Pişmanlıkla kaygıyı iç içe yaşarız. Baş dönmesi, mide bulantısı, göz kararması zonklatır bedenimizi. Ya çıkmayacaktık yolculuğa ya da teslim olacağız her türlü meşakkate.

Dünya adlı dolapta yuvarlanıp gidiyoruz. Bindik bir kez bu dolaba; yapılması gereken, bu düzenin yasalarına uygun hareket etmek ve dolapla barışık yaşamak için bize verilen öğretilere harfiyen uymak. Çevreyle kavga, mağlubiyet demek. Dolaba niçin bindiğini bilenler, dolaptan niçin ineceklerini de ve bu süreci nasıl değerlendireceklerini de bilmelidirler.

Dönme dolap; aşağıdan yukarıya, varsıllıktan yoksulluğa, yerden göğe doğru ve nihayetinde varlıktan hiçliğe giden bir seyir mekânı.  Nereden nereye geldim, görmediğimi gördüm, bilmediğimi öğrendim, terlerken üşüdüm, donarken yandım diyebileceğin seyahat süreci. Bu seyahatte biz sadece kaderini oynayan figüran oluyoruz. Sahip olduğumuz donanım kadar, figüranlıkta başarılı olabileceğiz.

Kader tiyatrosunun hiçbir figüranı bu oyunu kazasız bitiremez. Kaza, yaşamamız gereken olaylar, olgular demektir. Yaşayacağınız kazalara karşı maddi ve manevi hazırlığınız varsa dünya tiyatrosundaki figüranlığınızda başarısız olmanız düşünülemez, dönme dolap seyahatiniz, kazançlı bir süreç olur. Şair Ahmet Akkoyun’un “Gönül mayasına daldırdım tası / Başladı feleğin gizli kumpası / Ben köhne can idim o can elmas’ı / Ömrü heder ettim şiir üstüne” dörtlüğünde pişmanlığını ifadelendirdiği gibi heder edilmiş ömrünüz olmaz.

Gezenimizdeki konjektürel iklim oldukça sert görünüyor. Dünya egemenleri, özellikle Siyonizm canavarı, gezenimizi yaşanmaz hale getiriyor. Her türlü enstrümanı masum ve mazlum insanlara karşı kullanmakta kararlı duruyor. Ateşli silahlar, sosyal medya, ahlaki sapkınlık insanca yaşamak isteyenlere karşı acımasızca kullanılıyor. Hangi rüzgârın fırtınaya dönüşeceği belli değil. Donanımlı olmak zorundayız. En azından iyiler de kötüler kadar güçlü, hatta daha fazlası olmalı; dönme dolap macerasının kâbusa dönüşmemesi için.

Ankebut suresi 64. Ayette “(Oysa onların tek gerçek kabul ettikleri) bu dünya hayatı hakikatte sadece bir oyun ve eğlenceden ibarettir; ahiret yurduna gelince işte asıl hayat odur; keşke bunu bilselerdi!” buyurur Rabb’imiz. Dönme dolap, bindiğimiz noktaya indirecek bir gün bizi. Dolap seni ne kadar yukarılara taşırsa taşısın bundan kurtuluş yok. Oyun ve eğlence son bulacak. Akıbetimiz, kara toprak olacak.

Ahiret yurdu, bilmediğimiz; ancak varlığına inandığımız mekân. Dünya dolabı seyahatindeki tercihlerimiz, ahiret yurdundaki yerimizi belirleyecek. Hangi donanımla, kimlerle beraber, ne yaptın bu seyahatte, denecek. Kader tiyatrosundaki rolümüzü hangi senaryoya göre oynadığımız sorulacak.

 Dönme dolap, oyun, eğlence,

Gelecek sıra size, bize

Orda olur halimiz nice

Yok bunun ötesi berisi

Seçtiklerimiz

spot_img