Dini ve Milli Bayramlarımız

85

 

Bayramlar, bayramlarımız,  dini ve milli  bayramlarımız… Coşku, huzur ve mutluğun  sembolü bayramlar. Milli ve manevi kültürümüzün   temel taşı  bayramlar.  Coşku  ve sevinci  doya doya yaşadığımız bayramlar.
Bayram deyince  çocukluk  yıllarımız gözlerimizin önüne gelmekte.   Çocukluk yıllarında  yaşadığımız  ilk bayramlar, silik bir  resim gibi hatırladığımız mutlu  çocukluk günlerimiz.
Heyecandan uyuyamadığımız bayram geceleri. Sabah erkenden  büyüklerimizle  birlikte  bayram namazına gittiğimiz  o günler.. Artık hepsi mazi oldu. Çok  gerilerde kaldı.

ŞEHR-İ RAMAZANA VEDA EDİYORUZ

Ramazan bayramını coşku ile  karşılamaya  hazırlanıyoruz, Şehr-i Ramazana veda etmenin  hüznünü bir arada yaşıyoruz. 11 ayın sultanı  Ramazanın en anlamlı gecesi  Kadir gecesi ile  veda etme vakti geldi çattı.
Ramazan kültünü  doya doya yaşamaya çalıştık. Gündüz  oruçlar tutuldu. Geceleri sahura kalkıldı  akşamları  teravihler kılındı. İftar  davetlerinde dost ve arkadaşlarımızla görüşüp hasret giderdik.
Ramazan’ın  en güzel  tarafı imkanlarımız ölçüsünde  fakirlere yardım edip,  muhtaçları   hatırladık. Ramazanda özetle  maddi ve manevi   huzur ve mutluluğu bir arada yaşadık.
Somali gerçeği bize bir kez daha açlık ve fakirliğin ne olduğunu gösterdi. Somalililer bir dilim ekmek, bir bardak suyla oruç tuttular. Türkiye Somali için seferber oldu ve yardım kampanyaları düzenledi. Bir kez daha Türkiye büyük ve lider devlet olduğunu gösterdi.

RAMAZAN KÜLTÜRÜNÜ YURT DIŞINDA YAŞAMAK

Fırsat buldukça Ramazan ayında birkaç günlüğüne de olsa yurt dışına gidip ramazan kültürünü yurt dışında ki Müslüman kardeşlerimizle birlikte yaşamanın mutluluğunu yaşamaya çalışıyorum.
Geçtiğimiz yıl 4 bin Müslüman Türk’ün yaşadığı Rodos’ta ramazanın ilk haftasını doya doya Rodoslu Müslümanlarla yaşayıp İbrahim Paşa camiinde iftarımızı açıp namaz kılıp sahur yapmanın heyecanı halen hafızalarımda.
Geçtiğimiz  2012 yılı Ramazan  ayında da Çeçenistan’a gitme imkanım oldu. Çeçen kardeşlerimle üç gün boyunca  oruç tutma, iftar açma, teravih kılma ve sahura kalkma mutluluk ve heyecanını doya doya yaşadım. Çeçenistan’da yaşadığım Ramazan kültürünü hiçbir zaman unutmayacağım.

2013 yılının Ramazan ayında da Yunanistan’ın Batı Trakya bölgesine gitme imkanım oldu. İftarı İstanbul, Sahuru Edirne’de, Sabah namazını Selimiye’de kıldıktan sonra Pazarkule sınır kapısından çıktıktan sonra 5 yıl başkentlik yapan Dimetoka’yı gezip, Batı Trakya’nın merkezi Gümülcine’den Türklerle buluştuk. Batı Trakya Türklerinin lideri Sadık Ahmet’i mezarı başında andık. Gümülcine Eski Camii’nde namazlarımızı kıldıktan sonra 2 bin Batı Trakya Türkiyle iftar sofrasında yer aldık. İskeçe ve Gümülcine seçilmiş müftüleri ile söyleşiler yaptık. Bu Ramazan’da da yurt dışı geleneğimizi sürdürerek Ramazan kültürünü doya doya Batı Trakya Türkleri ile doya doya yaşadık.

TATİLİ HAK ETTİK Mİ ?

Yurt içi ve yurt dışına tatile çıkanların yanında memleketlerine gidip sıla-İ rahim yapma kültürünü yaşayan insanlarımızda çoğunlukta. . Öncelikle tüm okurlarımızın ve İslam aleminin Ramazan bayramını tebrik ediyor  bayramların  hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Dini ve Milli Bayramlar başlı başına bir kültürdür. Bayram akraba ve  dostların ziyaret edilip hatırlandığı  günlerdir. Sıla-i Rahim kültürünün yani baba ve  dede memleketlerinin ziyaretlere gidildiği  günlerdir.
Her nedense   bayram  kültürü  tatil olarak algılanmakta.    Bayram günlerinin hafta  sonları ile birleşmesi ile  uzun tatillerde  yurtiçi  ve  yurt dışına  gitmek için fırsat bilinip akraba ve dostlardan kaçma olarak algılanmakta.
Yaz tatilinin yeni  sona erdiği bir dönemde, gelin kendimize bir iyilik yapalım.  Özeleştiri  yaparak tatili  hak edip  etmediğimizi sorgulamalıyız.

BAYRAM KÜLTÜRÜNÜ DOYA DOYA YAŞAYALIM

Geçmiş bayramlarda yaşanan üzücü olayları inşallah bu Ramazan bayramında yaşamayız. Umut ediyoruz kimse yollarda kalmaz kaza geçirmez. Bayramları tatil yaparak değil, aile büyüklerimizi ziyaret ederek geçirmeliyiz. Atalarımızın mezarlarını ziyaret edip fatihalar okumalıyız. Ve en önemlisi güzel bir Ramazan bayramı geçirmek için elimizden geleni yapmalıyız.

Bayramı tatil olarak  değil, milli ve manevi kültürümüzün  temel taşı olarak kabul edip, Ramazan Bayramını  doya doya yaşayalım. Ben bu Ramazan Bayramı’nda çocukluk yıllarımı geçirdiğim Giresun Espiye Soğukpınar Beldesi’nde geçiriyorum. Keşke tüm okurlarımda çocukluk yıllarını geçirdiği yerlerde bayram çoşkusunu yaşasa. Bayram sevinci ve çoşkusu ile Ramazan Bayramınızı tebrik ediyor. Bayramın insanlık ve İslam alemine barış ve huzur getirmesini temenni ediyorum.