Devlet Millet Elele

59

 

Aziz Millet! Aramızda kuşkusuz, inanç yapısı eksik ve bozuk olanlar var. Sayıları da azımsanmıyacak kadar fazla. Yazık ki, yıllarca insanımıza doğru dürüst manevî bir eğitim veremedik. Bu eksiklik ise, kendini daha çok kriz dönemlerinde belli ediyor.

Nitekim, içimizdeki o olumsuz potansiyel kuvvet / gizil güç; özellikle o zamanlar su yüzüne çıkıyor. Ve suç oranı artıyor. Suç işleyenler çoğalıyor. Öyle bir hâl alıyor ki, suç işlenirken nice ölümlere sebebiyet veriyor.

Aziz okur! Bu durumlarda; aç, işsiz bir kısım insanların gözü hiçbir şey görmez olur. Durum fecî / çok acıklı bir hâl alır. Gelirler arasında uçurumlar ortaya çıkar. Fakirle zenginin arası kapanmıyacak derecede açılır. Ülkemiz  -Allah göstermesin-  sosyal patlamaların eşiğine gelir.

Eğer bu millet; yine de sabrediyorsa, yüce İslâm dininin, az da olsa kalbinde kalan tortusundan, insanımızı frenlemesinden kaynaklanıyor. Allah başımızdakilere iz’an / anlayış, kavrayış ve irfan versin.

Hem ekonomik durumun bir an evvel düzeltilmesine çalışsınlar. Hem de insanımızı sosyal patlamaların eşiğinde, her şeye rağmen durduran; eşsiz dinimizin kıymetini bilerek, onu daha iyi öğretmenin yollarına baksınlar.

Vehimsel, hayale gelen endişelerle İslâm’a perde olmasınlar. Bu mazlum ve masum milleti iyi anlasınlar. Bu büyük milleti devletine küstürecek yanlış adımlar atmasınlar. Attıkları yanlış adımlarda direnmesinler.

İyi bilsinler ki, bu büyük millet; vatanına, devletine, bayrağına yürekten bağlıdır. Zaten bu; onun inancının da bir gereğidir.

Suç; bireysel ve kişiseldir. Kanunsuz suç olmaz. Devlet sadece kanuna karşı gelenin yakasına yapışsın. Devlet, bu bakımdan âciz değildir. Fakat bireysel hatalar, taşkınlıklar yüzünden, kitleleri rahatsız etmesin. Halka cephe almasın. Halkı üzecek durumlara  meydan vermesin.

İyi bilinsin ki, dünya devletleri içinde bu millet kadar devletine, vatanına, milletine, bayrağına ve dinine; candan bu kadar düşkün başka bir millet yoktur.

Bu milletle el ele verildiği takdirde, yapılmıyacak iş yoktur.

Bu milletle el ele verildiği takdirde, aşılmıyacak engel yoktur.

Bu milletle el ele verildiği takdirde, başarılamıyacak mes’ele, problem ve sorun yoktur.

Lütfen devlet adamlarımız bu gerçeği hatırlasınlar. Milleti küstürecek hatalardan dönsünler. Millete güvensinler. Milleti karşısına almasınlar. 21. Asırda artık kafaların dışıyla değil, içiyle meşgul olsunlar.

Pırıl pırıl gençlerimizin, nâzik kızlarımızın gönüllerini almanın yollarına baksınlar. Bu konuda son sözüm: Bu millet devletine güveniyor. Devlet de milletine güvensin. Milletin gönlüne su serpsin. Körpe dimağları devletine, milletine küstürmekten artık caysın.

Unutmıyalım ki, şekil ve görüntülere tahammülsüzlük; kalpte derin ayrılıklara sebep olur. Kalbte de büyük manevî delikler açar. Kapanmaz yaralar ortaya çıkar.

Unutmıyalım ki, milletin birlik ve dirliği, kalplerin aynı duygu ve hislerle atmasında yatar.

Milletin birlik ve dirliği, kalplerin bir ve beraber olmasında yatar.

Milletin kalbi, Devletin kalbiyledir.

Devletin kalbi de milletin kalbiyle bir ve beraber olmalıdır.

 

892- 893

 

 

Önceki İçerikİslam Barış Dinidir
Sonraki İçerikTürkiye Bir Operasyon Alanı mı?
Avatar photo
1944 yılında İstanbul'da doğdu. 1955'de Ordu ili, Mesudiye kazasının Çardaklı köyü ilkokulunu bitirdi. 1965'de Bakırköy Lisesi, 1972'de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünden mezun oldu. 1974-75 Burdur'da Topçu Asteğmeni olarak vatani vazifesini yaptı. 22 Eylül 1975'de Diyarbakır'ın Ergani ilçesindeki Dicle Öğretmen Lisesi Tarih öğretmenliğine tayin olundu. 15 Mart 1977, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde Osmanlıca Okutmanlığına başladı. 23 Ekim 1989 tarihinden beri, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde Yakınçağ Anabilim Dalı'nda Öğretim Görevlisi olarak bulundu. 1999'da emekli oldu. Üniversite talebeliğinden itibaren; "Bugün", "Babıalide Sabah", "Tercüman", "Zaman", "Türkiye", "Ortadoğu", "Yeni Asya", "İkinisan", "Ordu Mesudiye" ve "Ayrıntılı Haber" gazetelerinde ve "Türkçesi", "Yeni İstiklal", "İslami Edebiyat", "Zafer", "Sızıntı", "Erciyes", "Milli Kültür", "İlkadım" ve "Sur" adlı dergilerde yazıları çıktı. Halen de yazmaya devam etmektedir. Ahmed Cevdet Paşa'nın Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefası'nı sadeleştirmiş ve 1981'de basılmıştır. Metin Muhsin müstear ismiyle, gençler için yazdığı "Irmakların Dili" adlı eseri 1984'te yayınlanmıştır. Ayrıca Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nce hazırlattırılan "Van Kütüğü" için, "Van Kronolojisini" hazırlamıştır. 1993'te; Doğu ile ilgili olarak yazıp neşrettiği makaleleri "Doğu Gerçeği" adlı kitabda bir araya getirilerek yayınlandı. Bu arada, bazı eserleri baskıya hazırlamıştır. Bir kısmı yayınlanmış "hikaye" dalında kaleme aldığı edebi yazıları da vardır. 2009 yılında GESİAD tarafından "Gebze'de Yılın İletişimcisi " ödülü kendisine verilmiştir.