Destek Tedavi- İyileştirici Tedavi

97

Kanser
gibi ciddi ve ağır hastalıklarda hastalığın ve tedavinin getirebileceği çeşitli
sıkıntılar olur. Yaşadığı ağrılar, bulantı ve kusmalar, ishal, ödem, yaygın
halsizlik, ruhsal sorunlar vb. sıkıntılar hastanın hayat kalitesini azaltır.

Bu
tür hastaların günlük aktivitelerini yerine getirebilmeleri, mümkünse işlerini
devam ettirebilmeleri, değilse hastalık sürecinin sıkıntılarının en hafif
şekilde yaşanabilmesi için gereken tedavi türüne palyatif bakım veya destek bakım
denilmektedir.

Palyatif (palliative)
kelimesinin sözlükteki Türkçe karşılıkları hafifletici, geçici çare,
yatıştırıcı
olarak geçmektedir.

Elbette
önceliğimiz hastalığın iyileştirici tedavi ile bütün olumsuz etkilerinin
yok edilmesi olmalıdır. İyileştirici tedavi ile destek tedavinin
birlikte ve paralel olarak devam ettirilmesi gerekir. Fakat iyileşmesi mümkün
görülmeyen hastalarda iyileştirici tedavi yapmaktan vaz geçilse bile palyatif/
destek tedavi devam etmek zorundadır.

Türkiye ekonomisi de şu sıralarda ciddi ve ağır bir hastalık içindedir. Hastalığın kök sebebi, ekonomik yapının
kendisi değil, kötü yönetimdir.

Dolayısıyla
bu hastalık tedavi edilebilir, siyasi ve idari organlarda yapılacak bir
operasyonla yani iyileştirici tedavi ile sıkıntılar tamamen ortadan
kaldırılabilir.
Ancak operasyon için hastanenin ameliyathanesi hazır değil.
Seçime kadar iktidarın zihniyeti değişmez. Doğru ve gerekli operasyonu yapmaz.

Bu
süreçte hiç olmazsa palyatif/ destek tedavilerle hasta mümkün olan en iyi
konfor seviyesinde yaşatılmalı.

20 Aralık 2021 tarihinde döviz kurlarındaki kontrol edilemez yükselişi önlemek için yapılan
operasyon hastanın şoka girmesini önlemek için alınmış bir geçici tedbirdir.

Dolar 18 TL’ye çıktıktan sonra yapılan operasyonla 11 TL mertebesine indi. Yani
bir bakıma yüksek ateş içindeki hastayı buzlu suya sokarak ateşini düşürdüler.

Hastanın
buzlu suya sokulmasının başka hastalıklara sebep olabileceğini ihtimali
yüksek olsa da
bu riskin alınabileceği ciddi bir durum vardı.

Fakat
Türkiye ekonomisinin bünyesinde hastalığı yapan etkenler durduğu için
ateş tekrar yükselmeye başladı.
Dolar tekrar 14 TL’ye yaklaştı. Üretici
enflasyonu %80 iken, Tüketici enflasyonu açıklandığı gibi %36 bile olsa enflasyon
yükselecek
demektir. Devletin enerji fiyatlarına yaptığı fahiş zamlar
hayatı her alanda pahalandıracak.

Hastanın
yani ekonomimizin bağışıklık sistemi son derece zayıf, muhatap olunan
mikroplar bünyede çok etkili, iyileştirici tedavi için yapılan bir şey yok.

Daha
da kötüsü iktidar palyatif tedbirler için bile çaresiz görünüyor. Hazinenin
çarçur edilen 128 Milyar dolar rezervi tam bu günlerde lazımdı.
Devletin
elinde ortaya çıkan ağrıları ve diğer belirtileri giderecek ilaç yok. Hasta
bulantı, kusma, ishal, halsizlik gibi fiziki sıkıntıların yanında ruhsal
sıkıntılar yaşamakta.

Hasta
yakınlarının yani milletin bütün bu sıkıntılı süreci katlanabilecek moral ve
motivasyonu da yok. Çünkü doktorlara yani devleti yönetenlere güveni kalmadı.

*************************************

Doğalgazda İl Bazında Fiyatlandırma

İktidar
doğalgaz fiyatlarına 2022 yılbaşı gecesi konutlarda yüzde 25, sanayide yüzde 50
zam yaptı. (Sanayide 2021’de de yüzde 200 zam yapılmıştı.) Şimdi yeni bir
çalışma yapmışlar.

Buna
göre, doğalgaza soğuk bölgelerde yaşayan vatandaşlarımız daha az,
sıcak bölgelerde yaşayanlar daha çok para ödeyecek.

Türkiye’nin Erzurum,
Kars, Ağrı, Iğdır veya Sivas gibi soğuk bölgelerindeki tüketim miktarına
uygulanacak kademeli tarife ile
Antalya, İzmir veya Adana gibi kış
şartlarının daha hafif geçtiği illerde geçerli olacak kademeli tarife farklı
olacak.

Dünyada
enerji fiyatları zaten yükseliyor. Bir de iktidar döviz kurlarını kontrol
edemeyince Türkiye’de enerji (elektrik, doğalgaz, akaryakıt) fiyatları
dayanılmaz bir hal aldı.

Enerji
konusunda hastalığımızın kök sebepleri belli: Yerli enerji kaynaklarımız az.
Nükleer ve yenilenebilir enerji konusunda yatırım yapmakta geç kaldık. Enerji
kaynaklarını çeşitlendiremedik.

İthal kaynaklara bağımlı yapı varken içeride enflasyonu ve döviz kurlarını kontrol edemezseniz
elektrik, akaryakıt ve doğalgaz fiyatlarının yükselmesi kaçınılmazdır.

Kök
sorunu çözemeyen iktidar şimdi böyle palyatif tedbirlerle ağrı ve
sancıyı azaltacağını düşünüyor olabilir.

Ama bu tedbir asla bir çözüm olamaz. Aspirinle kanser ağrısı dinmez.

Kış mevsiminde, Antalya,
İzmir ve Adana gibi sıcak bölgelerde yaşayanlar ısınmak için, Erzurum ve
Kars’ta yaşayan vatandaşlarımıza nazaran çok daha az doğalgaz tüketecektir. “O
halde soğuk bölgelerdeki vatandaşlarımızın ısınma masraflarının yükünü, sıcak
bölgelerdeki vatandaşlarımıza yükleyelim” düşüncesi meselenin tek tarafını
görmenin sonucudur.

Yaz mevsiminde Antalya,
İzmir ve Adana gibi sıcak bölgelerde yaşayanlar Erzurum ve Kars’ta yaşayan
vatandaşlarımıza nazaran daha çok klima ve soğutucu çalıştırmak
zorundadır. Dolayısıyla daha fazla elektrik tüketmektedir.

O
zaman da bu vatandaşlarımızın “yaz aylarında elektrik masraflarımızın yükünü
soğuk bölgelerdeki vatandaşlara yükleyin” talebiyle karşılaşırsınız.

Böyle
yaparsanız kışın sıcak bölgedeki, yazın soğuk bölgedeki vatandaşlarımızın
öfkesine maruz kalırsınız.

Gerçek bir destek tedavi yani palyatif tedbir şu olabilir:

Devletin gücü ve imkânı varsa, enerji fiyatlarındaki artışın bir kısmını sübvanse edebilirsiniz.

Devletin
imkânı yoksa, bütün kaynakları kuruttuysanız, bir kısım vatandaşın sırtından
diğer bir kısma ağalık yapmanızın bir alemi yok.

İyi
bir şey yapıyormuş gibi görünmekle, iyi şeyler yapmak çok farklıdır.

Önceki İçerikHayaller ve Gerçekler…
Sonraki İçerikHayaller Turan, Gerçekler Tufan
Avatar photo
Doğum 20.07.1956 BUCAK-BURDUR Eğitim Cumhuriyet İlk Okulu, Bucak Lisesi (Mezuniyet 1973) İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesi - Kimya Yüksek Mühendisliği (Mezuniyet 1978) İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi (Mezuniyet 1995) Çok sayıda şirket içi ve şirket dışı eğitim programlarına iştirak. (ISO 9000, Toplam Kalite Yönetimi, Verimlilik, İş İdaresi, Pazarlama, İstatistiksel Proses Kontrol, Kişisel Gelişim, Kişisel İmaj ve diğer konularda onlarca eğitim programı) 1978-1980 Akyazı/Sakarya Yonca Süt Fabrikası İşletme ve Laboratuar Şefi 1980-1995 Petkim A.Ş. Yarımca Kompleksi (İşletme Mühendisi, İşletme Şefi, Başmühendis.) 1995-2001 Satış Müdür Muavini 2001-2004 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdür Yrd. 2004 - 01.02.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdürü. 01.02.2007 - 30.09.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi İnsan Kaynakları Müdürü. 01.01.2008 - 30.10.2008 Yantaş Yavuzlar Plastik A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı. 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı Kauçuk Ürünleri Sanayii Özel İhtisas Komisyonu Başkanlığı yaptı. (2001) 03.03.2010- Serbest Avukat Medeni Hal :Evli ve İki Çocuklu Lisan : İngilizce (İntermedite level) Sosyal Faaliyetler :İstanbul Üniversitesi Korosu, Kubbealtı Musiki Cemiyeti ve halen Tüpraş Türk Sanat Müziği Grubunda korist. 250 mühendis üyesi bulunan Petkim Mühendisler Derneği'nde 4 yıl başkanlık yaptı. Kocaeli Aydınlar Ocağı'nda Başkan Yardımcısı, Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı. Halen Yönetim Kurulu Başkanı. 2001-2002 yıllarında Kocaeli TV' de, "Geniş Açı" adlı siyasi, sosyal, kültürel tartışmaların yapıldığı programın yapımcılığı ve sunuculuğunu yaptı. Halen Kocaeli Gazetesinde haftada bir köşe yazısı yayınlanmaktadır. Bu yazıların tamamı kocaeliaydinlarocagi.org.tr sitesinde yer almaktadır.