Deprem Kader Değildir, Kaderciliktir

93

Kemalettin Kamu’nun “Ben gurbette değilim, Gurbet benim içimde” şiirindeki gibidir depremle münasebetimiz. En azından benim için öyle; ‘Deprem benim içimde.’

99 Depremi’nde İzmit Körfezi’nin güney sahilindeki Fay Hattına komşu bir binadan çıktık. Binamızın dâhil olduğu site 5 kattan 10 apartmanlı ve 20 ikiz bloklu; malzemesi kaliteli, yeni ve sağlam olmasına karşın ağır hasar aldı. En iyi durumdaki bina bile yarım metreye yakın dibe batmıştı. 7 nokta 4’ü görmüş binaların birinden amcamın kalan eşyalarını çıkarırken 5 nokta 8’lik artçı oldu ve amcamızı enkazdan çıkarmak durumunda kaldık.

17 Ağustos Salı sabahı hava aydınlandığında önce manzaranın şokunu yaşadık akabinde sandviç şeklinde yıkılan ve enkazın değişik yerlerinde cesetler öylece durduğu halde demir bloklarla eşyalar arasına sıkışmış ve inleyen yaralılara yardıma koyulduk. Neyle; elle ya da molozlardan bulduğumuz ilkel âletlerle. Bir kriko bulaydık arama – kurtarma timleri gelesiye kadar ne kadar insana faydamız olurdu diye hâlâ hayıflanırım.

Yazının başındaki ‘kamu’yu depremden sonraki 4-5 günde göremedik. Başiskele ile Seymen arasındaki yol güzergâhındaki trafik ve güvenlik eli sopalı mahalle gençlerince sağlandı: En orta şerit sadece ambulanslara tahsisli, onlara yol vermeyen araçların camlarına acınmayacak; orta şeridin iki yanındaki geliş ve gidiş şeridindeki araçlardan acil ihtiyaç maddeleri / malzemeleri alınacağından kontrollü geçiş yapılacak, durup dinlemeyenlerin camlarına acınmayacak.

Acılarımızla birlikte acınası bir haldeydik hepimiz ve dayanışmayı oturtmak durumundaydık ki Kuran’da akîm’us-salâ(t) olarak geçer. Ve atu’z-zekâ(t); imkânlarımızı paylaşıyorduk. Hiç unutmam Dr. Mehmet Ersözlü yol üzerindeki bir eczanenin önünü enkazdan çıkarılan yaralıların ilk müdahale yeri haline getirmiş ve eczanenin camını “bütün sorumluluk bende” deyip kırdırarak ilâçlarla ihtiyaç sahiplerini buluşturmuştu. Çok sonra bir trafik kazasında vefat etti, Allah rahmet eyleye.  

İzmit’te de Devlet Hastanesi ağzına kadar dolduğundan tam karşısındaki İmam-Hatip’in bahçesi açık hastane haline getirilmişti. O zamanki başhekim Dr. Metin Çömlekçioğlu’nu hâlâ sitâyişle anarım. Uzun zaman enkazda durduktan sonra çıkarılan eniştemi aradan 10-11 gün sonra ağrı şikâyetiyle buraya götürmüştük. Rahmetli Maksut Ağabeyi organ ezilmesi ve iç kanama nedeniyle burada kaybettik. Elazığ’da enkazdan çıkarılanlara dikkat edilsin.

Çadır bulup önce çadırda kaldık, sonra barakamızı yaparak 2-3 aile oraya geçtik. Çadırda kış geçirilmez, hem de Elazığ’da; konteyner yada prefabrike konuta geçilmeli hemen. Devlet idarecilerinin bölgeye intikali önemli bir hususiyet fakat enkazdaki arama-kurtarma çalışmalarından uzak durmaları kaydıyla zira sekteye uğratır.

Tüm bölgeye geçmiş olsun; 6