Değerler Yozlaşması

77

“İnsan cemiyetlerini bir arada tutan, devleti devlet yapan, milyonları kapsayan şeyler milyonların inandıkları değerlerdir. Adalet ve kanun hâkimiyetinden başka demokrasi de bugün bu değerlerden biridir”. /Prof. Dr. İskender Öksüz

Ufak insan toplulukları birleşerek milletleri meydana getirir. Bir milletin millet olabilmesi de ancak ortak değerleri, ortak kültürü, ortak edebiyatı kederde kıvançta aynı duyguları paylaşmasıyla ve bu değerlere inanmasıyla olur.

Milletlerin ortak değerlerinin geneline toplumun ahlâk yapısı hâkimdir. Bir toplumda Ahlâki yapı ne kadar sağlamsa millet gerçeğinin temelleri o derece sağlam olur, yok eğer değilse; millet içten içe çürür yozlaşır nihayetinde çöküş noktasına gelir.

Ahlâki yapı derken sokaktaki insanın da kolayca anlayacağı manada, yalancılık, hırsızlık, dini yozlaşma aldatma ve aldatılma ilk akla gelenlerdendir.

Son yıllarda toplumu içten içe kemiren olumsuz etkenlerin başında, dini semboller kullanılarak, gerçek din’in içinin boşaltılması gelir. Adam, namaz kılar, umre’ye hacca gider, bayansa örtülü gezer ama haram yemekten, harama göz atmaktan, başkasının malına canına kastetmekten çekinmez. Bu yukarıda sıraladıklarımın bulunduğu bir toplumda güven, birlik ve beraberlikten söz etmek mümkün’mü?

Ortak kültür ve medeniyet diyoruz, farklılıkları ortaya saçarak dini mezhep ve tarikatları ortaya dökerek:

“Ey K. ben sünniyim sende alevi olduğunu çık açıkça söyle” diyerek bir yerlere mesaj gönderirken güven duygusundan veya ortak değerlerden söz edilebilirmi? (Hâlbuki Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellem
Her kim bir Müslüman kardeşinin ayıp ve kusurlarını, kimsenin görmediği ve görmesini istemediği şeylerini örterse, Allah-u Zülcelâl da kıyamet gününde onun ayıplarını örter. Her kim Müslüman kardeşinin meydana çıkmasını istemediği bir şeyini ortaya çıkarır ve dile verirse; Allah da onun ayıplarını, kimsenin bilmesini istemediği hallerini meydana çıkarır. Bu suretle kendi evi içinde de olsa onu rezil eder. Müslüman kardeşinin ayıplarını örten, bir ölüyü diriltmiş gibidir. ” (Buhârî, Mezâlim, 3) buyuruyor).

Gene toplumları ayakta tutan, millet olmanın en büyük gereçlerinden biri ortak edebiyat. Bu edebiyatın içerisinde destanlarımız, insanları birbirine duygusal yönden kenetleyen en büyük etkenlerdir. Ama hepimizin şahit olduğu gibi adını Ergenekon destanından almış öyle bir asılsız suç örgütü oluşturuldu ki, hem Türk Milletinin ortak değeri Ergenekon’un içini boşaltıldı, hem de Türk Milleti’nin göz bebeği ordusunun güvenilirliğini yitirmiş oldular.

Binlerce yıllık geçmişe sahip Türk milletinin mensuplarına:

Benim kapıma Türklükle gelmeyin, Türklüğü ayaklarımın altına aldım” diyen bir Başbakan’a Türk insanı güven duyar’mı, güvenin olmadığı yerde sağlam temelli millet gerçeğinden söz etmek mümkün’mü?

Hayırlı ve güvenilir bir Türkiye özlemlerimle. Selam ve saygılar.