Coronavirüs Der ki

78

Deney ve gözlemlerden elde edilen
sonuçlar şunlardır: Yaşlı insan beyni, genç beyninden daha küçüktür. Buna
rağmen yaşlılar, büyük beyin sahiplerinden daha isabetli kararlar alabilir,
öngörüde bulunabilir. Onu farklı kılan yaşanmışlıktır. Gergedan ve geyikler bir
avcı saldırısına uğradıklarında öncelikle yaşlılarını korumaya alırlar.
İnanırlar ki onlar en verimli, en emniyetli, en sığınaklı bölgeleri bilir,
tehlikeleri sezer. Buna hikmet denir.

İçtihat, istisnai karar alma yeteneğidir.
Her sosyal kargaşanın, kendi hukuku içinde doğru çözümü, içtihatla mümkündür.
Doğru çözüm, formüle dayalı değildir, hikmetle mümkündür. Hikmet; yağmura sebep
olan basıncı bilmek, tsunamiyi doğuran ilk darbeyi okuyabilmek, oluştaki sırrı
idrak edebilmek, hayat serüvenindeki tecrübe, birikim demektir.

Hikmet sahibi olduğunu şimdi daha iyi
anladığım rahmetli babamın, ilk çocuğumuz doğduğunda kucağına alıp onu “Cennet
meyvesi” diye sevdiğini hatırlıyorum. Her çocuk, cennetten gelen bir meyve,
Allah’ın tecelligâhı, bir yaratılış mucizesi, varlığın anlamıdır. Çöldeki
serap, bahçedeki güldür. Nimettir, berekettir, lütuftur.

Peygamberimiz Hz. Muhammet’in 14 asır
önce söylediği “Beli bükülmüş ihtiyarlar, süt emen bebekler, otlayan hayvanlar
olmasaydı belâlar sel gibi üstünüze dökülecekti.” sözünü, yaşadığımız bu
olağanüstü dönemde bir daha tefekkür ettim.

Kim, hangi kıbleyi tercih ederse etsin,
aklı kıt olmayan her insan, yeryüzündeki her canlının bir rızkı, işlevi
olduğunu bilmeli, buna inanmalıdır. Hiçbir kimse veya şey, bir başkası için
fazlalık, gereksizlik, yok edilmesi gereken bir mahlûk değildir. Ne susuzluğa sebep
oluyor diye develeri öldürmeye ne geçimini sağlayamam endişesiyle doğmayan
çocuğun yaşama hakkını yok etmeye ne de üretim değeri kalmamıştır düşüncesiyle
yaşlıları toplum dışına itmeye, ölüme mahkûm etmeye hakkımız vardır. İlahi
düzen böyle kurulmuştur, doğal yapı buna tepki vermektedir. Covid-19, insan
tarafından kokuşturulmuş, bozulmuş nizamın adıdır.

Dere bir mantıkla, fıtratla oluşur, su
buna göre akar; hayatın bir ritmi, insanın işlevi vardır, insan buna uyar; doğa
bir eko sistemle döngüsünü tamamlar, her canlı buna boyun eğer. Aşırı yerseniz
obezite, bedeninize fazla yüklenirseniz fıtık olursunuz. Mesafede ölçüyü
kaçırmak, ölçüde ayarı bozmak; coronavirüsü davet etmektir.

Çocuklarımıza, kuluçkadan çıkmış civciv
muamelesi yaptık. Gündüz bakım evlerine, kreşlere vererek onları anne
sevgisinden, sütünden mahrum ettik. Anneleri, evlatları ile iş hayatı ikilemine
soktuk, kariyer tutkusu ve ekonomik kaygılarla modern köleler yaptık. Doğurduğu
evladının nefesinin sıcaklığını dahi yudumlamaktan mahrum ettiğimiz mutsuz
anneler ürettik. Modernizmin dayatmasıyla belli yaşa gelen insanlarımızı önce
emekli, sonra huzurdan yoksun huzur evlerine hapsettik. Sevginin, bilgeliğin,
hikmetin bir değer olduğunu unuttuk, bunları hayatımızdan attık, bilimperest
bakış açısıyla oluşturduğumuz eğitim sisteminde insan türünü ruhsuzlaştırdık,
mekanikleştirdik. “Bereket, büyüklerimizin yanındadır; küçüklerimize şefkat,
büyüklerimize hürmet göstermeyen bizden değildir.” hadisine burun kıvıran bir
insan modeli ürettik. Eğitim adına, öğütüm yaptık. Dimyat’a pirince giderken
evdeki bulgurdan olduk. Hoş geldin coronavirüs, merhaba Covid-19!

Batılı bir psikolog, “Gençlerin aklı
erse; yaşlıların gücü yetse.” der. Demek, ikisi aynı yaş döneminde bulunmuyor.
İkisini bir arada değerlendiren sosyal yapı, doğrudur, toplumlar akıllıdır. Rum
suresi 54. Ayette, “Allah O’dur ki, sizi güçsüz olarak yaratır, sonra
güçsüzlüğün arkasından kuvvet verir. Sonra kuvvetin arkasından yine güçsüzlüğe
ve ihtiyarlığa getirir. O dilediğini yaratır, her şeyi bilir, onun, her şeye
gücü yeter.” denir. İnsanoğlunun, çocukluk, gençlik, ihtiyarlık süreci yaşaması,
İlahi sistemin gereğidir. Her yaş döneminin bir güzelliği, kıymeti vardır.
Bunun tadına, ancak fıtri aile yapısında varılabilir. Bu bakımdan, Kovid-19,
bozuk işleyen saatin adıdır.

Bozduğumuz saati, tamir etme veya
değiştirme vaktidir. Bozanlar, bu saati, ellerine almamalılar. Akıllı adam aynı
delikten iki kere geçmez, aynı hatayı iki kere yapmaz. İyilik saati olsun adı,
akrep de yelkovan da iyilik, güzellik, rahmet için dönsün, birbiriyle hayırda
yarışanlar olsunlar.

Covid-19, bana bunu anlattı, öğretti, bu
görevi verdi. Sizi bilmem. Her koyun, kendi bacağından asılır. Yaşamak,
toplumsal; sorumluluk, bireysel!