Cici Demokrasi

74

“Cici Demokrasi” deyimini ilk kez 1970 yılında, Üniversite öğrenimim sırasında, Anayasa Hukuku hocam, rahmetli Prof. Dr. Muammer Aksoy’dan duymuştum.

Aksoy, 1950-60 yılları arasındaki Demokrat Parti döneminin “sözde demokrasini” anlatmak için kullanırdı bu deyimi.

Özellikle; “belirli bir kesim için var olan!” ama geniş halk kitlelerinin bir türlü yararlanamadıkları demokrasiyi böyle tanımlardı.

Aradan 41 yıl geçmiş.

Bugün de ülkemizde, demokrasinin varlığı tartışılıyor! Demokrasi, kimileri için var, kimileri için yok olan bir kavram!

İşte, seçime bir ay kala Türkiye’den demokrasi örnekleri!

Televizyon ve gazete haberlerinde, TV’lerdeki tartışma programlarında yalnızca üç siyasi partinin liderleri yer alıyor!

Neden?

 Başka partiler seçime girmiyor mu? Saadet Partisi, Demokratik Sol Parti, Has Parti, Büyük Birlik Partisi, Demokrat Parti, Millet Partisi, Liberal Demokrat Parti, HEPAR, DYP, TKP, Milliyetçi Muhafazakar Parti de seçimlere giriyor. Bu partilerin liderleri neden medyada yok?

Bu mu demokrasi?

AKP lideri Erdoğan, CHP lideri ile birlikte bir televizyon programında tartışma davetini reddediyor. Hem de rakibini aşağılayarak! “Haddine mi ya… Sen daha çıraksın, dur bakalım. Bu lig meselesi. Amatör kümede oynayanla süper ligde oynayan bir araya getirmek mümkün mü? Sen daha çok ekmek yiyeceksin!”

Bu mu demokrasi?

Seçime bir ay kala MHP kaset skandalları ile sallanıyor! Gizli eller gizli kameralarla MHP’li siyasetçilerin özel yaşamlarına girmişler, hatunlarla çekilen görüntüler internet ortamında yayılıp medyaya servis yapılıyor! Neden? Özel hayatın gizliliği nerede? Yoksa amaç “MHP’yi baraj altında bırakıp milletvekillerine beleş yoldan el koymak mı?”

Yine, seçime bir ay kala, CHP’li belediyelere yönelik baskınlar, göz altına almalar neyin nesidir? Aynı hassasiyet AKP’li belediyelere de gösteriliyor mu?

Yüzde 10 seçim barajı ile, “Milli İrade’nin bir kısmı saf dışı” kalıyor! Oysa demokrasi; “Azınlıkta olanın da söz ve kararlara katılma hakkı” na sahip olduğu bir düzendir. Yüzde 1’in de “TEMSİL HAKKI” olmalıdır. Bakın, her seçimde bu adaletsizliğe tepki olarak seçmenin yüzde 20’si sandığa gitmiyor! Bu mu demokrasi?

“Milletin vekillerini” millet değil, parti patronları yani Genel Başkanlar ve yakın çevresi belirliyor! Bu mu demokrasi?

Seçime bir ay kala Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, “6 Aylığına 150 geçici işçi”  alıyor! Adamlar altı ay asgari ücretle çalışacak, sonra kapı dışarı! Ama çoluk çocuk aç, ne yapsın? Eh, o altı aylık karın tokluğuna oy verilmez mi!? Bu mu demokrasi?

“Cici demokrasi” için verilecek daha nice örnek var. Ama bir köşe yazısında çok da uzatmamak gerek.

Hem, “Arif olan anlar!” Anlamak istemeyene de kitap yazsan okumaz!..

Haydi, iyi demokrasiler!..