“Tanzimat’tan bu yana (gördüğümüz) 150 yıllık rüya”
Hala başımızı göğe erdirecek sanıyoruz güya
O zamanlar, içtenlikle almıştık, ne koymuşlarsa önümüze
Bir türlü, doğru dürüst, çeki düzen, verememiştik yönümüze
İktisadi şartları, hadi anladık ama bir derece
Siyasi ön koşullar karşımızda, sanki tam bir bilmece
AB, posteki saydıracağa benziyor, uzun zaman nice
Özümüzden koparmak için, çok uğraştıracak hece hece
“Türkiye, Türklere bırakılamayacak kadar, önemli bir ülke.”
Diyenler, bunun için çok görüyor, hürriyet ve kalkınmayı Türk’e
Eskide: “Çay içer misiniz?” diye sorulurdu.
Şimdiler: “Çay alır mısınız?” demek moda oldu!
Geçmişte: “Banyo yapar mısın?” şeklindeydi soru.
Günümüzde hep: “Banyo alır mısın?” denir oldu!
Mazideki: “Adınız nedir?” “Adınızı sorabilir miyim?” sorusu,
“Adını alabilir miyim?” diye, İngilizceye büründü doğrusu
Kafalar, yabancı dil öğretmek fikriyle, elbet dolmalı.
Ama bundan kasıt, öz dile yabancılaşmak mı olmalı?
Kendi şehrimizde, şehrimize olduk, çoktan beri yabancı!
Tabelalar İngilizce; sanki kelimeler bize yalancı!..
İstekler, öne konacak bir bir, hadi gerekeni yap diye…
Okumanı istediğimiz tablo, işte buydu kitap diye!…
Girdik kendi irademizle, yeni müthiş bir çıkmaza
Kalkmalı ellerimiz artık, kurtuluş için niyaza
Ülkedeki sivrisinek ısırmalarından, korunmak için,
Dış ülke yılanlarının ısırmasına, razı oluş niçin?
Bu değil midir yağmurdan kaçarken doluya tutulmak?
Bu gidişatın olmaz mı sonu, acaba unutulmak?
Kendi ülkesinde, kendi insanıyla olmak varken tam kardeş.
Can atılıyor, Tilki ve Domuzlar nazarında, olmaya leş!…
Kendi ülkemizde, olmak varken muhabbet fedaisi,
Batılıların olduk gönüllü, Türkiye’ye daisi (davet edeni)
Kendi ordusuna küs olur mu hiç, gerçek Türk olan?
Hatasıyla savabıyla, odur ancak kalbe dolan.
Milli Mücadele, Kore ve Kıbrıs’ta yanındaydı şüheda
Bugün yine şehit veriyor ordu, istediği için Huda
Denilmemiştir boşuna: “Hubbü’l-vatan mine’l-iman.”
“Vatan sevgisi imandandır.” diye, Ey Ehl-i Vatan!
Türk Ordusu yeminli, bilsin dünya; diyerek: “Önce Vatan.”
Şehitler ve gazilerdir; cennet vatanın koynunda yatan..
İşte bu orduya, olmaz güvensizlik arkadaş!
Her genç, doğar doğmaz olmuştur, Mehmetçiğe adaş.
Birbirini anlamaya çalışmalı, tüm kalbiyle Sivil – Asker
Başka değil, ancak buna razı olur, olursa İlahi Kader
Batı’nın tek korktuğu hedef, Kahraman Türk Ordusu
Aklı başa alıp, iyice çalıştırmalı usu
Türk Ordusu, Maide Suresi’nin bir ayetiyle müeyyed (doğrulanmış)
Bu Vatan, kalacak Türk’ün elinde, emin olun ilelebed
Türkiye, olaylar tufanı ortasındaki, Nuh’un Gemisi
Onu korumakla yükümlü, belli ki Yüce Rabbin Nebisi
Onun şahsında, korunuyor cümle Alem-i İslam
Olsun bu ümmetin göz bebeği millete, bin selam
Yüz, asıl; Türk ve İslam Alemi’ne yönelerek bırakmalı iz
Batı’ya bakışlar ise, ancak olmalı mecazi, yani caiz
İşte AB’ye yönelmenin, arka yüzlerinden biri de, bu!
Aman ha, Ordu karışmasın etliye sütlüye, ömür boyu!
Oysa “Devlet” demek, resmi kurumlar toplamıdır.
Müşterek / ortak irade koymanın, kavramıdır.
Dikkatle, her kurumun sesine, vererek candan kulak
Hepsini dinleyerek olur sonuca; devlet, bir durak
Devlet, bir vücut gibidir, kendisi başıdır bedenin
Elbette, fikrini beyan hakkı var, itaat edenin
Ehliyet, liyakat, fikre saygıyı Devlet’ten beklemek
Dinde “Ehl-i Hal ve’l-Akd” dan murat, işte bu olsa gerek
Vahiy karşısında, nasıl yoksa, oya başvurmaya ihtiyaç
Maharet arandığı yerde, salahata (çok dindar oluşa) olunmuyor muhtaç
Ecdat demiş, Devlet için: “Sürmeli o, ebed – müddet.”
Çünkü, o olmayınca, ne iffet kalıyor ne adet
Yine demiş ki, eş tutarak; o asil, o mübarek cet
Din’le bir zikretmiş o kavramı, diyerek Din ü Devlet
Devlet deyince, akan sular durur; ecdadın, adalet katında.
Devlet gösterirken haşmetini, askerinde ve hatta atında.
Devlet denince, sanma sakın ha, gelip geçen iktidar
Devlete hizmette kalır onlar, ancak muayyen mikdar
Durur üstünde devlet, kılıç ve kalemin daima
Fakat kılıçsız düşünmeyi, hiç etme sakın ima
Unutma ki devlet, ordusuz olmaz hiçbir zaman
Ordu; devletsiz gelmesin akla, sakın ha aman
Ne olursa olsun, uzatma sen hiç, Milli Ordu’ya dil.
Var bu millet tarihte, ordusuyla hep, bunu iyi bil.