Geçtiğimiz hafta AKP‘nin yolsuzluklarını yazmaya başlamıştım. Fırsat buldukça da yazmaya devam edeceğim.
Seçime doğru giderken Türkiye, Başbakan televizyonlarda AKP‘nin icraatlarından dem vuruyor her daim.
Kendisine tevdi edilen, yolsuzluklarla ilgili sorularda ise, sinirleri boşalıyor, dengesi bozuluyor Başbakan‘ın.
AKP li yandaş vatandaşların geldiği konum ise daha bir komik.
Karşınızda AKP‘yi öven bir vatandaşa, “Bugüne dek Türkiye’de hangi Başbakan damadına düğün hediyesi olarak, Devlet Bankası kredi destekli 750 Milyon Dolar’a gazete ve televizyon aldı?” diye sorsanız, vatandaşın da dengesi bozuluyor.
Savunması ise çok daha ilginç.
– Bunlar da çalıyorlar ama çalışıyorlar.
‘Çalışırken çalmak’ gibi bir erdem (!), ne zamandan beri hüsn-ü kabul gördü derseniz, cevabı hazır.
– AKP iktidar olduğundan beri.
Gelin size somut örneklerle bu talan döneminin vurgunlarını anlatmaya devam edelim.
İzmir Halkapınar Kapalı Spor Salonu İnşaatı İhalesi
İzmir‘de yapılan Kapalı Spor Salonu inşaatı ihalesi için, ilan verilmemiş. 30 trilyonluk bir iş.
O dönemde AKP Çankaya Belediye Başkan Adayı’nın sahibi olduğu şirkete, usulsüz olarak verildiği görülüyor bu ihalesiz ihalenin.
Hatta 2004 yılı Yatırım Programı’nda, söz konusu salon için, ödeneğin bulunmadığı da ifade ediliyor.
Bu konudaki soruların karşısında yetkililer, ihalenin usule uygun yapıldığı açıklandı.
Aycell- Aria Birleşmesi
İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi’nin ricası üzerine, AYCELL-ARİA birleşmesinden doğan AVEA’nın yaklaşIk 3 milyar Dolarlık zararı, Hazine‘ye yüklendi.
İddialara göre; Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun, kamuyu zarara uğratan ve ‘Hizmet nedeniyle emniyeti suiistimal suçu’ işlediğini öne sürülen Aycell yöneticilerinin, Savcılığın soruşturma istemine onay vermedi.
Erdoğan, eski yöneticilerin uyarılmasına, haksız edinildiği düşünülen bir paranın tahsiline onay verdi.
Yüksek Denetleme Kurulu’nun (YDK) Aycell’e ilişkin 2003 yılı raporuna göre, şirkette Genel Müdür, Genel Müdür Yardımcısı ve Danışmanlar’a, ‘Ortalama yasal ücret tavanından’ fazla ücret bağlandı.
Bu konuda YDK‘nın isteği ile Hazinece yapılan uyarılara rağmen, Türk Telekom A.Ş.ve Aycell yasalara aykırı bu durumu sürdürdü.
Bunun üzerine YDK, ‘İvedi durum raporu‘ hazırladı.
Bu rapor üzerine, Başbakanlık Teftiş Kurulu soruşturma başlattı.
Hazırlanan raporda, Başbakanlık ve Hazine‘nin bağlı olduğu Devlet Bakanlığı‘nın talimatı ve mevzuata aykırı olarak, Aycell yönetiminin yüksek serbest ücretlere soruşturma aşamasında da yüzde 15 zam verdiği ve bunu uyguladığı bilgisi yer aldı.
Raporda, şirket yönetiminde yetkilerine verilen kamu kaynağını sorumlulukla kullanmayan, bu suretle kamu zararına yol açan Aycell Yönetim Kurulu Başkanı, Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyeleri’nin durumunun, ‘Hizmet nedeniyle emniyeti suiistimal’ hükümlerine uyduğu cihetle, haklarında kamu davası açılması ve gereğinin takdir ve ifası için raporun Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesi istendi.
Ancak, Başbakanlığa sunulan bu onay teklif yazısı, Erdoğan tarafından, ‘Raporun Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesi’ şıkkı hariç, diğerleri ‘Uygun’ görülerek, onaylandı.
Oysa, Devlet eski Bakanı Hüsamettin Özkan‘ı Yüce Divan’a gönderen olayda da, YDK raporlarına göre, Halkbankası’nı zarara uğratan bürokratlarla ilgili olarak, Teftiş Kurulu’nca hazırlanan raporun gereği yapılmamış ve bir buçuk yıl Özkan‘ın masasında bekletilmişti.
Bütün bu anlattıklarım karşısında, “Ne oldu peki?” diye soruyor olmalısınız.
Bir takım açıklamalar yapıldı yetkililer tarafından. Ama bunların hiçbiri kamuoyunu tatmİn edici açıklamalar değildi.
Aycell ile Aria, kanun çıkartılmak suretiyle birleştirildi, oldu Avea.