Büyüklerimize Saygı Genlerimizde Vardır

104

 

“Çocuklarına merhamet etmeyen, büyüklerine saygı göstermeyen bizden değildir” Hadis i Şerif.

WHO ( Dünya Sağlık Örgütü ) 1982 yılında bütün dünyada Mart’ın üçüncü haftasını ” Yaşlılara Saygı Haftası ” olarak Kabul ve ilân etmiştir.  Ülkemizde de Ankara Yaşlılarımızı Koruma Derneğimizin aynı yıldaki girişimiyle 18 – 24 Mart tarihleri arası ‘Yaşlılara Saygı Haftası’ olarak ilân edilmiştir.

Elbette yaşlılarımıza saygı göstermek için sadece bu haftayı işaret etmek doğru değildir. Yaşlılarımıza saygı göstermek her zaman vazgeçilmez görevimizdir.

Haftanın önemi ve amacı, konuyu canlı tutmaktır.  Uzmanların, bu yaş grubundaki insanların yaşam kalitelerini yükseltecek yenilikleri ve çağdaş normları yetkililerin dikkatlerine sunmalarıdır.

Bizler her zaman yaşlı insanlarımızın maddi ve manevi yaşam koşullarını sürekli iyileştirerek, ömürlerini huzur içerisinde tamamlamalarına çaba göstermeliyiz.

Aslında milletimizin örfü, gelenekleri, kültürü, âdetleri ve dini inançlarının bu konudaki emirleri, öğütleri ve  kuralları bu görüşleri tamamen desteklemektedir.

Geride kalan yıllar nasıl eşyalarımızı eskitiyorsa, mâzide bırakılan yıllar da canlı varlıkları öylesine olumsuz yönde etkilemektedir. Yılları geride bıraktıkça insanlar da böyle yaşlanır, ihtiyarlar.

Neler olur? Yavaş yavaş fiziki görünüm değişir.  Hareketler yavaşlar, cildimiz kırışır, duyma, görme duyularımızda kayıplar olur. Saçlara aklar dolar, göbek ileri çıkar.

Nâdir olarak da insanların mizacı değişir. Mızmızlaşma, huzursuz, kavgacı, mutsuz olma ve devamlı şikayetçilik gibi yeni huylar ortaya çıkar.

Ancak yaşlılarımız büyük ölçüde hanımefendidirler, beyefendidirler. Ağırbaşlı, mantıklı, sakin, hoşgörülü, bilgili, birikimli, deneyimli, sevecen, ton ton ve güzeldirler.

İhtiyârlarımızın pek çoğu da hâlâ üretkendirler. Dünyayı dikkatle takip ederler. Olup biteni ilgiyle izlerler. Öğrenme zevklerini devam ettirirler. Yeniliklere ve değişimlere açıktırlar. Çevrelerini aydınlatmaya devam ederler.

Hem bizim hem de yabancıların tarihlerinde ileri yaşlarda çok önemli işlere imza atmış nice yaşlılar vardır.

Mimar Sinan ölümsüz eseri Selimiye Camî’ni bitirdiğinde 86 yaşındaydı.

Nobel ödüllü Dr. Albert Schweitzer, Afrika’da 88 yaşında hâlâ ameliyatlara giriyordu.

Yaşlılarımızın, faal oldukları yıllarda bizlere vermiş oldukları hizmetleri,  iyi ve kötü günlerimizde hep yanımızda olmalarını, sürekli bizlerin huzuru, güveni, sağlığı ve mutluluğu için çalıştıklarını unutmamız mümkün değildir.

Yalnız belli günlerde değil, her zaman ve her an  onları önemsediğimizi, yanlarında  sonsuz huzur bulduğumuzu onlara hissettirmeli ve hayır dualarını almalıyız.