31 Mart 2019 yerel seçimleri sona erdi…
Bir iki istenmeyen olay dışında ülkemiz genelinde yoğun katılımlı güzel bir seçim oldu. Tüm dünyaya milletçe demokrasiye olan bağlılığımızı bir kere daha gösterdik.
Seçim öncesinde siyasi parti liderlerinin söylemleriyle gerginleşen ortam sükûta kavuştu. En nihayetinde bu bir yerel seçimdi. Yaşadığımız illerin, ilçelerin, beldelerin, mahallelerin yöneticilerini seçecektik, öyle de oldu.
Bu seçimler öncesinde, yapılacak seçimin ülkemizin bekasını yakından ilgilendirdiği söylemini de dikkate alacak olursak; bu söylemin ne denli geçerli olup, olmadığı da görülmüş oldu.
Çünkü seçim stratejisini bu söylem üzerine kurgulayan liderlerin partileri ülke genelinde oy kaybetti, seçim stratejilerini ülkemizin ekonomik sıkıntılarını ön plana çıkararak kurgulayan liderlerin partileri oy oranlarını arttırdığı gibi ülkemizin en üç büyük şehir belediye başkanlıklarını da kazanarak hem seçmenlerine moral verdiler, hem de yeni seçilen belediye başkanlarıyla seçim öncesi vaat ettiklerini yerine getirme fırsatını yakaladılar.
Artık sıra, bu seçim öncesinde hemşerilerine söz verip de seçilen belediye başkanlarının, verdikleri bu sözleri yerine getirmesine gelmiştir.
Tabii ki, bu seçimlerin sonucu siyasi partiler için bir zafer değildir. Ama her seçimde olduğu gibi, bu seçimin kaybedeni de, kazananı da vardır…
31 Mart 2019 yerel yönetim seçimlerinin kazananı büyük Türk Milleti, kaybedeni ise Kandildir.
Nedenine gelince;
Sandık başına giderek vatandaşlık hakkını özgürce kullanan milletimiz 143 yıllık demokrasimize olan bağlılığını bir kez daha göstermiş, özellikle Güneydoğu Anadolu’da yaşayan yurttaşlarımız yıllardan beri PKK terör örgütünün bölgesel baskısına aldırış etmeden Türk Milletinin ayrılmaz bir parçası olduğunu kanıtlamış; ‘biz ayrılmaz bir bütünüz, barış içinde yaşamak istiyoruz’ mesajını vermiştir.
Bu mesajın sandığa yansıması ise oldukça çarpıcıdır. Çünkü Kürt kökenli yurttaşlarımız, bu seçimde HDP’nin etkin olduğu 73 il ve ilçenin %30’unda HDP’nin dışındaki partilere oy vermiş, Ağrı, Bitlis ve Şırnak’ın belediye başkanlıkları AKP yönetimine geçmiştir.
Bu sonuç, ”hendeklerde boğulan” HDP’ye verilen önemli bir derstir. Güneydoğu’da sandıktan çıkan mesaj; ‘kardeşçe ve barış içinde bir arada yaşamak istiyoruz’ olmuştur.
Seçimlerin bir başka önemli sonucu da; siyasetimiz yepyeni pırıl, pırıl bir lider adayı kazanmıştır.
Bu liderin adı: Ekrem İmamoğlu’dur.
Sn. Ekrem İmamoğlu; iktidar için İstanbul gibi çok önemli bir dünya kentini 25 yıldır yöneten AKP’nin elinden alan adam olarak siyaset tarihine geçmiş, aynı zamanda adayı olduğu CHP’de geleceğin lideri olarak öne çıkmıştır.
Sn. İmamoğlu, seçim öncesinde; temiz, dürüst, çalışkan, donanımlı ve sevgi dolu bir profil çizmiş; sakin, soğukkanlı, cana yakın üslubu ile milyonların gönlünde taht kurmuştur. İstanbul belediye başkanlığı için almış olduğu oy oranı da bunun en çarpıcı kanıtıdır.
Şimdi sıra artık verilen sözlerin yerine getirilmesine gelmiştir.
Ülkemiz ekonomik krizin yarattığı sıkıntılar yumağı içindedir. Ülkemizin bu ekonomik krizden çıkması, iktidarıyla, muhalefetiyle el birlikteliği ile çalışmamıza, üretmemize bağlıdır.
Bu süreçte yerel yönetimlerin başarısı çok önemlidir, önemli bir güçtür.
Bu önemli gücü; muhalefetin belediyeleri demeden, bizim belediyemiz ayrımı gözetmeden yanına almayı başaran ülkemiz yöneticileri, yaşadığımız ekonomik sorunları ancak bu güç birlikteliğiyle aşabilecektir.