Bu Salgın Ne Zaman Biter?

85

Tabiattaki birçok olay gibi, salgın da bir çan eğrisini
izler. Yavaş yavaş başlar. Gittikçe hızlanır. Sonra artış hızı yavaşlar. Bir
tepe noktasına varılır. Hani kulağa daha “bilimsel” gelsin diye İngilizce’sini
söyleyip “pik-pik” diyorlar ya. İşte ondan. İngilizce “peak”, Türkçe’deki
zirvedir, tepedir. Tepe aşılınca başlangıcın aynadaki aksi tekrarlanır ve önce
yavaş, sonra hızla aşağı iner ve söner. Günlük vaka sayısındaki gidişat böyle.

Peki, toplam vaka sayısı?  O, bu çan eğrisindeki her bir
gününün toplamıdır ve ona S eğrisi diyoruz. Altından ve üstünden iki tarafa
sündürülmüş bir S harfine benzer. O, yavaş-hızlı-duraklama-yavaş sırasını
izler. Aşağıya çan ve S eğrilerini yerleştiriyorum.























Bunlar ideal eğriler. Günlük vaka sayımızın çan, toplam vaka
sayımızın S gibi ilerleyip – inşallah- bitmesi beklenir. Fakat gerçek, pek
ideale uymaz. Aşağıda salgınla en iyi mücadele edenlerden Güney Kore’nin günlük
ve toplam vaka sayısı grafiklerini veriyorum. İdealle karşılaştırın.





Çubuklu grafik çan eğrisine, tespih gibi olanı S eğrisine
benziyor-mu? Hem evet, hem hayır. Salgın çan eğrisini tamamlamış, fakat sonra
küçük küçük çanlar tekrar etmiş. S eğrisi de tam yatay duruma geçecekken hafif
yükselişler devam etmiş.

Silikon vadisi yıldızı ve son ayların COVID19 uzmanı
 Tomas Pueyo, bu grafiklerdeki gibi bir gidişe, “Çekiç ve dans
diyor. Önce, toplu mekânların kapatılması, sokağa çıkma yasağı gibi sert
tedbirlerle salgına ağır bir çekiç indiriliyor. Sonra gidişe göre
salgınla-önlemler arasında bir dans. Gerçi Güney Kore sert tedbir almadı. Onun
bilgiye ve teste dayanan bir stratejisi vardı. Fakat sonuç yine çekiç ve dans…

Gerçek şu ki, virüs herkese bulaşıp, bütün nüfusa bağışıklık
kazandırana kadar önlemler devam edecek. Sürü bağışıklığı dedikleri… Bu köşede,
salgının başındaki bir yazımda, “Her nefs virüsü tadacaktır” demiştim.
Hâlâ diyorum. Ümidimiz buna gerek kalmadan bir aşının bulunup, uygulanıp,
bağışıklığı virüssüz kazanamamız. Aşı da nefsimizin virüsü tadışı ama tehlikeye
girmeden. Şu anda virüse dayanıklı insan sayısını arttıramadığımıza göre,
virüsün ulaşabileceği insan sayısını düşürüyoruz. Aşı gelene kadar oyalama
muharebesi veriyoruz. Bir ümit de etkili bir ilacın keşfinde. (Alıntı: Milli Düşünnce Merkezi)