Bu Kadarı da Olamaz

154

AKP’nin Ankara mitingine bakarken bir de ne görelim! Kocaman MHP bayrakları, Recep Tayyip ERDOĞAN’ın yanında. Bir de baktık ki, seni destekliyoruz yazılı Ülkücüler pankartı ve Bozkurt işaretleri.O an ki, duygularımı anlatabilmek mümkün değildi. Arkasından bir takım telefonlar, inanın ömrümden belki yıllar bir anda gitti.

Çok ciddi kararların eşiğinde idim. Ama, tecrübeli idik elbette, yetkililerin ne diyeceğini bekledik.

Yetkililerin ne dediğini, Bengü Türk Televizyonundan duymaya başlayınca ve yapılan oyunu, tezgahı anlayınca inanın midem bulandı, iğrendim bu kadarı da olmaz, olamaz dedim.

Sen, benim karşıma Türklükle gelmeyin diyeceksin,ama, her türlü etnik yapıyı öne çıkaracaksın,

Sen, ben Türkçülüğe karşıyım diyeceksin, ama, bölücülüğün palazlanmasını sağlayacaksın

Sen, Milliyetçiliği ayaklar altına aldım diyeceksin,

Sen, Türk Gençliğine Hitabeyi kaldırmaya çalışacaksın,

Sen, andımızı kaldıracaksın

Sen, Bayrak şiirini kaldıracaksın,

Sen, NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE ifadesini kaldıracaksın,

Sen, Türk Diline ortaklar getireceksin,

Sen, Anayasadan Türk’ü çıkarmaya çalışacaksın,

Sen, Anıtkabir’i yıkmayı düşünenleri barındıracaksın,

Sen, bölücü terör örgütü ile kol kola gireceksin,

Sen, Ermenici, bölücü akilleri baş tacı edeceksin ve bizim de etmemiz için uğraşacaksın,

Sen, her gün Türk’e televizyonlarda, gazetelerde hakaret edilmesini adeta teşvik edeceksin,

Sen, akla hayale gelmedik oyunlarla Cumhuriyetimizin kuruluş ilke ve felsefesini yıkmaya çalışacaksın,

Sen, birçok gaflet, dalalet ve hatta hıyanetin içinde bulunacaksın

Sonra da, senin mitingine bir tek tane ülkücü katılacak, yetmedi bayrak açacak ve hem de kürsünün yanına ve hem de koskocaman ve senin teşekkürünü alacak.

Neredeymiş böyle bir ülkücü, neredeymiş böyle bir Türk Milliyetçisi, neredeymiş böyle bir TÜRK.

Bu kadarına da utanmazlık denir.

Bu kadarına da terbiye sınırlarını aşmak denir.

Bu kadro her şeyi yapmaya müsait.

Tıpkı, camide içki içildiğini, bütün yalanlara rağmen söyledikleri gibi.

Tıpkı, başörtülü kızların taciz edildiğini, bütün yalanlamalara rağmen söyledikleri gibi.

Ben duygularıma hakim olayım ve aşağıdaki şu cümlelerle cevap vereyim.

“MHP’YE YÖNELİK SUİKASTIN TEZAHÜRÜDÜR”
Başbakan Erdoğan’ın bunun hesabını vermesi gerektiğini savunan Bahçeli, şunları kaydetti: 
“Konu çok önemli ve hayati olup, Milliyetçi Hareket Partisi’ne yönelmiş açık, kesif ve çok boyutlu bir saldırı ve suikastın tezahürüdür. Üç Hilal Türk milliyetçilerinin itibarının, iddiasının ve iftiharının maddi ve manevi bir sembolü olup, hayasızların ve hainlerin elinde oyuncak olamayacak, siyaset operasyonlarına kesinlikle alet edilemeyecektir. Milliyetçi Hareket Partisi; Başbakan Erdoğan’ı, yanında saf tutarak MHP’nin içini karıştırmakla meşgul olan, anılarımıza ve simgelerimize el uzatma izansızlığına teşebbüs eden insan artıklarını ve fitne yuvalarını tam bir kararlılıkla uyarmakta, girdikleri karanlık yoldan dönmelerini beklemektedir. Başbakan’ın Taksim Gezi Parkı’nı alttan alta kaşıyarak siyasetini tahkim etme gayretine Üç Hilali de ortak etme girişimi, niyeti ve hedefi affı mümkün olmayan rezillik olarak bu zihniyetin alnına kazınacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi, Başbakan Erdoğan’dan mezkur konu hakkında acilen cevap ve müdahale beklemektedir. Bu kapsamda, hükmü şahsiyetimizin ayrılmaz ve bölünmez değerlerine yönelik her tecavüzü şiddetle kınıyor, böylesi eylemlerin hukuki anlamda karşılıksız bırakılmayacağını herkesin bilmesinde fayda görüyorum. Nitekim siyasi kapkaççılara, kervan yağmacılarına, siyaset eşkıyalarına sabrımız ve tahammülümüz kesinlikle yoktur. Milliyetçi Hareket Partisi bu çerçevedeki tüm gelişmeleri dikkat ve titizlikle izleyecek ve şartlara göre aziz dava arkadaşlarımızı ve büyük Türk milletini anında bilgilendirecektir.” 
(İHA)

Benim meselem, parti kavgası yapmaktan çok, parti savunması yapmadan önce, aklı başında hiçbir Türk Milliyetçisinin, yukarıda özetlediğim nedenlerle AKP içerisinde olamayacağı, hiçbir Türk Milliyetçisinin, hatta NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE demekten gurur duyan hiç bir kimsenin Recep Tayyip ERDOĞAN ile görüntü vermeyeceği, veremeyeceği meselesidir.

Bunun iyi anlaşılması gerektir.