Bir Teröristin Yol Haritası

108

                Suriye
uyruklu İstanbul-İstiklâl Caddesi bombacısı Ahlam Albashır, yaptığı terör
eylemiyle 6 vatandaşımızın ölümüne, 81 vatandaşımızın da ağır yaralanmasına
sebep oldu.

                Peki,
kim bu Ahlam Albashır?

                 Türkiye’ye nereden nasıl gelmiş, gelirken
hiçbir güvenlik korumasına takılmadan hangi şehirlerimizden geçip İstanbul’a
geliyor ve bu eylemi gerçekleştiriyor? Bütün bunların sebep ve sonuçları geniş
çerçevede ele alıp irdelenmesi lâzım.

                Öncelikle
şunu belirtmek isterim ki, her şey Suriye sınırındaki mayınlı arazinin mayından
temizlenmesiyle başladı, kardeşim Esat’tan katil Eset’le devam etti.

                Suriye
toprakları, ABD, Rusya, DEAŞ ve PKK tarafından işgale uğradı. Özellikle PKK’nın
ABD kontrolünde Suriye’nin kuzeyini işgal etmesi neticesinde o bölgelerde
bulunan Türkmen, Arap ve Kürtler mayından temizlenmiş sınır bölgelerimizden
kontrolsüz bir şekilde akın akın kaçarak Türkiye’ye sığındılar. Her ne kadar
sınıra yakın vilayetlerde birkaç sığınmacı kampı kurulsa da gelenlerin
çoğunluğu kısa zamanda Türkiye’nin dört bir yanına dağıldılar.

                O
zamanlar konunun uzmanları hükümet yetkililerini birçok kez uyardılar ancak bu
yetkililer gelen sığınmacılara Ensar-Muhacir bakış açısıyla neredeyse bir
kutsiyet kazandırdılar. Millete anlattıkları böyleydi ama kendilerinin gerçek
niyetlerini, zihinlerinin arka planında ne vardı şimdilik bilmiyoruz.

                Ama
doğu sınırlarımızdan da Afganlıların geldiğini görünce anlıyoruz ki, Türkiye
sessizce istila ediliyordu, yani bu gelişlerin adı: “SESSİZ İSTİLA’ydı.” Emperyalizmin Türk topraklarına biçtiği yeni
bir oyun türüydü. Güney ve Güney doğudaki bazı vilayetlerimizin 30 yıl sonraki
demografik yapısının nasıl olacağına dikkatinizi çekmek isterim.

                Gelenler
ellerini kollarını sallaya sallaya sınırlarımızdan geçiyor, ne bir üst-baş araması
ne de bir kontrolden geçiyorlardı.

                Bu
süreçte yurdumuzun bazı bölgelerinde patlamalarla sarsıldık. (Hatay da
yaralanmalar, Ankara da: 95 Şehit, Kayseri de: 14 Şehit) Kısacası yüzlerce
yaralı ve yine yüzlerce şehit.

                Bir
zamanlar Pakistan-Afganistan sınırında da aynı durumların yaşandığını söyleyen Gazeteci
Cüneyt Özdemir: “Türkiye-Suriye
sınırında yabancı savaşçıların geçişine izin veriliyor bu durum Türkiye
açısından çok tehlikeli. Defalarca gittiğim Pakistan-Afganistan sınırında aynı
durumu gördüm ve yazdım.
” Sözleriyle uyarılarda bulunduğunu söylüyor ama
niyetler başka olunca sözler tesir etmiyor.

                Bombacı
Ahlam Albashır 2017 de Kobani de YPG ile bir aşk hikâyesiyle tanışıyor. Yapılan
sorgulamada: “Kendisinin PKK/PYD/YPG
terör örgütü tarafından özel istihbarat elamanı olarak yetiştirildiğini
Afrin-İdlip üzerinden Türkiye ye giriş yaptığını ve Hataya geçtiğini anlatıyor.”

                Daha
sonra Hatay’dan İstanbul’a geliyor. Anlaşılması çok güç ama Türkiye’de en
basitinden yasal yollardan bir bakkal dükkânı açacak olsanız belediyeden işyeri
ruhsatı, esnaf kefaletten belge ve vergi dairesine bildirim gibi buna benzer
bir sürü bürokratik engele takılırsınız.

                Ancak onun
gibi Suriye’den gelen teröristler İstanbul’da 200 Bin lira sermayeli bir
tekstil atölyesi kuruyorlar ve bu kadın o atölyede 4 ay serbestçe çalışıyor.

                Bu
arada sizlere 1972 Yılında Almanya Berlin’de başımdan geçen bir olayı
anlatayım. Berlin’in Schöneberg semtinden Weding semtine taşındım. O yıllarda
malumunuz olduğu üzere internet, cadde ve sokak kameraları gibi çağımızın
yenilikleri henüz keşfedilmemişti. Evet, bunlar o yıllarda Almanya’da yoktu ama
elin gâvuru! boş durmamış nasıl izlemişse bir hafta sonra yeni taşındığım evin
posta kutusundan Mahalli Polisten gelen bir mektup beni hayrete düşürdü.
Mektupta: “Sayın Türkten yeni evinize
hoş geldiniz. En kısa sürede Mahalli Polis büromuza uğrayarak ikamet belgenizi
alınız
” yazıyordu.

                Düşünün
artık 50 yıl önceki Almanya ve bugün ne oldukları, nereden geldikleri belirsiz
yabancı uyruklular ve teröristlerin cirit attığı bir Türkiye. Ama olsun biz
onların nefes alışlarını ve kaç numara ayakkabı giydiklerini biliyoruz öyle
değil mi?

                Sağlıklı
kalınız.