Bir Tane Cumhuriyet Savcısı Yok Mu?

103

Sedat Peker’in ifşa ve iddiaları hakkında bugüne kadar bir soruşturma dahi açılmadı,
açılamadı. Hiç kimse tarafından yalanlanamayan iddiaların hiçbiri hakkında savcılar
harekete geçmedi veya geçemedi.

Bu
yüzden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “Bu ülkede bir Cumhuriyet
Savcısı yok mu?”
diye feryat ediyor.

Birkaç
sene önce savcıların çoğunlukta olduğu ve benim de bulunduğum bir sohbet
ortamında, bir savcının şaka ile karışık söylediği söz aklımdan çıkmıyor: “Biz
artık Cumhuriyet Savcısı değil SAVICIYIZ.
Önümüze gelen siyasi içerikli
iddia ve şikayetleri başımızdan savmak için ne gerekiyorsa yapıyoruz.
Sebebi de malum.”

Gerçekten
bu konularda soruşturma açabilecek savcının tam bir ülke sevdalısı serdengeçti
olması gerekiyor.

****

Peker’in
ilk açıklamaları sonrasında ilk aklımıza gelen Amerikalıların bir özdeyişi
olmuş, “vantilatör boka çarptı” demiştik.

Devam
eden ifşalar ve son açıklamalardan sonra “kanalizasyonun ana boruları
patladı”
diyebiliyorum. Saray’dan Bakanlıklara, özerk kurumlardan medya ve
şirketlere kadar birbirine bağlanmış kanalizasyon ağının boruları patladı. Her
yeri pislik götürüyor.

İlk defa sıradan insanlar fakirleşmelerinin sebebinin inanılmaz
rakamların döndüğü yolsuzluk, rüşvet ve kirli ilişkiler ağı olduğunu anlamaya
başladı.

Peker
bu defa SPK gibi güvenilir olması gereken bir kurumun bile
çürütüldüğünü, sıradan insanların birikimlerinin devletin atadığı yetkililer
marifetiyle soyulduğunu iddia eden açıklamalar yaptı.

*******************************

Saray’da Rüşvet Çeteleri

Peker’in
bu hafta sonu açıkladığı rüşvet mekanizmasının içinde Sermaye
Piyasası Kurulu’nun Eski Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu, Cumhurbaşkanı
Danışmanı Serkan Taranoğlu
gibi isimler de var.

Ali Fuat Taşkesenlioğlu (AFT), Bank Asya’nın 16 sene yöneticiliğini ve Genel Müdürlüğünü yapan,
sonra Halkbank’ın genel müdürü yapılan, oradan da en güvenilir
kurumlardan olması gereken SPK’nın başına getirilmiş olan bir isim. Hatta
AFT Bank Asya’ya devlet el koymadan önce bankanın içini, teminatsız krediler
vererek, boşaltmış.

Bank
Asya’da birkaç bin liralık hesabı olanlara terör örgütü (FETÖ) üyeliğinden
ceza veren devlet nedense bu zata oldukça hoşgörülü hatta bonkör davranmış.

Peker’in
iddiasına göre, Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nun arkasındaki güç Serhat
Albayrak
imiş.

Serhat
Albayrak kim? Eski Enerji/ Maliye ve Hazine Bakanı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın
damadı Berat Albayrak’ın abisi. Yani Sabah/ATV ‘nin de içinde bulunduğu Turkuaz
Medyayı yöneten kişi.

****

Sedat
Peker, Marka Yatırım Holdingin sahibi Mine Tozlu Sineren örneği
üzerinden Cumhurbaşkanlığı Sarayına çöreklenmiş rüşvet çeteleri olduğunu
iddia ediyor. Mine Tozlu Sineren de Halk TV ekranlarından canlı yayında
Peker’in iddialarının hepsini doğruladı ve kendisinden rüşvet isteyen kamu
görevlilerini isim isim açıkladı.

İddia
şu: Marka Yatırım Holdingin sahibi Mine Tozlu Sineren sermaye artırımına
gitmek için SPK’ya başvuruyor.

İşler
yürümeyince eski Başbakan Binali Yıldırım’ın başdanışmanı Salih Orakçı’ya
rüşvet olarak 2,5 milyon TL ve iki süperlüks otomobil veriyor.

Salih
Orakçı işi sonuçlandıramıyor. Mine Hanım Sermaye Piyasası Kurulu’nun Eski
Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu (AFT) ile görüşmek istiyor. AFT bu iş
kadınını kardeşi olan AKP Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu’na
gönderiyor. Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu Mine Hanımı Ankara’daki bir
danışmalık bürosuna yönlendiriyor. Bu büro Mine Hanım’dan 12 Milyon TL
istiyor.

Bu
sözde Danışmanlık şirketleri esasen devlette rüşvetle iş yapanların kurduğu
çetelerin uzantısıdır.
Salih Orakçı tecrübesinden dili yanan Mine Hanım
rüşvet vermek istemeyince bu defa araya Cumhurbaşkanı Danışmanı Serkan
Taranoğlu
devreye giriyor. Taranoğlu, Danışmanlık firması ile Mine Hanım’ın
arasını bulmaya bu arada da kendi payını almaya çalışıyor. “Korkmaz Karaca
isimli Cumhurbaşkanı Danışmanı da sorununuzu halletmek için sizinle
temas kurmak istiyor, sakın onunla temasa geçmeyin sizden çok para ister” diyor.

Anlaşılıyor ki Saray’da çöreklenmiş rüşvet çetesi birden fazla imiş.

Cumhurbaşkanı
Danışmanı Serkan Taranoğlu’nun rüşvet istediği bir iş adamının karısı
ile cinsel ilişkisi ve kocanın bu görüntüleri kaydedip şantaj yapması ise ayrı
bir rezalet. Dallas dizisi bunların yanında hafif kalır.

Patlayan
kanalizasyonun kokusu burnunuzun direğini sızlatmıştır sanırım.

NOT: CB
Danışmanı Serkan Taranoğlu sağlık sebeplerini gerekçe göstererek istifa etti.

*******************************

Kendisini Koruyanlara Kaç Milyar Dolar Aktardı?

Sedat
Peker Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nun SPK Başkanı olduğu dönemde aldığı
rüşvetlerle 180 Milyon dolar nakit parası olduğunu, bir de beş
yıldızlı oteli olduğunu
iddia ediyor.

Daha da
ilginç olan soruyu kendisi soruyor:

AFT “bu kadar servet edindiyse KENDİSİNİ KORUYANLARA KAÇ MİLYAR DOLAR
haksız kazançtan para aktarmıştır?”

Yanılmıyorsam, Sedat Peker Serhat Albayrak üzerinden Cumhurbaşkanını
itham eden
böyle bir cümleyi ilk defa kurdu.

Galiba
Peker iddiaları için soruşturma açacak bir savcı çıkmamasının sebebini
anlamaya başlıyoruz.

****

Sedat
Peker’in yaptığı ifşalar için hep “Peker’in iddiaları” diyoruz.  Fakat CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu “bütün
bu iddiaların hepsi doğrudur”
diyor.

İlginç
olan iddialara muhatap olanların hiçbiri “bu iddialar yalandır, aklanmak
istiyorum” diyerek C. Savcılıklarına müracaat edemedi. Peker bugüne kadar kendisini
yalanlamaya çalışan herkese öyle belgelerle cevap verdi ki ifşa ettiği herkes
korkudan sus pus durumunda.

Şarkıcı
Gülşen’in bir münasebetsiz sözüne ayağa kalkan Adalet Bakanı, Saray görevlileri
ve AKP üst yönetimi suskun. Şarkıcıyı alelacele tutuklayan savcı ve hâkimler de
kişi, yer, zaman ve belge gösterilerek yapılan bu korkunç iddialar karşısında
kör ve sağır.

Devletin
bu suskunluğu “iddiaların hepsinin doğru olduğuna” inananların oranını
hızla artırıyor. “Temiz eller operasyonu” yapılması bir toplumsal
talep
haline geliyor.

Bu seçimleri de sonrasını da etkileyecek çok önemli bir değişim demektir.

Önceki İçerikBen Bilmem Kralım Bilir
Sonraki İçerikEbulfez Elçibey “24 Haziran 1938 – 22 Ağustos 2000”
Avatar photo
Doğum 20.07.1956 BUCAK-BURDUR Eğitim Cumhuriyet İlk Okulu, Bucak Lisesi (Mezuniyet 1973) İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesi - Kimya Yüksek Mühendisliği (Mezuniyet 1978) İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi (Mezuniyet 1995) Çok sayıda şirket içi ve şirket dışı eğitim programlarına iştirak. (ISO 9000, Toplam Kalite Yönetimi, Verimlilik, İş İdaresi, Pazarlama, İstatistiksel Proses Kontrol, Kişisel Gelişim, Kişisel İmaj ve diğer konularda onlarca eğitim programı) 1978-1980 Akyazı/Sakarya Yonca Süt Fabrikası İşletme ve Laboratuar Şefi 1980-1995 Petkim A.Ş. Yarımca Kompleksi (İşletme Mühendisi, İşletme Şefi, Başmühendis.) 1995-2001 Satış Müdür Muavini 2001-2004 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdür Yrd. 2004 - 01.02.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdürü. 01.02.2007 - 30.09.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi İnsan Kaynakları Müdürü. 01.01.2008 - 30.10.2008 Yantaş Yavuzlar Plastik A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı. 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı Kauçuk Ürünleri Sanayii Özel İhtisas Komisyonu Başkanlığı yaptı. (2001) 03.03.2010- Serbest Avukat Medeni Hal :Evli ve İki Çocuklu Lisan : İngilizce (İntermedite level) Sosyal Faaliyetler :İstanbul Üniversitesi Korosu, Kubbealtı Musiki Cemiyeti ve halen Tüpraş Türk Sanat Müziği Grubunda korist. 250 mühendis üyesi bulunan Petkim Mühendisler Derneği'nde 4 yıl başkanlık yaptı. Kocaeli Aydınlar Ocağı'nda Başkan Yardımcısı, Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı. Halen Yönetim Kurulu Başkanı. 2001-2002 yıllarında Kocaeli TV' de, "Geniş Açı" adlı siyasi, sosyal, kültürel tartışmaların yapıldığı programın yapımcılığı ve sunuculuğunu yaptı. Halen Kocaeli Gazetesinde haftada bir köşe yazısı yayınlanmaktadır. Bu yazıların tamamı kocaeliaydinlarocagi.org.tr sitesinde yer almaktadır.