Bir Hizmet İnsanı Dr. H.İbrahim Bodur

132

Kale grubu tarafından geleneksel hale gelen, bu yıl 50.’si gerçekleştirilen Seramik Bayramı kutlamaları için, babam İl Genel Meclisi Başkanı Ali Ayaz, Başkanımız Ahsen Okyar Bey’le birlikte Çanakkale’ye bağlı Çan ilçesinde bulunduk.

Her yılın 27 Temmuz günü düzenlenen bu programlara defalarca katıldık. Ama 50. yıl kutlamaları dolayısıyla Çan ilçesi bu yıl çok daha görkemliydi.

Törenlere Başbakanımız R.Tayyip Erdoğan rahatsızlığı dolayısıyla katılamazken, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Bakanlarımız; Cemil Çiçek, Abdülkadir Aksu, Faruk Nafiz Özak, Ali Coşkun katılırken, TOBB Başkanımız Rifat Hisarcıklıoğlu yanı sıra milletvekilleri, valiler, kaymakamlar, özel sektörün değerli temsilcileri, Kale Grubu Bayileri iştirak ettiler.

Hizmet insanı Dr. h.c. İbrahim Bodur Bey için bu yıl düzenlenen Seramik Bayramı inanıyorum ki her zamankinden daha anlamlıydı. Sanayide 55. yıl, Seramikte 50. yıl kutlanıyordu. Bu inançla değerli büyüğümüz birçok hastalıklarla imtihan edilmesine rağmen, maşallah dimdik ayaktaydı.

İbrahim Bodur Bey 55 yıllık sanayi atılımı macerasında çeşitli engellemelerle karşılaşmış, kriz gibi Türk ekonomik hayatının manevralarına mağlup olmamıştır. Üniversitelerimizin Sosyoloji, İktisat, İşletme gibi bölümlerinde mastır düzeyinde araştırılmaya ihtiyaç duyulan bu hareket, günümüzde seramik üretiminde dünya liderliğini hedeflemiştir.

Anadolu’da yatırım yapmak, 1950’li yıllarda özel sektör için hiçbir anlam ifade etmiyordu. O “Kolaya değil, zora talip olmuş” yöre insanının bile ilk yatırımlar yapılırken “İbrahim Bey Çan’da deve ahırı yapıyor” küçümsemelerine kulak asmamıştır. O hep doğru bildiği yoldan gitmiştir.

O yılmadı. Anadolu’nun mutlaka kalkınması gerekiyordu. Anadolu insanı dünya ölçeğinde rekabet etmeliydi. Sadece büyük şehirlerde değil, yatırıma aç olan Anadolu’ya da bu yatırımlar gitmeliydi. Bu ruh Osmanlı Ruhuydu. Zor da olsa İbrahim Bey’in idealleri çerçevesinde gerçekleşmeliydi.

Yatırımlarını sadece sanayi’ye yapmadı, insana da yatırım yaptı. Şeyh Edibali’nin “İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın” felsefesini kendine adapte edip, İnsanı yaşat ki kurum yaşasın anlayışını ön planda tuttu. Sağlık Ocakları, hastaneler, okullar, camiler, kreşler ve daha nicelerine kurduğu vakfıyla yardımlarda bulundu. Törenler de, şimdiye kadar 14050 çocuğun sünnet töreni merasiminin yapıldığını, her yıl 1000 civarında öğrenciye burs verildiğini duyunca, “bu ne gönüldür heyhat!” diyerek kendime birçok dersler aldım.

Hatırlıyorum da Saraybahçe Belediye Başkan Yardımcısı Metin Kozluca kendisi İzmit Endüstri Meslek Lisesi Müdürüyken İbrahim Bodur Bey’e ulaşıp okulun seramik ihtiyacını karşılamıştı. Yani İbrahim Amca’nın hizmet ruhundan Kocaeli bile nasibini almıştı.

İbrahim Bey; Türk-İslam kültürüne de büyük hizmetler de bulunmuştur. Her yıl Seramik Bayramlarında Türkiye’nin ünlü Selâtin Camilerinin hoca ve müezzinlerini fabrika bünyesindeki İbrahim Bodur Camisinde mevlit okutmuş. Mevlit organizasyonun başında da hemşerimiz Bestekar-Mevlidhan Amir Ateş Hocamız bulunmakta. Bu bayramlardaki, 1915 Çanakkale Müzesi, Mehteran Takımı, geleneksel Türk kıyafetleri içinde gözleme dağıtan kız çocukları, İbrahim Amca’nın Türk kültürüne vakıf olduğunun göstergesidir.

50.Yıl kutlamalarında bir önemli gelişme de İbrahim Bey’in kızı Zeynep Bodur Okyay hanımefendiye grubun bayrağını, sopasıyla devir-teslim etmesiydi. Bu değişimin Kale Ailesine hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Aileye katılan küçük İbrahim Bodur Okyay’a da sağlıklı bir ömür diliyorum.

Törenlerde konuşmalarını yapan TOBB Başkanımız Rifat Hisarcıklıoğlu devir-teslimi değerlendirirken “İstiyoruz ki ikinci kuşağa hep böyle sopalarla devredilsin bayraklar. Türkiye o zaman sanayi de dünya devleriyle yarışır hale gelir.” Sözleri günün anlam ve önemini gerçekten güzel bir şekilde özetliyordu.

Hizmet ve gönül adamı İbrahim Bodur Bey’le ilgili yaptığımız tespitlerin amacı, mutlaka günümüz sanayici ve iş adamlarına tavsiye niteliğindedir. Kocaeli’nde yatırım yapan, bu bölgede kazanan yöresine doğru düzgün, rasyonel hizmetler yapmayan kişi ve kuruluşların mutlaka bu hizmet insanını örnek alması gerekmektedir.

“Baki kalan şu kubbede hoş bir seda olup gidebilmek…” Allah sana uzun ve hayırlı bir ömür versin İbrahim Amca. Sayılarınızın artması dileğiyle…