Bio-Politika

117

İletişimin artması ile dünyada oluşan olumlu ve olumsuz her türlü bilgiden, olaydan anında haberdar oluyoruz. Dolayısı ile ilgi duyduğumuz konuda hem bireysel olarak hem de bir STK (Sivil Toplum Kuruluşu)’na üye isek konu ile ilgili yakın ve uzak ülkelerde ki eşdeğer STK’larla veya bireylerle irtibat kurup ortak platformlar oluşturabiliyoruz. Bu platformlarda ilgilendiğimiz problemlerimizi daha güçlü olarak ifade edebiliyor ve yaptırım gücümüzü artırabiliyoruz.

Şimdilerde gündemde olan küresel ısınma ile birlikte, endüstri atıklarının çevreye etkileri bizlere çevre kirliliği, kaynakların azalması, bitki hayvan türlerindeki azalma ve yok olmalar, yoksulluk, açlık, hastalıklar, diğer çevre ve hayvanlarla ilgili durumlar, küresel problemler olarak karşımıza çıkıyor.

İletişim, ulaşım, teknolojideki baş döndürücü gelişmeler sonucunda; iş gücünün, teknolojinin , sermayenin ve diğer parametrelerin  hareketliliğini zorunlu kılmıştır.

Küreselleşme 21. Yüzyılda gelecekle ilgili fırsat ve tehditleri de beraberinde getirmektedir. Bilgi teknolojilerindeki ilerleme ile birlikte, bireyler bilgiye daha hızlı ulaşmakta ve kendini yetiştirme anlamında avantaj elde etmektedir.

Bireysel donanımın artması bireylerin daha sivil düşünmelerine katkıda bulunacaktır. Sivilleşen bireyler kendilerini veya düşüncelerini ifade eden STK kuracaklar veya var olanlara üye veya gönüllü olup faaliyetlerine devam edeceklerdir. Bu yaklaşım o ülkelerin sivilleşmesine, demokratikleşmesine, özgürleşmesine vesile olacaktır.

Küresel problemlerin çözümü için uluslararası organizasyonlar, devletlerin yetkili organları vardır. Bunlara rağmen bu problemlerin çözümlerinde hem yetersiz, hem de ağır kalmaktadırlar. Ülkelerde mevcut küresel sorunlara duyarlı azımsanmayacak sayıda bireyler ve bu bireylerin bir kısmının kurduğu irili ufaklı STK’lar ve onların gönüllüleri mevcuttur. Bu STK’ların sayısı ve etkinlikleri gün geçtikçe artmaktadır.

Bu organizasyonlar bulundukları ülkelerden küresel problemleri sürekli gündemde tutarak yasa koyuculara, topluma ve yöneticilere çözümler konusunda bilgi sunarken diğer ülkelerdeki ilgililerle de işbirliği halindedirler.

Çevresel tehditler hepimizin bildiği gibi uluslararası problemlerdir. Ülke insanları bu problemlere karşı ortak hareket edebilecekleri yapılar oluştururlar. Bu yapılar aynı tehditlerle karşı karşıya kalan diğer ülke insanlarının kurdukları yapılarla ortak bir amaç için güç birliği işbirliği yaparlar . Bu da ülke halklarının birbirleri ile iletişimini artırır. Aralarında eskilere dayanan husumetler varsa onların yerine dayanışma ve barış için zemin oluşturulur. Bu tip zeminlerin artması ülkeleri birbirine yaklaştırır.

Ülkeler dış politikalarında geleneksel yapılarından kurtulup, daha barışçıl politikalar izleyebilir. Ortak küresel problemlere karşı çözümlerde katkıda bulunacak politikalar üretebilir. Hem organize olmuş hem de çevre algısı oluşmuş ülkelerde zemin hazırdır. Bu tip politikalar ciddi olarak karşılık bulacaktır.

Bu politikalar hem çevre ülke halklarını birbirine kaynaştırırken, barışa da ciddi katkıda bulunur.