Beyaz Yürüyüş, Büyük Hekim Buluşması(4)

47

“Hekimi kendine yakın ve iyi tut, Onun haklarını koru”Kutadgu-Bilig-1070

Bu etkinlikte dağıtılan broşürde “Türkiye sağlık sistemi tam anlamıyla çöktü.

Altında kalan hekimler, sağlık çalışanları, hastalar; kazananlar ise hastane patronları oldu. Başka bir sağlık sistemi mümkün!” şeklinde bir ifade vardı.

Bu çok abartılı bir tenkit olup halkımız ve sağlık çalışanları tarafından genellikle kabül görmeyen  bir kanaattir. Şehrimizde 14 özel hastane, 9 tıp merkezinde 1600 yatak kapasitesi bulunmakta; 950 uzman ve 100 pratisyen hekim buralarda sağlık hizmeti vermektedir. Ülke genelinde ise 567 özel hastanede 30 bin uzman ve 5 bin pratisyen hekim çalışmakta; 55 bin yatak kapasitesi ile sağlık hizmeti verilmektedir. 2024 yılındaki 6 milyona yakın müdahalenin 1,5 milyonunun buralarda yapıldığı bilgisi ülkemizin sağlık hizmetlerinin neredeyse

%30’unun özel sağlık kurumlarında yapıldığını göstermektedir. Bu kurumların birçoğunun Tabip Odası üyesi olan hekimlerce kurulduğu; buralarda çalışan hekimlerinde oda üyesi oldukları malumdur. Tabip Odalarımızın bu kurumları ve buralarda çalışan hekimlerin sorunları ve çözüm önerilerini daha uygun bir dil ve günün gerçeklerine uygun olarak değerlendirmesi daha doğru olacaktır.

Sağlıkta dönüşümün başladığı 2006’dan sonra SGK mensuplarının özel sağlık kurumlarından istifade  imkânının sağlanması özel muayenehanelerin kapanmasını hızlandırırken, özel hastanelerin hızla artmasına sebep olmuştur. İlk yıllarda sağlık uygulama talimatı (SUT) ile verilen ücretlendirmeler, fark almadan veya çok az fark ile vatandaşların buralardan istifadesine imkân veriyordu.

Muayene başına 2006’da 16  lira (10 dolar) verilirken, 2024 de   110 lira (3 dolar) olmuştur. Önemli bir tıbbi müdahale olan ve zehirlenmelerde hayat kurtarıcı bir işlem olan mide yıkamanın bu gün SUT fiyat karşılığının 110 lira olması (araba yıkatmak 500 lira!) gibi çarpıcı bilgiler yeni düzenlemelere ihtiyaç olduğunu göstermektedir. Özel kurumlar bu sebeple vatandaşlardan çok daha fazla fark

alma mecburiyetinde kalmaktadırlar. Sağlık hizmetlerinde uygulanan  SUT ve paket fiyatlandırmalar ve            bu ücretlerin  her geçen yıl enflasyon karşısında erimesi bu kurumları da zora sokmaktadır. 2015’den sonra bunların bazıları kapanırken, bir kısmı da el değiştirmiştir. Kocaeli’mizde de 1 özel hastane ve birkaç tıp merkezi kapanırken hekimlerin ortaklığı ile kurulan 2 hastane    satılmış ve 2 hastanemizin de yönetim yapısı değişmiştir. Dolayısıyla buraları patronların yalnız çok para kazanma yerleri olarak görmek doğru değildir. Vatandaşlar için sağlık hizmeti alımında farklı ve yeni imkânlar olarak görülmelidir. Özel sağlık sigorta bilincinin artırılması dâhil yeni teşvik ve imkânlar verilerek çalışma şartları iyileştirilmelidir.

Özel hastane ve sağlık kurumlarımızın her geçen yıl artan sağlık turizmindeki payları             önemlidir. 2024 de sağlık hizmeti almak üzere 1.5 milyon kişi yurt dışından gelmiştir. Bunların yalnız sağlık harcamaları 3,5 milyar doları bulurken toplam getirilerinin 10 milyar doları bulduğu bilinmektedir. Tanıtım ve teşvikler ile bunun çok daha fazlası mümkündür. Bu gelişmeler bu kurumlarımız ve buralarda çalışan hekimlerimiz için ayrı bir kazanç   ve övünç vesilesidir.

Yönetimlerin buraların sorunlarını azaltıcı ve düzeltici, bu kurumlarımızın daha fazla ve daha iyi hizmet üretmelerine yönelik çalışmalar yapması gerekir.

Meslek odalarımızda bu çalışmalara destek vermelidir. Tabiiki başta hekimlerimiz olmak üzere çalışanların iş güvencesi, ekonomik paydan yeterli oranda istifadesi, özlük haklarının korunması ve daha iyi şartlarda emeklilik haklarına kavuşmaları gibi konulardaki iyileştirmeler unutulmamalıdır.

Hekimlik bilgi, tecrübe ve sanatın birlikte uygulandığı bir meslektir. 55-60 yaş sonrasında çalışmak isteyen meslektaşlarımıza yarı zamanlı, nöbet muafiyeti gibi imkânlar ile kamu ve özelde çalışma imkânlarının sağlanması bu meslektaşlarımızdan daha fazla faydalanılmasına imkan verecektir. Memur emeklisi olan hekimler ile BAĞKUR ve SSK emeklisi hekimler arasındaki ciddi emekli maaşı farklılıkların olması diğer çözülmesi gereken bir sorundur.

Sağlıkta dönüşüm süreci sonrası muayenehane hekimliği çok azalmıştı. Kamu kurumlarındaki hasta yığılmaları yanında hekim seçme imkanının zorlaşması; özel hastanelerdeki fark ücretlerinin çok artması   muayenehane açıp bağımsız çalışmak isteyen hekim sayısında artışa sebep olmuştur. Özel hastane ve tıp merkezlerine

tanınan SGK’lı insanlarımıza bakma imkanının buralara da tanınması gerekir. Bu durum hekimlere yeni bir imkân yanında hekimlik mesleği için teşvik edici olacaktır.

Tabip odalarımızın etkinliği vesilesi ile yazdığım bu değerlendirmeler üzerine çok daha fazla şey yazılabilir. Meslek odamız sorunlarımızın seslendirmesi ve çözüm önerilerinde daha kapsayıcı ve günün şartlarına uygun yol izlemesi daha fazla kabul görecek ve faydalı sonuç verecektir.

Hekimlerimiz ve sağlık çalışanlarımızın daha iyi ve mutlu oldukları çalışma şartalarına kavuşması. Sağlık hizmetlerimizin de insanlarımız için daha verimli ve güzel olması dilek ve temennilerimle…