Son günlerin sunî gündem konularından biridir Beyaz Türkler masalı. Dünya işte böyle döndürülüyor. Sanal gerçeklikler tarihî hakikatlerin hep birkaçyüz adım önünde.
Dünyanın yeni 7 harikasının Coca-Cola, Mc.Donald’s, Elvis Presley, Marilyn Monroe, Michael Jackson, NBA All Stars ve Beyaz Saray olarak sıralanması gibi.
Ben size Murat Daştan ile Türker Ercan ve İndigo Dergisi‘nin işlediği bir konuyu takdim edeyim: Beyaz Piramitler daha doğrusu Çin’deki Yasak Türk Piramitleri.
İlk kez II. Dünya Savaşı sırasında motor arızası nedeniyle alçak uçuş yapmak zorunda kalan Amerikalı pilot J.Gausman tarafından tesadüfen bulunan 300 metre yüksekliğindeki devasa piramit devrin Amerikan dergilerinde yayınlanmış.
İkinci kez ancak yarım yüzyıl sonra gidilebilmiş. Alman bilim adamı H. Hausdof, 1994’te Orta Çin‘in Shensi Eyaleti‘nin Xian (İpek Yolu’nun başlangıcı) şehri yakınlarındaki Yasak Bölge‘de (Forbidden City) 6 büyük piramit keşfetmiş. Sonradan 100’den fazla piramit olduğunu tespit etmiş.
Bu piramitler Mısır Piramitlerinden hem daha büyük hem daha ileri teknolojiye sahip. Öyle ki Büyük Beyaz Piramit‘in tepetaşı bile kristaldenmiş
Hausdof‘a göre bu piramitlerin yapım tarihi en az MÖ 2500’ler. Piramitler içerisinde Proto/Ön Türklere ait olduğu kabul edilen ve Mısır‘dakilerden daha iyi mumyalanmış cesetler var. Yanı sıra da yazıtlar..
Tarihin akışını değiştirebilecek bu önemli buluşu -miş’li, -muş’lu anlatıyoruz. Zira Çin Hükümeti bu bölgeyi sadece her türlü araştırma ve incelemeye yasakladığı gibi üstüne üstlük uzaydan veya uydudan görüntülenmemesi için de piramitlerin üzerine önce toprak dökerek sonra da ağaç ekerek yeşil bir dağ haline getirmiş. Her halükârda Türk korkusu dağları bürümüş durumda.
Eski Uygur Medeniyeti‘ne ait olduğu düşünülen piramitlerin ortaya çıkması yalnızca coğrafya üzerinde Uygurların (özerkliği bile çok görülen) imzasını ortaya çıkarmayacak. Aynı zamanda mimarînin, mühendisliğin ve tıbbın tarihi de yeniden yazılacak.
Ve hatta Türk Piramitleri içindeki bir mumyada at kılıyla dikilmiş bir ameliyat izi dahi tespit edilmiş. Mısır‘daki firavun mumyalarından daha canlı olan bu mumyalarla alâkalı birkaç resim yeni yeni dergilerde yayınlanmış durumda.
Atatürk‘ün Güneş – Dil Teorisi‘yle dalga geçildi. Mu Kıtası‘yla ilgili araştırma yapanlar ‘çatlak’ kabul ediliyor. Kürt kelimesini etimolojik açıdan ‘kart, kurt’ sesleriyle ilişkilendirirseniz ne ilim adamlığınız kalır ne demokrasi düşmanlığınız. Kâzım Mirşan adı kimlere ne hatırlatıyor?
Daha Aynştayn‘ın zekâsının bile anlamakta zorlanacağı meşhur Karız Su Kanalları‘ndan bahsetmedik. Ey önüne gelen her gündemi sırasıyla yeme gevişine duran ve akabinde de içerde birbirini yemeye yeminli ülkem. Kalk da bak bakalım; dünya hangi yalanın yörüngesinde dönüyor?
“Dünyada iki şey bilinmez; biri kutuplar, diğeri Türkler.” Prof. Richter