Bağrıma saplanmış, namerdin oku,
Fırsatı bulsam da, ezmemem gerek.
Güllerden alınır, misk amber koku,
Öyleyse çöplükte, gezmemem gerek.
Sözlerim tesirsiz, kıymetsiz yazım,
Sabredip tadımı, bozmamam lazım.
Kimine can dedim, arkamdan vurdu,
Koşulsuz güvendim, kandırdı durdu,
Çok sadık bildiğim, kumpaslar kurdu.
İnsansam, olmalı, her zaman Kazım,
Öyleyse hoş görüp, kızmamam lazım.
Sevilmek ne güzel, sevmektir hüner,
Mert olan dik durur, kıytırık süner,
Yüzsüzler her yere, destursuz tüner.
Arsızlar utanmaz, kâr etmez sazım,
Davulla anlatıp, bezmemem lazım.
Fenadır çirkin huy, ayrılmaz tenden,
Nasihat kâr etmez, gelmişse genden,
Anlamaz; ilimden, insaftan, fenden.
Böyle bir insanı, çok zordur hazım,
Yine de kaynaşıp, tezmemem lazım.
Vefasız ellerden, yanmışken bağır,
Gerçek dost kıymetli; altından ağır,
Koşulsuz sev sarıl; “can” diye çağır.
Anlatsan nesirle, söylesen nazım,
Doğruyu O anlar, üzmemem lazım.
Hakiki dostların, dermandır sözü,
Duyunca damlalar, ıslatır gözü,
Kötülük bilmezler, temiz pak özü.
Onlarla güz ve kış, baharla yazım,
Bulmuşken el ile, gezmemem lazım.