“Baba olduktan
sonra göreceksiniz ki, kendi mutluluğunuzdan çok, çocuğunuzun mutluluğu ile
mutlu olabilirsiniz.” Balzac
“Artık yürümeyi öğrendim. Fakat hala düşmekten
korkuyorum. Ellerimi bırakma baba!”
Çocuklar
doğdukları ilk andan itibaren annelerine olduğu kadar babalarına da ihtiyaç
duyarlar. Çocuğun hem bilişsel, hem sosyal hem de duygusal gelişiminde babanın
rolü önemlidir. Demokratik ve destekleyici bir babanın varlığı çocuğun kendini
daha rahat ifade edebilmesine ve özgüven gelişimine destek olmaktadır.
Özgüvenin artması liderlik özelliklerinin gelişmesine ve hayatın içerisinde
karşılaştığı sorunlarla daha iyi mücadele edebilmesini sağlar.
Babanın
varlığı çocuğun kendini güvende hissetmesini ve kaygılarının azalmasını sağlar.
Babanın çocuğu ile ilgilenmek için ayırdığı zaman, birlikte yapılan
etkinliklerin çocuğa sağladığı zengin ve farklı deneyimler öğrenmeyi ve zekâyı
desteklemektedir.
Babası
tarafından sevildiğini, onaylandığını en önemlisi kabul edildiğini hisseden
çocuk öğrenmeye ve gelişmeye daha açık olacaktır. Çocuk ile ilişki kurmak için
büyümesini beklemeyin. Birlikte zaman geçirmeye ne kadar çabuk başlarsanız
aradaki ilişki o kadar güçlenecektir. .
Babalar çınar gibidir. Meyvesi olmasa da gölgesi yeter. Evlatlarının ulu
çınarıdır onlar. Çocukları ne zaman dara düşse, yürekleri bir nebze acısa,
kaçıp babaya sığınabileceklerini, gölgesinde soluklanabileceklerini bilirler.
Bir evlat için bunu bilmenin huzuru bambaşkadır.
Baba olmasaydı, evlatlar kimden öğrenirdi “doğruyu, dürüstlüğü, mertliği,
acımayı, ötelemeden sevmeyi, sevgisini paylaşmayı, paylaşmanın mutluluğunu.
Mutluluk kavramının engin anlamını.”
Çocukken anlatılan masallardaki gibi, herkesin bir kahramanı vardır. En
kötü günlerinde onları düştükleri dertlerden kurtaracağına inandıkları süper
kahramanları. Çocukların o kahramanı babalarıdır. Masal olmayan, dokunulan,
sığınılan, güvenilen. Varlığında emin olunan gerçek kahramandır babalar. Ne
zaman dara düşerse çocukları, destekleri yanlarında, elleri ellerindedir.
Omzuna huzurla baş konulan hakiki kahramanlardır babalar.
Balar evlatları için, her türlü özveriyi göze alarak gece gündüz demeden
çalışırlar. Evlalarını minicik bir fidan gibi, körpecik gonca bir gül gibi
ihtimamla koruyup kollar, sevgiyle sulayıp
yetiştirerek topluma ve hayata hazırlarlar. Sevgi dolu kalpleri ile her
şeyin önüne ailelerini korlar.
Çocukların hayatta elde ettikleri bütün başarılarda babanın imzası vardır. Kendileri
uzaklarda olsa bile gölgeleri her daim üzerlerindedir. Evlatlarını her şeye
rağmen sever ve desteklerler. Güven ve umut olurlar. Bütün zorluklara rağmen
çocuklarının ayakta kalmalarındaki fer, azim ve iradedir babalar.
Tüm aşklar bitse, tüm sevgiler zamanla son bulsa. Yok olması imkansız bir sevgi vardır ki, o da aile sevgisidir. Her
baba dünyanın en iyi babasıdır, O yüzden babası olan her çocuk çok şanslıdır.
“İyi ki varsın babam…” demenin doyulmaz hazzıdır bu.
Düşmelerin, kanayan dizlerin, acıyan canların, akıtılan göz yaşlarının
çaresidir baba. Ufacık bir içten gülmesi, sıcacık sarmalaması, bembeyaz
mendilini yaraya basması, müşfik parmakları ile buğulu gözleri silmesi, “bir şeyin yok canım” diyen güven veren
sesi ile paha biçilmez bir terapidir her çocuğa. Böyle bir çocuk “iyi ki düşmüşüm” duygularını yaşamanın
haklı gururu ile, “baba” kavramını, en içten, en gerçek anlamda tatmasına
vesiledir.
Attığımız ilk adımda yanımızdadır babalar. Düştüğümüzde ellerimizden tutup
kaldıran, düşmekten utanmamayı, kalkacak gücü bularak kalkmayı da öğreten yine
onlardır.
Annelik çok değerlidir. Kimse anne gibi sevemez, anne gibi koruyamaz. Ama
bir kişi daha var ki, “hem anne, hem de
baba olan babalar”. Her baba aynı zamanda evladına annedir çünkü. Kalbimizin
acısını dindirmek için, kendi sıkıntılarına ve acılarına dönüp bakmazlar bile. O
yüzden her baba, en büyük şans en büyük servettir evlatlarına.
Bir babanın avladı için; “seninle gurur duyuyorum” söyleminden daha güzel ne olabilir ki? Baba bu
3 gizemli sözcük içerisine tüm sevgisini, emeğini ve teşekkürünü
sığdırmıştır çünkü.
Çocukken verdiği öğütleri anlayamayıp kızsak da bazı kereler, büyüdükçe
anlarız her lafının bir cevher, bir iksir ve hayat tecrübesi olduğunu. Bizi
gözünden sakınan, inciniriz korkusu ile yüreği titreyen babadır çünkü.
Bazen arada kilometreler olsa da; kalbini ve engin sevgisini, özlemini, her
an yanı başımızda hissederiz. Gözlerimiz nemlenir, içimiz bir hoş olur. Onunla
gurur duyarız yutkunarak.
En iyi öğretmenimiz, en sevgili arkadaşımız, biricik yoldaşımız odur. Bazen
sert baksa da istemeyerek, kalbinin sıcaklığı gizlidir yine de bu bakışlarda.
Mecbur olmuşluğun kırmaktan korkan munis parlamalarıdır bunlar.
Bin kez daha dünyaya gelsek, bin kez yine babamızın çocuğu olmayı yeğleriz
her birimiz. Bu; bize bahşedilen güvenin, özenin, sevginin emeğin, değer
vermenin minnettarlığıdır çünkü.
İlk oyun arkadaşımız, annemize karşı suçlu olduğumuzda en savunucumuz, sırdaşımız,
teselli edenimiz, mutluluk nedenimiz babamızdır. Saklambaç oynarken perde arkasından
görünen ayaklarımı görmezden gelen, kırdığımız eşyaların sorumluluğunu üzmemek
adına üzerine alan da babamızdır.
Yaşlansak da onun gözünde hep çocuğuz. Evden ayrılırken “ne çabuk büyüdün”
diyerek bize sımsıkı sarılarak, mutluluğumuza kanat çırpmamıza ağlayan hep
babalardır.
Bazen “seni seviyorum” diyemese
de biricik sevdiği biliriz ki biziz. Kimi zaman ekmeğini kazanmanın telaşı
içinde, saçlarımızı okşamayı unutmuş, ya da zaman bulamamış olabilir. İnanın onun varlığı sevgisidir,
bakışları taraktır saçlarımızda. Bunu yıllar sonra babamızın yaşına
geldiğimizde anlayacağız belki de.
“Babalar Günü”, ülkemizde 40 yılı aşkındır her yıl Haziran ayının 3. Pazar
gününde kutlanır. Babalarımıza sevgimizi sunduğumuz bir özel gündür. Evlatlar
babalarına bu özel günde türlü sürprizler yaparak onları ne kadar
önemsediklerini bir kez daha ilan ederler.
Fakat evlatlar babalarına karşı sevgilerini ispatlamak için bu günü beklememelidirler.
Sevgimizi göstermenin günü, yeri, yılda bir defası olamaz. Sevgi; kesintiye
uğratılmadan, ertelenmeden, her an, kesintisiz bir şekilde yaşanılması ve
paylaşılması gereken en güzel, en nadide, en eşsiz bir duygu selidir.
Aslında bir babanın aldığı en güzel hediye evladının doğum müjdesidir. O
yüzden ona en güzel hediyeyi doğduğunuz gün verdiniz zaten. “Babalar Günü” nde bundan
daha iyisini babanıza takdim etmek imkânsızdır.
Ancak siz yine de bu günde onu çok
mutlu edecek, düşünülerek itinayla seçilmiş bir hediye alabilirsiniz Sevdiğimize,
değer verdiğimize tercüman olabilecek, duygularımızı yansıtabilen, onu ne kadar
önemsediğimizi vurgulayan hediyeler elbette ki daha anlamlıdır.
Hediye seçiminden sonra bu hediyenin kart notuna eklenecek ya da babanızın
gözlerine bakarak söylenecek güzel ve anlamlı sözler, günü mutlulukla
kutlamanıza katkı sağlayacaktır.
“Sesin öyle bir huzur veriyor ki
babam, küçük bir çocuk gibi hikâyelerinde tekrar uykuya dalmak istiyorum.
Yanında geçmişe dönüyorum ve seninle tekrar çocuklaşıyorum. Seni çok seviyorum…
İyi ki varsın benim bir tanecik babam.” Gibi.
Tüm babalarımızın Babalar Günü’nü kutlu olsun.
Sevgiyle kalın…