Baba Olabilmek

15

“Artık yürümeyi öğrendim. Fakat hala düşmekten korkuyorum. Ellerimi bırakma baba!”

“Kalbi sevgi dolu, sevecen, cömert, kibar, kucağı sıcak, anlayışlı, şefkatli. Bu vasıfların tümünü taşıyan tek erkek… Ben ona baba diye sesleniyorum…”

Baba olmak, öncelikle bir erkeğin kalbinde ve zihninde bir çocuğa yer açmakla başlar. Düşünce ve davranışlarında tutarlı bir babanın olumlu ve nitelikli ilgisi, çocukta disiplin anlayışının yerleşmesinde, özgüven oluşumunda, liderlik yapısının gelişmesinde, sosyal bir varlık haline gelmesinde, arkadaş ilişkilerinde olumlu kişilik kazanmasında önemli rol oynar.

Mahler’e göre baba-çocuk etkileşimi, çocukta farklılaşmayı başlatır, bağımsızlaştırır ve üreticilik kazandırır.

Baba, eşi ve çocukları için sevgi ve güven kaynağıdır. Fransız Psikanalist ve Psikiyatr Lacan ın dediği gibi, “insanın her talebi sevgiyedir”.

Çocuklar babayı daha güçlü, daha çok bilen, daha çok saygı uyandıran kişi olarak bilirler.  Çocuklara ayrılacak bir yarım saat, kısa bir gezinti, yemekte söyleşmek, çocuklar için çok önemlidir.

Babalar çocukların dış dünya ile kurdukları ilişkide köprü rolü üstlenirler. Babanın onayı, kabulü çocuğa dış dünya tarafından da kabul edildiği, beğenildiği mesajını verir.

Çocukların sağlıklı gelişimi için anne kadar babalarıyla da iletişim ve etkileşim (kitap okuma, oyun oynama, rol modeli olma) halinde olmaları gerekir. Çocuğun düşünsel, sosyal-duygusal, cinsel-rol ve kimlik gelişimi üzerinde baba ile etkileşimin önemli rolü vardır. Çocuğa, annesi dışında bir ötekinin de olduğunu gösterir.

Babalarından ilgi ve sevgi gören çocukların daha sosyal oldukları, arkadaşlarıyla sağlıklı ilişkiler kurabildikleri, kendilerine daha çok güvendikleri, yaşamın zorlukları ile baş edebildikleri, liderlik özellikleri taşıdıkları, uyumlu ve mutlu oldukları bilinmektedir.

İleri toplumların ileri olması, görünen modern teknolojilerden dolayı değildir. Anneye saygı duyan babaların olmasındandır.

Çocuk, kitapların yazmadığı, öğretmenlerinin öğretmediği pek çok yaşam bilgisini babasından öğrenir. Baba-çocuk iletişimi, çocuğun kişilik gelişimini etkiler. Bu iletişimi güçlü olan çocuklar, olumlu kişilik özellikleri geliştirir. İyi bir baba-çocuk ilişkisi, çocuğun hayatla kurduğu ilişkiyi güçlü kılar.

Kız çocukları babayı daha çok emniyet ve güven sembolü olarak algılarken; erkek çocuklar babalarından, kararlı durabilmeyi, sabır ve sebatı örnek alırlar.

Babalar, çocuklarına sevgilerini sözel olarak ifade etmekle birlikte, ilgi ve alakayla davranışsal olarak da göstermeli. Çocuğa sevildiğini ve değerli olduğunu hissettirmeli. Birlikte kaliteli zaman geçirmeli. Çocuklar öfkelendiğinde onları yargılamadan, suçlamadan dinlemeye çalışmalı. Rol model olarak örnek olmalı, söyledikleriyle yaptıkları tutarlı olmalıdır.

Kız ve erkek çocukların yaşamında baba önemli bir özdeşim figürüdür. Çocuk dünyayı babasının gözleriyle görür, onun gibi yürümeye, onun gibi davranmaya, onun gibi konuşmaya çalışır.

Babanın kız çocuğuna olan olumlu tutumu, onun; kendisine, erkeklere, kadınlara, var olmaya, kendi ayakları üzerine durmaya olan tutumunu belirler. Yani kendi başına başarabilen, kendine güvenen ve kendini seven bir kadın olmasını sağlar.

Aynı evin içinde olduğu halde,  babanın çocuklara uzak ve soğuk durması, sadece bir disiplin figürü olarak yer alması, çocuklarla ilişki kurmaması, hem kız hem erkek çocuklara baba yokluğunu yaşattırır.

Böyle babaların çocukları, boşluğu başka şeylerle kapatmaya çalışırlar. Genellikle bu başka şeyler, çok da hayırlı şeyler olmaz. Bu nedenle birçok kanun dışı, ya da olumsuz şeyden “baba” diye bahsedilir. Baba olabilmek, bir çocuğun hayatında baba olarak yer alabilmek ve bu babalığı düzgün sürdürebilmek gerekir.

“İşten eve yorgun gelmiş ve kısacık bir sohbetten sonra televizyonun karşısında uyuklayan” baba tipi günümüz çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamaktan, onları mutlu etmekten çok uzaktır.

Çocuğa doğruyu yanlışı göstermek, yapabileceklerinin en iyisini yapmaları için cesaretlendirmek ve iyi seçimler yapmayı öğretmek babaların görevidir.

Günümüzde baba figürü, çocuğun bakımıyla ilgili her şeyi yapabilen, onlarla paylaşabilen, onlarla her türlü ilişkiyi, yakınlığı kurabilen, baba modelidir.

Çocuklarımız, sahip olduğumuz eşyalar değildir. Görevimiz, onlarla beraber büyümek, arkadaş olmak, sevmek, kabul etmek, anlamak, desteklemek, beraber oynamak, yol göstermek, geliştirmek, kolaylaştırmak, kalıcı olumlu izler bırakmak, onları kazanmak, olabildiğince ön yargısız olmaktır.

 Dozunda ve destekleyici baba figürü, çocuğun kendini daha rahat ifade etmesine, özgüvenini geliştirmesine ve stresle başa çıkma becerisini artırmasına yardımcı olur.

Çocuğun özgüven ve liderlik gibi özelliklerinin gelişmesi, kendini güvende hissetmesi ve kaygılarının azalması, babası ile sağlıklı iletişim kurmasına bağlıdır. Her çocuğun sevgi dolu, ilgilenen ve destekleyici bir babaya ihtiyacı vardır.

Babanın rolü akşam eve gelince şikâyet edilecek otorite figürü olmamalıdır. Çocuğunu dinleyen, uygun ve doğru davranışları öğreten, olumlu davranışlarını çekinmeden (aman şimdi aferin dersek şımarır diye düşünmeden) pekiştiren babalar ile çocukları arasındaki ilişki çok daha verimli olmaktadır.

Babasız evlerde akşam erken olur. Babasız bir ev, duvaksız geline benzer. Babanın faziletleri, çocukların servetidir. Babalar, oğullarının ilk kahramanı, kızların ise ilk aşkıdır.

Bazı süper kahramanların pelerini yoktur. Onlara baba denir! “Baba omzu” diye mutluluk ve huzurun membaı bir yer vardır. Babanın erdemleri çocuklarının servetidir.

Bir babanın çocuklarına yapabileceği en büyük iyilik, onların annelerini sevmesidir. Anne gezinilen bağ, baba yaslanılan dağdır. Ömrümüzün en güzel çağı anne ve babamızla geçen zamandır.

Baba olmak yeterince zordur. Kendi kendine yetmeyen bir çocuğun ihtiyaçlarını karşılamak, onu hayata hazırlamak, bir yetişkinin üstlenebileceği en büyük sorumluluktur.

Anne baba olmanın en zorlu yanlarından biri de, “yeterince iyi bir anne baba mıyım? sorgulamasıdır. Mükemmel anne babalık yoktur diyor Prof. Dr. Neriman Samurçay ve “Kendini mükemmel sanan anne babalar vardır ama mükemmel anne babalık yoktur”diye ekliyor.

Bir başka uzman, Leyla Navaro, “Beni Duyuyor musun?” adlı kitabında, “Diğer meslekler deneme yanılmayı kaldırabilir ancak anne babalık mesleğinde deneme yanılmaların sonucu ne yazık ki çok ciddidir diyerek konunun önemini vurguluyor.

Aynı kitaptaki şu sözleri de hatırlatalım; “İnancımız, mükemmel anne babanın mükemmel çocuk yetiştirdiği değil, mutlu anne babanın mutlu çocuk yetiştirdiğidir”.

Babalar! çocuğunuz için önemlisiniz. Çocuklarınızı yeterince sevin, onlara kaliteli zaman ayırın, değerli olduklarını hissettirin. Örnek model olun, hayatı birlikte paylaşın. Yarının huzurlu, mutlu, başarılı bireylerini yetiştirmek sizin ellerinizde. Çocuklarınızın, paranızdan çok sevginize ihtiyaçları var.

Sevgiyle kalın…