Aziz Türk Milleti

116

https://www.youtube.com/watch?v=VltQWRA5Qh8

Uluslararası Hukuk Ve Siyaset Teorisyenleri Uzun Zamandan Beri
Vatandaşlığın Satılması Olarak Metalaşma Kavramını Tartışmaktadır. Metalaşma
(Arapça) Kullanım Eşyası, Alınıp Satılan Anlamlarına Gelmektedir. Vatandaşlık
Satışı İle Bir Ülkenin Manevî Değerlerini İfade Eden “Vatan Ve
Vatandaşlık” Kavramları Tüm Niteliklerini Kaybetmektedir.
Vatandaşlık en basit tanımla, kişinin devlete aidiyetini gösteren
hukuki ve siyasi bağı ifade eder. Vatandaşlık bağı nedeniyle kişi, vatandaşı
olduğu devletin diplomatik korumasından yararlanır, seçme-seçilme ve kamu
hizmetlerine girme gibi birtakım haklara sahip olur. Vatandaşlık aynı zamanda
ülke savunmasına katılma, vergi verme, devletin koymuş olduğu kurallara uyma ve
hepsinden önemli olarak sadakat yükümlülüğünü içerir. Bu bağlamda vatandaşlık
aslında kişi ile devlet arasında karşılıklı hak, görev ve yükümlülük ilişkisi
doğurur(Kaya, 2021: 116). Bugün (2023) Geçerli Olan Anayasamızın 66. Maddesi: Türk Devletine Vatandaşlık Bağı İle Bağlı
Olan Herkes Türk’tür” Derken “Vatandaşlık Ve Türklük” Bir Aidiyet Ve Terbiye
Temelinde İnşa Edildiği Vurgular. Bu Halde Yapancılara Para İle Vatandaşlık
Verilmesi Türk Toplumuna Ne Aidiyet Bağı Ne Ekonomik Gelişmişlik Ne De
Stratejik Avantaj Getirebilir
. Bir an evvel Türk Vatandaşlığın Sonradan
Edinimi Başlığı Altında Ekonomik Saiklerle Vatandaşlık Verilmesinin gözden
geçirilmesi gerekmektedir. Diğer taraftan 1062
Kanun Numarası, 28/5/1927 tarihli: “Hudutları Dâhilinde Tebaamızın Emlakine
Vaziyet Eden Devletlerin Türkiye’deki Tebaaları Emlakine Karşı Mukabelei
Bilmisil Tedabiri İttihazı Hakkında Kanun
”da ifade edildiği üzere Suriye Vatandaşları Gayrimenkul Edinim Yolu
İle Türk Vatandaşlığına Müracaat Edemezler
(Şığva, 2016: 186).

 

Bu kanun “Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü” web
(https://nvi.gov.tr/sss-vatandaslik-hizmetleri) (Erişim Tarihi: 26. 2. 2023) sayfasında sıkça sorulan sorularda 31.
sırada da belirtilmektedir.

Vatandaşlığın kazanılmasının en önemli sonuçlarından biri şüphesiz
seçme ve seçilme hakkıdır.
Sosyolojik açıdan ülke ile
gerçek bir bağ tesis etmemiş kişilere yatırım yoluyla vatandaşlık verilmesi Ülkenin Siyasi Yapısı Ve Sistemine Yatırım
Yoluyla Müdahalenin Önünü Açmaktır
(Kaya, 2021: 129). SURİYELİ VATANDAŞLARA
KANUNLAR IŞIĞINDA MÜLK EDİNME YOLUYLA VATANDAŞLIK VERİLEMEYECEĞİ SABİT İKEN
BUNUN SİYASİLER, BÜROKRATLAR VE HALK TARAFINDAN YETERİNCE BİLİNMEDİĞİ
ANLAŞILMAKTADIR. Suriyeli geçici sığınmacılar kanunlara göre asla Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşı olamazlar. Seçme ve seçilme hakları da söz konusu
değildir. Suriye’den Türkiye’ye Geçici
Sığınmacı Olarak Gelmiş İnsanlara Her Kim Olursa Olsun Onlara Mülk Satarak
Vatandaş Olacağını Söyleyen İş Takipçisi Veya Emlakçiler Suç İşlemektedir. Aynı
Zamanda Bürokrat Ve Memurların Bu Konuda Kanunları Dikkatle Okumaları Ve Hata Yapmamaları
İcap Eder. Aksi Halde Her Hangi Bir Seçimde İster Genel İster Mahalli Olsun
Seçimlerin Meşruiyeti Olmayacak Ve İptal Edilme Durumu Ortaya Çıkacaktır.

Prof. Dr. Hilmi
ÖZDEN

Bağımsız
Cumhurbaşkanı Aday Adayı

 

Kaynaklar:

 

 

-Sinan, Şığva / İdari Yargı
Kararları Işığında 1062 Sayılı Mukabele-i Bilmisil Kanununun
Uygulanışı,  Hacettepe HFD, 6(2) 2016,
181–196

 

-Talat Kaya, (2021)
Dünyadaki Örnekler Işığında Yatırım Yoluyla Vatandaşlık Uygulamasına Eleştirel
Bir Bakış, İnönü Üniversitesi Hukuk
Fakültesi Dergisi – İnÜHFD 12(1): 115-132