Avara Kasnaklara Sordum Bilemediler

79

Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan‘ın en önemli vasfı konuşmayı çok sevmesi, çok konuşması ve inandırıcı konuşması olsa gerektir.

Cumhurbaşkanlığı yetkisine girsin girmesin her konuda fikrini beyan eder. O konuştuğu zaman da yirmi TV kanalı yayınlarını keserek canlı yayınla bizlere duyurur. O’nun her konudaki düşüncesini biraz TV seyreden, gazete okuyan veya sosyal medyayı takip eden herkes bir şekilde öğrenir.

Ama bazı konularda şaşırtıcı bir suskunluğa giriverir ki, biz vatandaşlar bu konularda nasıl düşüneceğimizi şaşırıveriyoruz.

Mesela “Sınırımızın 10 kilometre ilerisinde Türkmenler 10 günden beri bombalanıyor. Her şeye lafı olan Cumhurbaşkanı Erdoğan susuyor. AKP seyrediyor.”

Mesela Tayyip Erdoğan, HDP Ağrı Milletvekili Leyla Zana‘nın Genel Kurul’da Kürtçe bazı ifadelerden sonra yemin metni dışına çıkarak “Türk Milleti” yerine “Türkiye Milleti” demesine ilişkin yorum yapmaktan kaçınıyor.

“Asrın lideri” susunca da özellikle de medyada ve sosyal medyada görevli “avara kasnaklar” hepten boşa dönmeye başlayıveriyor.

Malum “avara kasnak” bir kayış tarafından çevrilen, tahrik eden ve tahrik edilen kasnaklar içinde güç aktarmayan, sadece kayışın gerginliğini sağlayan kasnaktır. Amacı sürtünme kuvvetini artırarak daha fazla güç aktarılmasını sağlamak olan mekanizmanın bir parçasıdır.

R. Tayyip Erdoğan bir hususta fikir beyan ettiyse, bu avara kasnaklar bu fikrin en güçlü bir şekilde topluma aktarılmasının bir aracı olurlar.

Bu avara kasnaklar ister dönemez olsun, isterse boşa dönsün de.. Biz merak ediyoruz. Çünkü muhalif kanalları susturulan; başka haber kaynakları neredeyse tüketilmiş olan; aydınlarının, yazarlarının resmi görüş haricinde fikir beyan etmekten korkutulduğu bir toplumuz.

Merak ediyoruz:

  • Ne olacak Bayır Bucak Türkmenleri’nin akıbeti? “

Ayn El Arap / Kobani’de PKK/PYD militanlarına kadar ulaşan şefkat ve himmet eliniz Türkmenlere de ulaşacak mı?

Prof. Dr. Ümit Özdağ‘ın ifadesiyle soralım: “Hangi örgüte gittiği bütün dünya tarafından bilinen silahları ‘Türkmenlere giden yardım’ diye nitelendiriyordunuz. Şimdi Türkmenlere yardım yapmanın tam zamanıyken bırakın yardım etmeyi, neden kınamıyorsunuz bile.”

“Konuşsana Müslüman sesin hiç duyulmuyor. / Yoksa Türkmen Türk diye ümmetten mi sayılmıyor?”

  • Ne olacak Zana’nın yemin meselesi?

Yeni Anayasa” ile “Türk” ifadesini kaldırarak mı çözeceksiniz, yoksa “inlerine mi gireceksiniz?

7 Haziran sonrası yemin ederken düzgün okuyan bu kişi, kimden ve nereden cesaret aldı da yemin metnini şaşırıverdi?

Deyiverin gari…

*****

Zekâmızla Alay Etmeyin

Yukarıdaki bahsettiğim “avara kasnak” görevini yapan, yani kendi fikrini anlatmak yerine, R.Tayyip Erdoğan’ın mesajlarını güçlü bir şekilde topluma iletip, ikna edilmesine yardımcı olan yazarlardan biri bakın ne diyor:

Hürriyet Gazetesinde Akif BekiErdoğan’ın ‘özgür basın’a iltifatı” başlıklı bir yazı yazdı. Cumhurbaşkanının, 19 Kasım’da ATV ile A Haber kanallarının ortak yayınında, seçim yasaklarını ihlal gerekçesiyle YSK’nın (yandaş) A Haber’e kestiği, RTÜK’ün de uyguladığı cezalar konusundaki açıklamalarını aktardı.

Erdoğan’ın, ‘yayın yasağı’ şeklindeki bu ‘sansür’ cezalarına çok sert çıktığını, cezalandırmayı haksız ve yanlış bulduğunu aktaran Akif Beki, bu açıklamaları “en liberal, en özgürlükçülere bile parmak ısırtacak bir manifesto” olarak tanımladı.

Erdoğan bu konuşmasında “Özel sektörün görsel ve yazılı yayınlarına müdahale edilemeyeceğini, RTÜK’ün de YSK’nın da buna hakkı olmadığını, gönlünde kim varsa onu çıkaracağını, istediğini çıkarıp istediğini çıkarmayacağını,  her medya grubunun dilediği tarafı tutup dilediğince tek yanlı yayın yapabileceğini… Buna kimsenin karışamayacağını..” ifade etmişti.

Öncelikle başlık, yazarın demokratik bir zihniyete çok uzak olduğunun işareti. Bir Cumhurbaşkanının basın özgürlüğünü dile getirmesi “özgür basın’a iltifat” olarak nitelendirilmez. Özgür basın demokrasilerde 4. kuvvet olarak tanımlanır. Kuvvetler ayrılığı ilkesine göre bu kuvvetler birbirlerine iltifat etmez, sadece özgürlüğüne, görev ve yetkilerine saygı duyar.

İkincisi, Erdoğan’ın bu konuşmayı yaptığı andan geriye doğru sadece üç aylık uygulamaya bakmak bu konuşmayı ne kadar ciddiye almamız gerektiğini göstermeye yeter.

Cumhurbaşkanının “Bunlar bana ihanet ettiler, yalnız dahi kalsam sonuna kadar bunu sürdüreceğim” dediği Cemaat mensuplarının şirketlerine “el konuldu.” (Bazıları buna “çökme” diyor.)

“Kendisine ihanet eden” bu medya hukuk devletlerinde bir benzeri görülemeyecek şekilde etkisiz hale getirildi.

Anlaşılan “Ceza hukukunda yeri olmayan ‘paralel devlet / legal görünümlü illegal yapı’ kavramları yeterli olmadı, ilaveten “Tayyip Erdoğan’a ihanet” kavramı ile takviye ediliyor.

Bazı Cemaat mensuplarının geçmişte yaptığı hukuksuzluklar, yapılan bu hukuksuzlukları meşru kılmaz.

“Özel sektörün görsel ve yazılı yayınlarına müdahale edilemeyeceğini” anlatan zatın inandırıcı olabilmesi için söz ve eylemlerinde bir uyum olmasını beklemek, sıradan zekâlı bir insanın normal davranışı değil midir?

Bunlar galiba zekâmızla alay ediyorlar…

*****

Goebbels’in İlkeleri:

Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu “Tarih gelecektir… Çünkü tarih, geçmiş olayları inceleyip, oradan ulaşılacak bilgi ve tecrübelerle geleceğimize yön veren bir bilimdir” diyor.

Hitler’in Propaganda Bakanı Joseph Goebbels‘in aşağıda bir kısmını verdiğimiz ilkelerinden bugünümüzü anlamak ve geleceğimizi tahmin etmek için yararlanabiliriz:

“-Gerektiğinde yalan söylemekten kaçınmayın ve utanmayın. İnsanların beyni tembeldir. Tembel beyin yalanı çok daha iyi hazmeder.

Yalanlarınızdan da asla geri adım atmayacak sürekli tekrar edeceksiniz. Bunu yapınca halk o söylemin size ait olduğunu unutur ve kendi fikriymiş gibi inanmaya başlar.

-Söylediğiniz yalan ne kadar büyükse o kadar etkili olur.

-Karşı taraf haklı bile olsa herhangi bir konuda hatalı olduğunuzu, yanlış yaptığınızı asla kabul etmeyeceksiniz.

Suçu da asla kabul etmeyecek ve üstlenmeyeceksiniz. Geri adım atmak olmayacak.

Hep saldıracak, karşı tarafı savunmada bırakacaksınız. Siz değil onlar savunmada kalacak.

Size karşı yapılan suçlamaları görmeyecek ve duymayacaksınız.

-O yalancılar için gerekenler ‘bağımsız Alman yargısı’ tarafından yapılacak ve cezalarını bulacaklardır.

-Gerektiğinde sadece bir tek rakibinize odaklanın ve kötü giden her şeyi onun veya onların üzerine yıkmaya çalışın.

 

 

Önceki İçerikTürkiyem Neredesen!
Sonraki İçerikSosyal ve Mali Statüsü Yükseltilmeden Öğretmen Kalitesi Yükselmez
Avatar photo
Doğum 20.07.1956 BUCAK-BURDUR Eğitim Cumhuriyet İlk Okulu, Bucak Lisesi (Mezuniyet 1973) İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesi - Kimya Yüksek Mühendisliği (Mezuniyet 1978) İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi (Mezuniyet 1995) Çok sayıda şirket içi ve şirket dışı eğitim programlarına iştirak. (ISO 9000, Toplam Kalite Yönetimi, Verimlilik, İş İdaresi, Pazarlama, İstatistiksel Proses Kontrol, Kişisel Gelişim, Kişisel İmaj ve diğer konularda onlarca eğitim programı) 1978-1980 Akyazı/Sakarya Yonca Süt Fabrikası İşletme ve Laboratuar Şefi 1980-1995 Petkim A.Ş. Yarımca Kompleksi (İşletme Mühendisi, İşletme Şefi, Başmühendis.) 1995-2001 Satış Müdür Muavini 2001-2004 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdür Yrd. 2004 - 01.02.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdürü. 01.02.2007 - 30.09.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi İnsan Kaynakları Müdürü. 01.01.2008 - 30.10.2008 Yantaş Yavuzlar Plastik A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı. 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı Kauçuk Ürünleri Sanayii Özel İhtisas Komisyonu Başkanlığı yaptı. (2001) 03.03.2010- Serbest Avukat Medeni Hal :Evli ve İki Çocuklu Lisan : İngilizce (İntermedite level) Sosyal Faaliyetler :İstanbul Üniversitesi Korosu, Kubbealtı Musiki Cemiyeti ve halen Tüpraş Türk Sanat Müziği Grubunda korist. 250 mühendis üyesi bulunan Petkim Mühendisler Derneği'nde 4 yıl başkanlık yaptı. Kocaeli Aydınlar Ocağı'nda Başkan Yardımcısı, Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı. Halen Yönetim Kurulu Başkanı. 2001-2002 yıllarında Kocaeli TV' de, "Geniş Açı" adlı siyasi, sosyal, kültürel tartışmaların yapıldığı programın yapımcılığı ve sunuculuğunu yaptı. Halen Kocaeli Gazetesinde haftada bir köşe yazısı yayınlanmaktadır. Bu yazıların tamamı kocaeliaydinlarocagi.org.tr sitesinde yer almaktadır.