Aslı Gerçekten Yüce

88

Türkiye’mizin ve Türk Dünyasının bütün şehirleri Türk’tür. Bizde bunlardan biri olan özbeöz Türk şehri Kastamonu’ya “15. Türk Dünyası Günleri” ne katılmak üzere geldik.

İyi ki de gelmişiz, Türk Milletine ve Türk Dünyasına olan inancımızı ve imanımızı bir kez daha yenilemiş olduk.

Kastamonu’nun yiğit belediye başkanı Turhan Topçuoğlu sessiz sedasız büyük işler başarıyor. Topçuoğlu eğer, iktidar partisinin belediye başkanı olsa malum medya tarafından allanıp pullanıp bir “star” yapılırdı. Oysa MHP tam dört dönemdir Kastamonu’yu belediye eliyle muhteşem bir şekilde yönetiyor ve kimse çıkıp az imkanla çok iş başaran Topçuoğlu’na hakkını teslim etmiyor. Ancak Turan Topçuoğlu’na ve MHP’ye hakkını teslim eden Kastamonulu kardeşlerimi bundan ayırıyorum.

Kastamonu, katıksız bir Türk şehridir. Kastamonu’ya gelince göreceğiniz huzur, güven, asayiş, devlete, millete ve bayrağa bağlılıktan dolayı “katıksız Türk şehri” nitelememi daha iyi anlayacaksınız. Onun için ırken Türk olmaktan ziyade fikren ve ruhen “Türk gibi” olmaya çalışmak lazımdır.

15. Türk Dünyası Günlerinin bu yıl ana teması “Türk Dünyası İçinde Kıbrıs Türkleri” idi. Bu vesile ile Kastamonu’da K.K.T.C Kurucu Meclis Başkanı ve E. Başbakanı Hakkı Atun olmak üzere birçok Kıbrıslı dost ile karşılaştık. Hele Kıbrıs Alsancak Belediyesi Halk Oyunları Topluluğunun, buram buram “Kıbrıs Türktür” diye kokan oyun havaları muhteşemdi.

Hüseyin Laptalı, Ünal Kar, Feyyaz Sağlam, Sami Yavrucuk, İsrafil Kumbasar  ve Aynur Açıkgöz ile ayrı havayı solumak; Bulgaristan Türkü şair Şaban Mahmadov Kalkan’ın kırk yıl önce Razgrad’da yayınlanan ve yayınladığı gün yakılan “Razgrad Şarkıları” kitabını “kimseye yazmadığım bir kelimeyi yazarak sana imzaladım” diye bana takdim etmesi bana bir kez daha Türk olmanın mutluluğunu yaşattı. Ve Allah’a şükrettim.

Bu gün yerden yere vurulan ve her fırsatta hakir görmek için bahane bulunan Türk milletinin; aslı gerçekten çok yücedir. Benim Türk Dünyası Tarikatının şeyhlerinden biri olarak gördüğüm ve kendisine “Şeyh abi” olarak hitap ettiğim Erdoğan Aslıyüce kendi gibi soyadında da Türk milletinin yüceliğini taşımaktadır. Hoca Ahmet Yesevi Vakfının başkanı olan “Şeyh abim” Kastamonu’da yapılan “Türk Dünyası Günleri”ni aynı adı taşıyan bir kitapla ölümsüzleştirdi. Ve belgeleri geleceğe bu kitapla taşımış oldu.

Bu arada Erdoğan Aslıyüce ile ilgili bir hatamı sırası gelmişken düzelteyim. Geçenlerde Aslıyüce’nin İstanbul işgali sırasında Fransız askerlerinin Türk kızlarına yaptıklarını içeren olayları anlatımını sehven gazeteci Muhittin Nalbantoğlu’na mal ederek yazmıştım. Bu vesile ile hatamı düzeltmek istiyorum.

15. Türk Dünyası Günlerinde benim için bir büyük sürprizde Mustafa Ceceli’yi dinlemek oldu. Ceceli müthiş bir Türk sanatçısı. Belediye Meydanı’na toplanan 20 bin kişiyi hop oturttu hop kaldırdı. Uzun zamandır böyle bir performans izlememiştim. Büyük zevk aldım. Bundan sonra Mustafa Ceceli’nin sıkı bir takipçisi olacağım.

Evet kardeşlerim; gecenin aydınlığa en yakın vakti; karanlığın en üst noktaya ulaştığı vakittir. Aslı gerçekten yüce olan Büyük Türk Milletinin yeniden doğuşunu Hazreti Pir Şaban-ı Veli’nin beklediği Kastamonu bile ayağa kaldırmaya yeterde artar. Biliniz ki Türk’ün sarsılmaz çelikten olan iradesi her şeyi gerçekleştirmeye muktedirdir. Bunu bir kez daha Kastamonu’da 15. Türk Dünyası Günlerinde hep birlikte gördük.