Türkiye, hergün gelen şehit haberleriyle dalgalanırken, ateş tabii ki düştüğü yeri yakıyor. O genç fidanların toprağa düşmesi hain olmayan herkesin yüreğini dağlıyor. Hergün karakollarımıza, birliklerimize yapılan baskınlar, öldürülen asker, polis, sivil vatandaşlarımızın verdiği acılarla yatıp kalkıyoruz.
Yetmedi, Suriye’de yapılan Müslüman katliamları, diğer Müslüman ülkelerde ki isyanlar, karışıklıklar, fakirlik, açlık, haksızlıklar, müslüman ülkelerde olmaması gereken olumsuzluklar tüm sorunlar insanın psikolojisini derinden etkiliyor. Tüm bu üzücü olaylar yaşanırken, gözden kaçırdığımız, yaşantımızı etkileyen özellikle geliri iyi olmayan ailelerin derinden etkileneceği birkaç gün önce yapılan zamlar ve yolda ucu gözüken zamlar, insanlarda yaşama gücünü, sevincini ortadan kaldırıyor. Asgari ücretin 700 Tl, açlık sınırının 1700 Tl civarlarında olan bir ülkede yaşıyoruz.
Herşey yolunda demek, tıpkı komşularımızla sıfır sorun rüyasının bir tezahürü gibi değil mi? Ve zam yağmurunu ülkemizdeki anarşi, ikinci plana itiyor. İnsanlar gelen zamların farkında değil!
Akaryakıt, otomotiv, tapu harcı ve alkollü içkilere hafta sonu yapılan zamların ardından doğalgaz ve elektriğe de zam kapıda. Biliyorsunuz. Benzin, motorin ve LPG’den alınan vergiler litre başına 30 kuruş artırıldı. Akaryakıt ürünlerinde ise 95 oktan kurşunsuz benzinden litre başına alınan ÖTV tutarı 1,8765 liradan 2,1765 liraya, 98 oktan kurşunsuz benzin de 1,9985 liradan 2,2985 liraya, motorin ve kırsal motorinde de 1,2945 liradan 1,5945 liraya yükseltildi.
Alkollü içeceklerden olan şaraptaki ÖTV 21,58 liradan 25,25 liraya, rakıdaki ÖTV ise 66 liradan 77 liraya yükseltildi. Gerçi içki ve sigara bizim gibileri ilgilendirmiyor ama bunlara bağımlı olan insanlarımız oldukça etkileniyor. Bu insanlarımıza bir an önce çoluğun çocuğun rızkını içki ve sigaraya vermemelerini tavsiye ederiz. Hem maddi hem manevi birçok kayıplara bu zararlı maddeler sebep olmaktadır.
Birde tapu işlemlerinden alınan harç ile otomotivden alınan ÖTV miktarları da arttırıldı. Bu çerçevede tapu işlemlerinde binde 16,5 olarak uygulanan tapu harçları binde 20’ye yükseltildi. Motorlu taşıtlardan 1600 cm3 motor silindir hacmini aşmayanlardan alınan ÖTV miktarı yüzde 37’den yüzde 40’a çıkarıldı. Önümüzdeki aya yetiştirilmesi planlanan doğalgaz zammı, elektriğe de yansıyacak. Sigara da zam için sırada.
Yıl sonunda ÖTV zammı görerek yüzde 20 pahalanacak olan sigara, bu tarihten önce de vergi artışıyla karşı karşıya kalabilir. Enerji piyasası yetkililerinden edinilen bilgiye göre, hafta sonu Balyoz kararlarının gölgesinde kalan vergi zamlarını, enerji zamları izleyecek. Bürokratların konuyla ilgili çalışmasını tamamlanmasının ardından, Maliye Bakanlığı’nca bütçe açığının en önemli kalemlerinden birisi olduğu hesaplanan doğalgaza ve elektriğe zam yapılacak. BOTAŞ, gaz zammını Ekim’e yetiştirmeye çalışacak.
Vatandaş bu olanların farkında mı? Bir kısmı elbetteki farkında. Ancak büyük bir kesim hala hükümetin eksileri ne olursa olsun umurunda değil, gözü kapalı destek veriyor. Sebep, etkisiz bir muhalefetin oluşu. Adam borç aldığı 10 Tl yi veremezken, çocuğuna okul çantası alamazken, sadece ekmekle zeytin yese aldığı aylık yetmezken, hala göz boyamalara ve yalanlara inanan cahil insanımız oldukça fazla. Hastaneye bir ziyaret için gittiğimiz vatandaş, hükümet sağlıkta iyi gelişmeler yaptı diyor. Ancak hastamızın yanına gitmeden önce, kapıdaki insanları dinlediğimizde kazın ayağının öyle olmadığı ortaya çıkıyor.
Hem sonra hangi zamandayız, elbette ihtiyacımız olan gelişmeleri ve çalışmaları her hükümet yapmak zorundadır. Bizler onun için vergimizi devletimize veriyoruz. Yetmiyor, kontrolü elinden kaçıran bu iktidar sayesinde bazı illerde girilemeyen kurtarılmış bölgelerdeki hainlerin elektrik vb kaçak kullanımlarının ödenmesinin bizlere yüklenmesi de ayrı bir sorun değil mi?
Asıl sorun ise, Türkiye’deki gelir dağılımının dengesiz paylaşılmasından kaynaklanıyor olmasıdır. Birilerinin çocuklarının dahi villaları, gemileri kısa zamanda olurken, diğer tarafta açlık sınırında yaşayan milyonlarca insanımız var. Onun için artık sosyal devlet, özgürlükler, adalet kelimelerini kullanarak konuşan yetkililere, hücrelerim şöyle seslenmek istiyor: Allah aşkına gözümüzün içine baka baka yalan söylemeyin… İnsanımızın yüzde 10-15 aralığındaki kısmının gelir paylaşımı çok yüksek. Diğerleri ise zor geçiniyor. Öyle ya hele de evde bir hasta varsa, sürekli masraf çıkıyorsa bu insanlar nasıl geçinecek?
Geçenlerde yeni tanıştığım bu durumda olan, böbrek sorunu yaşayan ve torba ile yaşamak zorunda olan arkadaş, aldığı malulen emekli maaşının 6- 7 katı sağlık giderine harcama yapıyor ve de okuyan çocukları varsa ki var. Devlet çok az bir masrafını karşılıyor, bu insanımızın durumu beni rahatsız etti. Bu arkadaş ne yapacak, nasıl geçinecek? Çocukları birşey istediğinde ezilmeyecek mi? Hak hukuk adaletten bahseden idarecilerimizin, sosyal devlet olma ve insanlara eşit dağılım ve muamele yapma nutukları, cahil insanları kandırmadan başka birşeye yaramıyor. Zaten balyoz davasından sonra hangi hukuktan söz edebiliriz ki?
Geçmişte de olduğu gibi, şimdi ise katkat fazlalaşarak yandaşlara hizmet etme kültürü bu hükümetle birlikte zirve yaptı maşallah, maşallahta şehit, dul, yetim, hastası olan aileler, maddi durumu bozuk olan ailelerin hali nasıl düzelecek? Bu insanlara yeterli katkı sağlanıyor mu? Yandaş olmak şart mı? Öldüğümüz zaman bu yandaşlıktan zengin olma konumunu Allah kimlere soracak? İktidar olma gücünü elinde bulunduranların, milleti idare ederken paylaşımı adil yapmayanların bir hesabı var elbette. Ancak Allah’ında bir hesabı var, hem de çok adilane!!! Ve hayat çok kısa, göz açıp kaparcasına.
Eyy millet anarşi ile boğuşurken üzerimize doğru gelen, bazısı açıkça, bazısı çaktırmadan olan zam yağmurunu karşılamada tedbiriniz var mı? Allah herkese yardımcı olur inşallah!!!