“Ana Dil’de Eğitim”

63

Neşe Düzel’in Türkiye’nin en yetkin siyaset bilimcilerinden ve anayasa hukukçularından olan, Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ergün Özbudun’la yaptığı konuşmadan bazı alıntılar:

– Kürt siyasetinin, “anadilde eğitim” gibi en temel insan hakkı talebi de var bu talepler arasında. Kürtlerin istediği anadilde eğitim hakkı ve özerklik bu anayasada yer alabilecek mi?

– Bunların makul olanları yer alabilir. Makul ve meşru talepler üzerinde geniş bir konsensüs oluşabilir. Ama anadilde eğitimi ikiye ayırmak lazım. Eğer anadilde eğitimden kasıt, Kürtçenin ve diğer anadillerin talep üzerine seçimlik olarak okutulmasıysa, bu meşru bir taleptir. Anayasa değişikliğine gerek kalmadan bugün dahi gerçekleştirilebilir bu. Çünkü Anayasa’nın 42. Maddesi, Kürtçenin ve gerekiyorsa diğer anadillerin devlet okullarında seçimlik okutulmasına engel değil. Arzu ederse siyasi irade bunu yarın dahi başlatabilir. AMA  BAZI KÜRT  ÇEVRELERİNİN  VE  ONLARIN  TALEPLERİNİ  SEMPATİYLE  KARŞILAYAN  BAZI  KÖŞE YAZARLARININ  ANADİLDE  EĞİTİMDEN  ANLADIKLARI  SANKİ  BUNDAN  FARKLI.

– Evet…benim anladığım da bundan farklı. Anadilde eğitim hakkına kavuşmak demek, okullarda Kürtçenin öğretilmesinin ötesinde, aynı yabancı kolejler gibi, mesela fizikten müziğe çoğu dersin İngilizce okutulduğu Amerikan liseleri gibi, eğitim dili Kürtçe olan okulların da açılabilmesi değil mi?

 – KİMSE  KUSURA  BAKMASIN  AMA  MATEMATİĞİN   VEYA  FİZİĞİN  KÜRTÇE  OKUTULMASI KÜRT  GENÇLERİNE  NE  FAYDA  SAĞLAYACAK?

 – Fayda sağlayıp sağlamayacağına anadili Kürtçe olanlar karar verebilmeli, öyle değil mi?

– GÖSTERMELİK  BİRKAÇ  SAAT  TÜRKÇE  TAKVİYELİ  BİR  EĞİTİM,  BİRBİRİYLE  İLETİŞİM KURAMAYACAK,  BİRBİRİNİ  ANLAMAYACAK   İKİ  TOPLUM  YARATIR  NETİCEDE  TÜRKİYE’DE. BUNUN  DOĞRU  OLDUĞUNA  KANİ  DEĞİLİM.

– Doğru olduğunu düşünmüyor olabilirsiniz ama bunun bir hak olduğuna kani değil misiniz?

– HAK  OLDUĞUNA  DA  KAANİ  DEĞİLİM. Yabancı kolejler istisnai bir durumdur. Çocuğun anadili Türkçedir. Çocuk ailesiyle, arkadaşlarıyla Türkçe konuşur. Türkçe gazete, dergi okur. Ama TÜRKİYE’DE  ON  BEŞ  MİLYON  İNSANIN  NEREDEYSE  ANAOKULUNDAN  BAŞLAYARAK  KENDİ  ANADİLİNDE  EĞİTİM  GÖRMESİNİ  KABUL  EDERSENİZ,  O  ZAMAN  HAKİKATEN  BU  ÜLKEDE  İKİ  TOPLUM  YARATMIŞ  OLURSUNUZ. Bu iki topluma mensup fertlerin…

– Evet…

– Birbirini anlaması çok zor olur o zaman. Meseleler şablonlar halinde ak ve kara terimleriyle ele alınmamalı. Devlet okullarında Kürtçe ve Arapça, Lazca, Çerkezce gibi diğer anadillerin okutulması meşru bir haktır. Üstelik bu Kürtçe dili eğitimiyle de sınırlı kalmamalı, Kürt edebiyatı ve tarihi de okullarda seçimlik bazda öğretilmeli ama TEPEDEN  TIRNAĞA TÜRKÇENİN  DIŞINDA  BİR  EĞİTİM  BİR  HAK  DEĞİLDİR.  TOPLUMU  BÖLECEK,  BİRBİRİYLE ANLAŞAMAYACAK  İNSANLAR  HALİNE  GETİRECEK  BİR  SİSTEM  BİR  HAK  DEĞİLDİR.

(Neşe Düzel, Taraf, 21 Kasım 2011)

X

Aklı evvellerden menkul bir sürü boş keramet
Aklı selim gösteriyor nedir asıl selamet

 

Zatında hak gibi görünen nice a’la şey
Gerçekleşince anlaşılır ki onlar la şey

3571

Birdir akıl için yol
Yeter ki sen dürüst ol

Yorumsuz bir yorum
İşte gerçek durum

Önceki İçerikDünyada Genel Manzara
Sonraki İçerikİstanbul’un İşgali ve Siyah Bayraklar…
Avatar photo
1944 yılında İstanbul'da doğdu. 1955'de Ordu ili, Mesudiye kazasının Çardaklı köyü ilkokulunu bitirdi. 1965'de Bakırköy Lisesi, 1972'de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünden mezun oldu. 1974-75 Burdur'da Topçu Asteğmeni olarak vatani vazifesini yaptı. 22 Eylül 1975'de Diyarbakır'ın Ergani ilçesindeki Dicle Öğretmen Lisesi Tarih öğretmenliğine tayin olundu. 15 Mart 1977, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde Osmanlıca Okutmanlığına başladı. 23 Ekim 1989 tarihinden beri, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde Yakınçağ Anabilim Dalı'nda Öğretim Görevlisi olarak bulundu. 1999'da emekli oldu. Üniversite talebeliğinden itibaren; "Bugün", "Babıalide Sabah", "Tercüman", "Zaman", "Türkiye", "Ortadoğu", "Yeni Asya", "İkinisan", "Ordu Mesudiye" ve "Ayrıntılı Haber" gazetelerinde ve "Türkçesi", "Yeni İstiklal", "İslami Edebiyat", "Zafer", "Sızıntı", "Erciyes", "Milli Kültür", "İlkadım" ve "Sur" adlı dergilerde yazıları çıktı. Halen de yazmaya devam etmektedir. Ahmed Cevdet Paşa'nın Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefası'nı sadeleştirmiş ve 1981'de basılmıştır. Metin Muhsin müstear ismiyle, gençler için yazdığı "Irmakların Dili" adlı eseri 1984'te yayınlanmıştır. Ayrıca Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nce hazırlattırılan "Van Kütüğü" için, "Van Kronolojisini" hazırlamıştır. 1993'te; Doğu ile ilgili olarak yazıp neşrettiği makaleleri "Doğu Gerçeği" adlı kitabda bir araya getirilerek yayınlandı. Bu arada, bazı eserleri baskıya hazırlamıştır. Bir kısmı yayınlanmış "hikaye" dalında kaleme aldığı edebi yazıları da vardır. 2009 yılında GESİAD tarafından "Gebze'de Yılın İletişimcisi " ödülü kendisine verilmiştir.