AKP’nin Ekonomik Başarısı

64

 

Kanaatimce, Türkiye seçmeninin büyük çoğunluğu ayrılıkçı Kürt hareketine ve onun silahlı temsilcisi terör örgütü PKK’ya verilen tavizlerden rahatsız.

Türkiye seçmeninin çoğunluğu Başbakan Erdoğan’ın çok önemli konularda, önceki beyanlarının tam zıddını söylediğini; yarın da bugün söylediklerinin, tam zıddını söyleyebileceğinin farkında.

Türkiye seçmeninin kahir ekseriyeti hükümetin Suriye ve Mısır politikalarından endişe duymakta.

Çevremde gördüğüm ve konuştuğum vatandaşlarımızın çoğunluğu gibi vatandaşlarımızın çoğu TV’lerden her akşam ayrılıkçıların temsilcilerinin küstahça konuşmalarını dinlemeye tahammül edemez durumda.

Bütün bunlara rağmen AKP’nin anketlerde hala birinci parti olmasının sebeplerini iyi tahlil etmemiz lazım.

Bu sebeplerden belki de ilki, AKP’nin ekonomi yönetiminin başarılı olduğuna dair bir inancın yerleşmiş olmasıdır.

Ege Cansenin verdiği bilgiye göre, Türkiye’de son on yılda kişi başına milli gelir yüzde 45 artmıştır. Bu on sene öncesine göre daha zengin olduğumuza işaret eder.

Ayrıca AKP geleceğe dair devamlı iyimserlik yaratacak hedefler açıklamaktadır.

*****

2023 HEDEFİ HAYALİDİR:  “2011 genel seçimleri öncesinde AK Parti, 2023’e ilişkin birçok hedef açıkladı. 2023’te milli gelirin 2 trilyon dolara, kişi başı milli gelirin 25 bin dolara ve ihracatın 500 milyar dolara ulaştırılması amaçlandı.”

The Wall Street Journal Türkiye (http://www.wsj.com.tr )de yer alan habere göre, hükümetin son açıkladığı 2014-2016 OVP (Orta Vadeli Program) öngörüleri sonrasında bu hedeflerin yakalanabilmesi için “Türkiye’nin her yıl ortalama yüzde 9 oranında aralıksız büyümesi gerekiyor.”

Türkiye’nin AKP öncesinde büyüme ortalaması yüzde 5.

Türkiye ekonomisi AKP döneminde 2002-2012 yılları arasında ortalama yüzde 5,105 oranında büyüdü. 2013 ilk yarısında fiili büyüme yüzde 3,7 ve OVP’ye göre büyüme 2014’de yüzde 4, 2015 ve 2016’da yüzde 5′e çıkacak.

Seçim dönemi sonu itibariyle AKP hükümetleri ortalama yüzde 5’i anca tutturabilecek.

AKP’den önce de Türkiye ekonomisi dünyanın 17. büyük ekonomisi idi, şimdi de 17. sıradayız.

Buradan iki sonuç çıkarabiliyoruz:

1-        Ekonomik büyüme bakımından AKP dönemi kendinden önceki Cumhuriyet hükümetlerinin ortalaması kadar başarılı. Ne daha fazla, ne de daha eksik.

Üstelik bu dönem dünyada ekonomik konjonktürün çok müsait olduğu, Türkiye’de bir partinin tek başına ve muktedir olduğu bir dönemdir. Ve kendinden önceki dönemde yaratılan varlıkların özelleştirme adı altında (çoğu yabancılara) satıldığı halde büyüme oranı artırılamamıştır.

2-        Bize gösterilen 2023 hedefi gerçekçi değil.

*****

GELİR DAĞILIMINDA ADALET: Yine WSJ‘de yer alan habere göre, AKP döneminde “Türkiye’de gelir dağılımında belirgin bir iyileşme gerçekleşmedi.”

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre gelir dağılımı eşitsizliğini gösteren Gini Katsayısı 2012’de 0,402 oldu. 2002’de 0,44 olan Gini Katsayısı’nın 0’a yakın olması gelir dağılımının düzeldiğine, 1’e yaklaşma ise gelir dağılımının kötüleştiğine işaret ediyor.

Rakamlara göre AKP döneminde gelir dağılımı adaletsizliği neredeyse hiç değişmedi.

Türkiye’de gelir dağılımı konusunda çalışmalar yapan Prof. Dr. Öner Günçavdı, Dünyada Türkiye’nin gelir dağılımı eşitsizliğinde en kötü ülkeler arasında yer aldığına dikkat çekiyor. (136 ülke arasında 58’inci sırada.)

Prof. Dr. Öner Günçavdı, önümüzdeki yıllarda bozulmanın devam edebileceğini kaydediyor. “Küresel likiditenin bol olduğu güzel günleri geride bıraktık. Bölgesel riskler yüksek ve küresel belirsizlikler arttı” diyen Günçavdı, “Gelir dağılımının düzeltebilecek konularda fırsatı kaçırdık” değerlendirmesinde bulunmakta.

TÜİK verilerine göre 2012’de ülkenin en yoksul yüzde 20’lik kesimi ile en zengin yüzde 20’lik kesimi arasındaki gelir farkı büyük ölçüde değişmedi. En zengin yüzde 20’nin geliri en yoksul kesimin 8 katı oldu.

Demek ki, dağıtılan makarna, kömür ve maaş şeklinde verilen sosyal yardımlar gelir dağılımındaki adaletsizliği gidermeye yetmemiş.

*****

GÜZEL GÜNLER GERİDE KALDI: Küresel borçlanmanın çok kolay ve ucuz olduğu güzel günler geride kaldığı için, AKP’nin ekonomik mahareti ancak bundan sonra test edilecek. Geçmiş dönemin fırsatlarını iyi değerlendiremeyen AKP hükümetinin, önümüzdeki riskli dönemde çok yüksek performans göstermesini diliyorum. Ancak yapılanlar, yapılacakların teminatıdır.

Türkiye dışarıdan aldığı borçla büyüyen bir ülke. Bir yandan alınan borçları ödemek, diğer taraftan büyümek için borç bulmak zorundayız. “Önümüzdeki 12 ay, ülkede üretilen her 100 liranın, 25 lirası dış borcu fonlamakta kullanılacak.

Merkez Bankası (MB) verilerine göre Türkiye’nin kısa vadeli borç stoku 2003’ten bu yana yaklaşık 6,5 katına çıkmış, sayıyla da yaklaşık 100 milyar dolar artmıştır. Kısa vadeli borcun artış hızının bu kadar yüksek olması, sürdürülemeyecek bir durumdur.”

“Eğer Türkiye de kısa vadeli borcu için kaynak bulamazsa ciddi ekonomik bir krizle karşılaşabilir. Bu krizin yaklaşmakta olduğunun da ilk sinyali doların, psikolojik sınır olan 2 TL’nin üstüne çıkmasıdır.

Özetle, AKP’nin ekonomik yönetiminin çok başarılı olduğu iddiası Ege Cansen‘in tabiriyle bir efsaneden ibarettir.

*****

TEREDDÜTE MAHAL YOK: AKP’nin genel politikalarını beğenmeyen ve ders vermek isteyen vatandaşlarımızın bir kısmı tereddüt içinde. En az bir yıllık geliri kadar borç altına girmiş olan bu vatandaşlarımız  “ya AKP giderse, ekonomi çöker, ben de bu borçları ödeyemezsem” korkusu içinde. Yukarıdaki bilgileri öncelikle böyle düşünen vatandaşlarımızın bilgisine sunarım.

 

 

 

Önceki İçerikBaşka Açıdan Şeriat (III)
Sonraki İçerik“ Ârafta Bir Hayat ”
Avatar photo
Doğum 20.07.1956 BUCAK-BURDUR Eğitim Cumhuriyet İlk Okulu, Bucak Lisesi (Mezuniyet 1973) İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesi - Kimya Yüksek Mühendisliği (Mezuniyet 1978) İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi (Mezuniyet 1995) Çok sayıda şirket içi ve şirket dışı eğitim programlarına iştirak. (ISO 9000, Toplam Kalite Yönetimi, Verimlilik, İş İdaresi, Pazarlama, İstatistiksel Proses Kontrol, Kişisel Gelişim, Kişisel İmaj ve diğer konularda onlarca eğitim programı) 1978-1980 Akyazı/Sakarya Yonca Süt Fabrikası İşletme ve Laboratuar Şefi 1980-1995 Petkim A.Ş. Yarımca Kompleksi (İşletme Mühendisi, İşletme Şefi, Başmühendis.) 1995-2001 Satış Müdür Muavini 2001-2004 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdür Yrd. 2004 - 01.02.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdürü. 01.02.2007 - 30.09.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi İnsan Kaynakları Müdürü. 01.01.2008 - 30.10.2008 Yantaş Yavuzlar Plastik A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı. 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı Kauçuk Ürünleri Sanayii Özel İhtisas Komisyonu Başkanlığı yaptı. (2001) 03.03.2010- Serbest Avukat Medeni Hal :Evli ve İki Çocuklu Lisan : İngilizce (İntermedite level) Sosyal Faaliyetler :İstanbul Üniversitesi Korosu, Kubbealtı Musiki Cemiyeti ve halen Tüpraş Türk Sanat Müziği Grubunda korist. 250 mühendis üyesi bulunan Petkim Mühendisler Derneği'nde 4 yıl başkanlık yaptı. Kocaeli Aydınlar Ocağı'nda Başkan Yardımcısı, Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı. Halen Yönetim Kurulu Başkanı. 2001-2002 yıllarında Kocaeli TV' de, "Geniş Açı" adlı siyasi, sosyal, kültürel tartışmaların yapıldığı programın yapımcılığı ve sunuculuğunu yaptı. Halen Kocaeli Gazetesinde haftada bir köşe yazısı yayınlanmaktadır. Bu yazıların tamamı kocaeliaydinlarocagi.org.tr sitesinde yer almaktadır.