Yazılarımda belirtmediğim başka ahlaki disiplinlerde bireyin tekamülüne yöneliktir. Tüm ahlaki disiplinler; kişinin topluma faydalı, çalışkan, dürüst, itimat edilen, gayretli, sözünde duran, v.b gibi erdemli insan olmalarını vaaz eder.
Bu öğretilerin özellikle tüccar sınıfında girişimciliği engeller biçimde algılandığını görüyoruz. Ayrıca mesajı doğru algılayanlarında olduğunu görüyoruz. İyi ve düzgün iş yapan tüccar, sanatkar ve bilim adamları bulundukları ülkeyi hem parasal, hem kültürel, hem sosyal alanlarda zenginleştirmişlerdir. Buna ilaveten yönetimlerin bu erdemli davranışlara verdikleri destekle zenginleşme daha da artmıştır.
Burada aslında insan denen varlığı biraz inceleyip davranış kalıplarını nasıl aldığına bakalım. Bunun için insan neler ihtiyaç duyar bunlar için neler yapar diye bakmamız gerekir. Bunun içinde herkesin yakından bildiği “Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi” kavramına bir bakalım.
Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi incelendiğinde insan ihtiyaçlarını 5 temel sınıfta değerlendirmiştir. Bu beş sınıfa bakıldığında da sanki iki ayrı guruba ayrılabilinir gibi gözüküyor.
- 1. Gurup: Genel ihtiyaçlar; fizyolojik, güvenlik
- 2. Gurup Psiko Sosyal İhtiyaçlar; Ait olma ve sevgi, taktir ve saygı, kendini tamamlama
Bu teoriye göre insan ihtiyaçlarını tatmini belirli bir sırayı izlemektedir. Sıra demişken aslında sıralamayı vereyim;
1 Fizyolojik ihtiyaçlar
2 Güvenlikle ilgili ihtiyaçlar
3 Ait olma ve sevgi
4 Taktir ve saygı
5 Kendini tamamlama
Maslow diyor ki; bir üst seviyedeki ihtiyaçlarını giderebilmesi için bir altındaki ihtiyaçlarını gidermesi gerekir diyor. Bu teoriye ilaveten bu bilimle uğraşan sosyal-psikologlar 6 sıra için de “Bilme ve anlama” 7. Sıra için “.Estetik” ‘den bahsetmişlerdir.
6 Bilme ve anlama
7 Estetik
Bu ihtiyaçları gözden geçirirsek;
- Fizyolojik ihtiyaçları : İnsanın temel içgüdüsel ihtiyaçlardır. Yemek, içmek, uyumak, solumak gibi insan vücudunun temel fonksiyonları ile ilgilidir.,
- Güvenlik ihtiyaçları: Can ve mal varlıklarının korunması ihtiyacı,
- Ait Olma ve Sevgi : Sevme, sevilme, bir gruba mensup olma, yardımseverlik, şefkat gibi kişiyi fiziksel yada psikolojik zararlardan koruyan ihtiyaçlardır.
- Saygınlık (statü) ihtiyaçları: Sevmek, sevilmek dışında bireylerin kendilerine saygı duyulması ihtiyacı. Tanınma, sosyal statü sahibi olma, gurup üyeliği, başarı elde etme, takdir edilme gibi.
- Kendini gerçekleştirme ihtiyaçları: Bir önceki ihtiyacın devamı sayılır. Alt kategorilerdeki ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra kendini geliştirmek, zorlu hedefleri başarmak ve kapasiteyi artırmak gibi idealleri ve yetenekleri gerçekleştirme ihtiyaçları duyulur ve tatmin edilmesi gereken bir ihtiyaçtır. (bir konuda başarı elde etmiş bir kişinin kendi elde ettiği başarının üzerine çıkması veya başarılı birisini yakalaması ve onu geçmesi diye izah edebiliriz)
- Bilgi ve anlama
- Estetik
Dünya kurulduğundan beri medeniyet kurmuş topluluklara bakıldığında bu yapıyı tamamlamış veya tamamlayamamış toplulukları görürsünüz. Örnek olarak karanlık Ortaçağ Avrupa’sının aydınlanma hareketlerinin başlaması ve buna bağlı Reform ve Rönesans hareketlerinin olmasını bu hiyerarşiyi tamamlamış insan sayılarının artmasına bağlayabiliriz. Geçmiş medeniyetler baktığımızda estetik anlayışların fazla olmasını da bu yapıda arayabiliriz. Hem mimaride, hem ilişkilerde, hem oluşturulan kültürlerde, bunların izlerini görmekteyiz.
Estetik anlayışlarımızın güdük kaldığını hissediyorsak, çevremizde estetikten yoksun kişileri görüyorsak, bu hiyerarşiyi tamamlayamayan insanların çoğunluğundan bahsedebiliriz.. Ahlaki disiplinler iyi uygulandığında hayatı kolaylaştırdığını gibi, iyi algılanırsa da ekonomiye ciddi katkılar koyduğunu görüyoruz. Buda her türlü yaşamımızı kolaylaştırdığı gibi sosyal, kültürel ve ekonomik zenginleşmemize katkıda bulunur. Gelecek kuşaklara bırakabileceğimiz erdemli davranışlarımız, estetik anlayışlarımız buna bağlı her türlü eserlerimiz, adetlerimiz geleneklerimiz olur.
Etrafınızda küçük bir gözlem yaptığınızda ihtiyaçlar hiyerarşisindeki 1 ve 2. tamamlamış çok insan görebilirsiniz. Bazen 4. Daha baskın çıkmış 3. şık olan ait olma ve sevgide hem yapmacıklar hem de önemsememe ve beceriksizliklerin yaşandığı gözlemlemişinizdir. Kendini gerçekleştirme ihtiyaçları daha az kişide görünür. Bilgi ve anlama hak getire dolayısı ile estetikten yoksun bir toplum..
Kişilerle ilişkilerde kırıcı, mimaride kişiliksiz ve çarpık, müzik, resim ve diğer sanat dallarında başarısız ve kalıcı olmayan eserler, edebiyat, şiir dallarında durum ortada, şehircilik anlayışımızın hali belli. Geleneklerimiz ve göreneklerimizden dem vuran insanlara baktığımızda da savundukları fikirlere matuf yaşam şekillerinde bu fikirleri savunmayanlarla estetik anlayışlarının bir birine çok yakın olduğunu görürüz.
Korkarım ki bu gidişle gelecek kuşaklara belki sadece maddi bazı şeyler bırakabiliriz diye düşünsek bile, ( çünkü herkes kendini düşünmekte ve bu günümüzde normal karşılanmakta.) bu ancak bireysel birikimlerin kişilerin gelecek kuşaklara bıraktıkları birikimlerden başka bir şey olmayacaktır. Ülke olarak, toplum olarak ne bırakırız dersek eğer, neler bırakabileceğimizi hep beraber düşünmemiz gerekir……….