Müzeler geçmişten geleceğe ışık tuttuğu için önemlidir. Müzeler bir bölgenin, bir beldenin manevi tapu senedidir. Müzeler sadece tarihi eserlerin sergilendiği yerler değil, bir medeniyetin hazine depolarıdır.
Gebze binlerce yıllık tarihi geçmişiyle önemli bir yer. Bu kadar derin tarihe geçmişe sahip olan Gebze’nin bir müzesinin olmaması bölgemiz için büyük bir ayıptır.
Gebze mevcut potansiyeliyle bir açık hava müzesidir. Osman Hamdi Bey konağının sadece bir göstermelik müze olduğu acı bir gerçek. Müzede ki tablolar müze bahçesi, tarihi eserleriyle kültür turizminin merkezi haline getirebilir.
Eskihisar kalesi değil Gebze’de İstanbul’un Anadolu yakasında bile böyle bir yer yok. Eskihisar kalesi yılın 12 ayı kültürel etkinlikler, sergiler, konserler ve Uluslarası kültür toplantılarının yapılabileceği bir kültür müzesi haline getirilebilir.
Dünyaca ünlü komutan Anibal’ın anıt mezarının bulunduğu Anibal tepesi bir Anibal, Kartaca ve Roma müzesi haline getirilerek İstanbul’da ki kültür turizminin dikkati çekilebilirdi.
Fatih’in otağının bulunduğu Hünkar Çayırı’na Fatih müzesi yapılabilirdi. Özetle Gebze bölgesi bir açık hava müzesi haline getirilerek kültür turizmine ilgi duyanlar için cazibe merkezi yapılabilirdi.
Bunlar yapılamadığı gibi her biri kendi alanında müze olması gereken Osman Hamdi bey konağı, Eskihisar kalesi, Anibal tepe ve Fatih otağı adeta yok olmakta. Bu kültür eserlerinin kıymeti bilinmemekte, deyim yerindeyse kaderine terk edilmektedir.
Müzeler haftasının kutlandığı müzesiz kent Gebze’de ki tarihi ve kültür eserleri geçmişten günümüze yok edilmiş. Gebze’yi yaşanılan bir şehir haline getiren Çoban Mustafapaşa 500 yıl önce külliye’ye kurduğu “Çoban Mustafa Paşa kütüphanesine” çok önemli yazma eserler vakfetmişti. Bu vakıf eseri kitaplar 1940’lı yıllarda Gebze Çarşı çeşmesi önünde yakılarak yok edilmiş.
Gebze’de ki bir çok tarihi eser ve en önemlisi Gebze İnönü parkında ki tarihi mezarlık yok edilmiş, mezar taşları inşaatlarda yol yapımında kullanılmıştı. Her biri bir tapu senedi olan bu tarihi mezar taşlarından 100 civarındakini eski mezarlıktan, toprak altından ve yok olmaktan kurtararak yeni mezarlığın girişinde sergilenmesine az da olsa katkımız oldu.
Açık hava müzesi olan Gebze ile ilgili yukarıdaki tespitlerimize daha başka bir çok şeyler ilave etmek mümkün. Ama en önemlisi yıllardan beri mücadelesini verdiğimiz Kocaeli’ye “Sanayi Müzesi” kurulması.
Kocaeli bölgesi Türk sanayi tarihinde önemli yere sahip. Türk bilim, teknoloji ve sanayi tarihi müzesi kurulması için Sanayi Bakanı sayın Nihat Ergün beye de bir kaç kez şifai olarak başvurduk.
Müzeler haftası kutlanırken Gebze’nin gerçek anlamda keşke bir müzesi olsaydı. Bu bir fırsat olarak değerlendirilmeli, Gebze bölgesini açık hava müzesi haline getirecek çalışmalar yapılmalı. Buradan yetkili ve yöneticilere bir çağrıda bulunmak istiyorum. Osman Hamdi Beyin resimlerini birer büyük boy kopyalarını yaparak “Osman Hamdi bey bu tabloları Gebze’de çizdi.” diye bir kültür kampanyası düzenleyerek Gebze’nin açık hava müzesi olduğunu dünyaya duyurmalıyız.